WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için bononun zamanaşımına uğradığı itirazı nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde; ... 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurarak, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoların zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş, mahkemece istem yerinde görülerek takibin kaldırılmasına ve alacaklı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmiştir. Borçlunun başvurusu; icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK'nun 169/a maddesine dayalıdır....

      Aile Mahkemesinin 2009/863 esas 2009/820 karar sayılı ilamında müşterek çoçuk için hükmedilen 600,00 TL iştirak nafakası ve devam eden ayların tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, 04/12/2020 tarihi itibariyle bakiye borç miktarının 134.966 TL olduğu, davacı borçlu tarafından iş bu hesaplamaya itiraz edilerek ve ödeme dekontlarının bulunduğu belirtilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine ilişkin olup, bu hali ile başvuru, İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiasıdır. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir....

      Takip dosyasının incelenmesinde takibin durmasına ilişkin karardan sonra sonra herhangi bir işlem yapılmadığı davacı vekilinin son celse vermiş olduğu beyanı ile takip dosyasının fiziken incelenmesinden sabittir. Her ne kadar takip talebi ile zaman aşımı kesilse de takip talebi ile takibin kesinleşmesi arasında alacağın zaman aşımına uğraması söz konusu olmasa da takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zaman aşımına uğraması mümkündür. Haciz ve satış isteme sürelerinin geçmesi hallerinde takip düşmemekte takip dosyası derdest kalmaya devam etmektedir. Bir yenileme talebi ile haciz istemek suretiyle takibe her zaman devam edilebilir. Takibe ilişkin son işlem tarihinden itibaren borcun tabi olduğu zaman aşımını geçirdikten sonra yenileme talebinde bulunulursa borçlu alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürebilmelidir. (İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, Prof Doktor Baki Kuru, Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz 21....

        Ayrıca, İİK.nun 71. ve 33/a maddelerine göre de, "takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde" zamanaşımının gerçekleştiği tespit edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu bulunmaktadır. Somut olayda zamanaşımı şikayetinde bulunulan takip dosyası ile ilgili ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/ 4150 Talimat sayılı dosyasında 17.04.2012 tarihinde 94.100.-TL bedelle ihale yapıldığı ve borçlu tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/ 430 Esas sayılı dosyası ile ihalenin feshi istemine başvurulduğu, Uyap kayıtlarının tetkikinden ihalenin feshine dair verilen kararın Dairemizce bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiği, bu kararın Dairemizce onandığı, karar düzeltme isteminin de 09/06/2015 tarihinde reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          Maddesi gereğince aciz vesikası hükmünde olduğunu ve bu sebeple takibe konu borcun 20 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddi ile takibin devamını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2010 KARAR NO : 2021/1735 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2020/282 ESAS, 2020/380 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRAKİ DÖNEMDE KARAR : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/282 Esas, 2020/380 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2019/1359 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte zamanaşımının oluştuğunu, takip dayanağının çek olup 6762 Sayılı Kanunun 7....

          Davalı tarafça her ne kadar yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun şekilde satış avansı yatırılarak satış talep edildiğinden haczin düşmediğinden bahisle davanın kabulü kararının hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, uyuşmazlık haczin düşüp düşmediğine ilişkin olmayıp takibin kesinleşmesinden sonraki evrede zamanaşımının gerçekleştiği iddiasına ilişkindir. Masrafı yatırılarak süresinde satış istenmiş olması haczin düşmesine engel olsa da zamanaşımının işlemesine engel değildir. 26.02.2014 tarihli son işlem tarihinden 13.09.2019 yenileme tarihine kadar işlem yapılmadığından 6762 sayılı Kanunda belirtilen 3 yıllık süre fazlasıyla geçmiştir. Mahkemece zamanaşımını durduran ya da kesen sebeplerin neler olduğu yasal dayanakları ile birlikte gerekçeli kararda açıklanmıştır. Satış talebinden sonra takipte ilerletici işlemlerin yapılmadığı açıktır. Takibin kesinleşmesinden sonraki evrede gerçekleşen zamanaşımı itirazı süreye tabi değildir. Bu nedenle ilk derece Mahkemesi kararı isabetlidir....

          Bu durumda İİK.nun 169/a-5.maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede uygulanacak olan aynı yasanın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranını geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

            İİK’nın 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK’nın 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; takibin kesinleşmesinden sonra birleşen dosyada ileri sürülen itfa şikayetinde borçlu tarafından 03.10.2019 tarihli ödeme belgesinin sunulduğu, alacaklının 04.11.2019 tarihli cevap dilekçesi ile söz konusu belgedeki imzanın alacaklıya ait olmadığını ve böyle bir ödeme yapılmadığını ileri sürdüğü görülmüştür. Borçlunun dayandığı belgenin, ESAS NO : 2023/6226 alacaklı tarafından imzası ikrar edilmiş bir belge olmaması halinde, icra mahkemesince itfa itirazının reddine karar verilmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu