İcra Müdürlüğünün 2017/... esas sayılı dosyasında başlattığı takibe itirazının iptali talebinde bulunduğu, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verdiği ve ilgili kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK'nun 68/1. maddesinin: "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz." şeklinde düzenlendiği, son cümleden anlaşıldığı üzere kural olarak takibin yalnızca bir kez yapılabileceği ve mükerrer takibin yasak olduğu görülmüştür. Nitekim emsal alınan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/ ... Esas, 2019/ ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu şirket ortağı şikayet dilekçesinde; icra takibinin ... aleyhine yapıldığını, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından takibin veya davanın bütün ortaklara karşı açılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle usulsüz yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. BK.nun 520. maddesine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti ise kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden nazara alınmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK'nun 36. maddesinde; ''İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.'...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının demirbaş aidatlarını ödememesi üzerine davalı hakkında..........sayılı dosyasında takip başlatıldığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve borcun %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, ..........sayılı takibine yapılan itirazın 756,00 TL asıl alacak ve 353,32 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden talep gibi faiz uygulanmasına, 151,20 TL %20 oranda hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2019/480 ESAS- 2019/791 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle borçlu oldukları dosya ile ilgili ihya kararı alındığını, dosyadaki asıl borçlu Anzer Denizciliğin 6102 sayılı TTK nun geçici 7....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....
Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip, kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, ... 1995, 6. Bası, sayfa: 101-102 ) Öte yandan, bir itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....
Borçlu tarafça 13.06.2013 tarihli feragat sözleşmesi aslının sunulmaması halinde 13.06.2013 tarihli protokolde bulunan imzanın alacaklıya ait olup olmadığı yönünde alacaklı tarafın açık beyanının alınması, protokoldeki imzanın inkar edilmesi halinde ise; İİK'nun 71. maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü gereğince imza incelemesi yapılamayacağı ve takibin iptali talebinin reddi gerekeceği düşünülmelidir. Bu halde, Mahkemece belirtilen ilkelere göre inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....
maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verildiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse,takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Aynı gönderme nedeni ile olayda uygulama yeri bulunan İİK'nun 62. maddesinde ise; itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu, aynı Yasanın 66. maddesinde de müddeti içinde yapılan itirazın takibi durduracağı hükme bağlanmıştır. Takibe devam olunabilmesi, alacaklının İİK.nun 67 ve devamı maddeleri koşullarında genel mahkemeden alacağı itirazın iptali kararı veya İİK’nun 68-68/a maddelerine göre icra mahkemesinden alınacak itirazın kaldırılması kararı ile mümkündür....
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....