Şti'nin müvekkiline olan borçlarının tahsili amacıyla, borçlu firma tarafından keşide edilerek teslim edilen çekler ile borçlu firma ve söz konusu çeklerde avalist olarak imzası olan davalının da aralarında bulunduğu müşterek ve müteselsil kefiller hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibin zamanaşımına uğradığından bahisle açtığı dava sonucunda hakkındaki takibin geri bırakılmasına karar verilmesini sağladığını, oysa takip dosyası incelendiğinde takipte zamanaşımının vaki olmadığını, İİK'nın 33/a gereğince zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması amacıyla açılan davalarda yapılacak incelemenin "takibin kesinleşmesinden sonraki dönemle sınırlı olacağını, icra mahkemesinin kararında bu yasal gereğe riayet etmeyerek takibin davalı hakkında kesinleşmesinden önceki dönemi de nazara alarak icranın geri bırakılmasına karar verdiğini, zamanaşımına ilişkin yapılacak hesaplamanının herhalukarda takibin kesinleşmesinden itibaren hesaplanması gerektiğini, takibe konu çeklerin hiçbirisinin...
takibin iptalini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin talebinin takibin kesinleşmesinden sonra ki dönemde itfa ya da imhal iddiası niteliğinde olduğu ve her zaman ileri sürülebileceği, her ne kadar dayanılan belgede bulunan imza davalı alacaklı tarafından inkar edilmemiş ise de; belgenin itfa yada imhal unsurlarını taşımadığı, şarta bağlı edimler ve yükümlülükler içerdiği ve bu şarta bağlı yükümlülüklerin dar yetkili İcra Mahkemesinde dikkate alınamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Öte yandan borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/799 K.sayılı kararı)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Borçlu vekili 08/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödenmesi nedeni ile takibin iptalinin istenilebilmesi için ödeme iddiasının Noterden onaylı veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğini, imzanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince " Davalı ve vekili ibranamedeki imzanın noterlikçe tasdikli bir imza olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, soruşturma dosyasındaki ifadenin mahkeme huzurunda alınmadığını bu sebeple geçerli olmadığını ileri sürmüşlerdir. 12/11/2018 tarihli belgede; "Söz konusu senet bedeli olan senet miktarı T1 tarafından T2'a ödenmiş olup, bu senede ilişkin ve icra dosyasına ilişkin T2'ın hiçbir hak ve alacağı kalmamıştır....
Bu takip muris hakkındaki kesinleşen takibin devamı niteliğinde olduğundan mirasçıların borcun, murisin sağlığında ödenmiş olduğuna yönelik itirazları İİK'nun 71.maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa itirazı niteliğindedir. Borçlu tarafça sunulan ibraname başlıklı belgede alacaklının takip konusu senetten doğan alacağını nakten ve def’aten tahsil ettiği ve borçlu ...’yı bu borç sebebi ile ibra ettiğini beyan ettiği, anılan belge altındaki imzanın alacaklı tarafça kabul edilmesi karşısında alacaklının bu ibranameyi 08.07.2006 tarihli protokolle birlikte ve protokolün eki mahiyetinde zannederek imzalatıldığına yönelik iddiasının alacaklının kendisi açısından yargılamayı gerektirmektedir. Dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece yukarıda belirtilen madde kapsamında itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi yerindedir....
Somut olayda, takip dosyasında, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, ....04.2009 – 01.09.2015 tarihleri arasında takip işleminin yapılmadığı, dolayısıyla on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. O halde, mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere, takibe dayanak belge yönünden on yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.03.2016 tarih ve 2015/32315 Esas-2016/9185 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı davacı temyiz etmiştir. -/- Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdadına ilişkin olup, Mahkemece muvafakatnamenin (temlikname) takibin kesinleşmesinden yaklaşık bir yıl sonra verildiği bu sebeple verilen bu rızanın geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yapılan incelemede muvafakatnamenin (temlikname) sözleşme tarihi ile aynı tarih olan 05/12/2013'de verildiği anlaşıldığından Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değilse de davacının 27/12/2013 tarihinden başlayıp 26/11/2015 tarihine dek süren bloke ve kesintiler karşısında uzun bir süre sessiz kalması ve son taksitten önce davayı açması MK m.2'ye aykırı olduğundan bu değişik gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olan ret kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zaman aşımı iddiasının süresiz şikayete tabi olmasına, takip dayanağı bonolar için zaman aşımı süresinin 3 yıl olmasına, son işlem tarihi 12/09/2011 ile yenileme tarihi olan 05/02/2018 tarihleri arasında 3 yıllık zaman aşımı süresinin fazlasıyla dolmuş olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 4....