Ayrıca, alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir. Ancak, takibin kesinleşmediği hallerde, takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden, diğer bir anlatımla takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, takibe konu bonoda keşideci konumunda olan borçlu hakkında 18.02.2000 tarihinde takibe başlandığı, 22.02.2000 tarihinde ödeme emri tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, alacaklı tarafça 24.04.2000 tarihinden 07.05.2003 tarihine kadar borçlu ile ilgili zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Öyleyse, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde belirtilen tarihler arasında keşideci konumunda olan borçlu hakkında üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakta olup; esasen, bu husus mahkemenin de kabulündedir. O halde, mahkemece, istemin açıklanan nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeyle hüküm tesisi yerinde değil ise de; sonuçta istem kabul edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı....'nin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takibe konu kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığına yönelik şikayetlerin İİK'nın 71. maddesi göndermesi ile aynı Kanunun 33/a maddesi uyarınca süreye tabi olmamasına, takibin kesinleşmesinden sonra yenileme talebine kadar geçen süre zarfında icra dosyası kapsamında davalı/alacaklı tarafından zamanaşımını keser mahiyette işlem yapılmamasına göre; mahkemece kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo takibinin dayanağı çekin 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, 23.10.2009 ve 31.05.2011 tarihleri arasında dosyanın 6 aydan fazla süreyle işlemsiz bırakıldığını iddia ederek takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesi sunmadı. III....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, ödeme emrinin 23/06/2010 tarihinde 6099 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki TK'nun 35. maddesine uygun olarak usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde olmadığı, bu sebeple takipten önce zaman aşımına uğradığı iddiasının süresinde ileri sürülmediği için değerlendirilemeyeceği, takipten sonraki dönemde ise, yasada öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresini kesecek nitelikte haciz yenileme işlemlerinin yapıldığı, yapılan işlemlerin takibin devamını sağlamaya yönelik olduğu, takipten sonraki dönemde üç yıllık zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Uyuşmazlık; kira alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı itirazı niteliğindedir. İİK.'nın 71/2 maddesinde; takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamamaşımına uğradığının ileri sürülmesi halinde İİK.'nın 33/a madde hükmünün kıyasen uygulanacağı; İİK.'nın 33/a-1 maddesinde de; zamanaşımının gerçekleşmesi halinde icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere borçlunun İİK.'nun 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. ( HGK.'nun 04/11/1988 Tarih ve 1998/12- 763 Esas - 1998/797 Karar ) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 147/1.maddesi uyarınca, kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır....
İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası resmi belgelere dayalı olarak incelenir. İcra dosyası incelendiğinde; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, 13/07/2009 tarihli satış talebi ve 03/03/2011 tarihli haciz talepleri arasında dosyanın 6 aydan fazla bir süre işlemsiz bırakıldığı ve çeklere dayalı alacağın zamanaşımına uğradığı aşikardır. İlk derece mahkemesince, açıklanan gerekçe ile, davanın kabulüne ve zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön mevcut değildir. Davalı tarafça, icra dosyasının Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderildiği tarihte gölge dosya oluşturulduğu ve pandemi döneminde sürelerin durduğu ileri sürülmüş ise de; Bursa 2....
Mahkemece, icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/412 KARAR NO : 2022/1069 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TEFENNİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2021 NUMARASI : 2021/10 ESAS 2021/23 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takibin zamanaşımına uğradığını, bono hamilinin cirantayı takip etmesi halinde hamilin cirantalardaki talep hakkının zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiğini, davanın...
İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zaman aşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nın 04/11/1998 tarihli 1998/12- 763 esas, 1998/799 karar sayılı kararı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senedin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir....