Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; "Yerleşik uygulamada da bu sebeple ödeme emrine itiraz Tebligat Kanunu’nun düzenlediği şekilde alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarihli, 2013/19-2415 E., 2015/2335 K. sayılı kararı). Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....

    Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında genel olarak borca ve ferilerine itiraz ettiğinden ve özel bir itiraz nedenine dayanmadığından ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı alacaklı, ihlalli geçişlerden kaynaklanan alacağının varlığını ispat ile yükümlüdür....

      Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrine karşı tarafın itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davacı tarafça takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır....

          Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, davalıların takibe konu borca itiraz etmediklerini, borcu ödediklerini beyanla itirazda bulunduklarını, ödeme def'inde bulunan davalıların borçlarını ödediklerini HMK'nun 200. maddesi gereğince yazılı delil ile ispat etmeleri gerektiğini, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasına, takibin devamına, % 20'den az olmamak üzere davacı lehine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

          ve imza olunan kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı/krediler açıldığını ve kullandırıldığını, ancak davalı haksız ve kötüniyetli olarak taraflarınca başlatılmış olan takibe itiraz ederek borcun varlığını kabul etmemekte ve tüm sözlü ihtarlarımıza rağmen söz konusu borcu ödemeye yanaşmadığını, borcun ödenmesi amacıyla yapılan icra takibine karşı sırf alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, borçlu tarafından kötüniyetli olarak borca itiraz edildiğinden ve itiraz neticesinde icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğinden borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle, borçlunun Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2021/18287 Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetle yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar...

          İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

          İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K ; 2018/5873 E -2019/3912 K.sayılı ilamı)....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2022/2256 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PATNOS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2019/13 ESAS, 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen icra takibine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Patnos İcra Dairesinin 2019/236 esas sayılı icra emrine itiraz ettiğini, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe , borca, ödeme merine, faiz oranına ve işlemiş faize , ferilerine açıkça itiraz ettiğini , yetki yönünden itiraz ettiğini, icra takibinin durdurdulmasını talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine örnek no 13 ödeme emrine dayalı olarak kira alacaklarının tahsili için 09.07.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının süresi içerisinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı/şikayetçi dilekçesinde, borca itiraz niteliğindeki beyanları ile birlikte müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, ödeme emrinde alacaklı tarafından hangi aylarda ne kadar eksik kira ödendiği açıklanmadığı gibi ödeme emrinde alacaklı vekilinin adresine de yer verilmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini şikayet yolu ile talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu