Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda takibe konu bono 15.10.2007 vade tarihli olup, 3 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bununla birlikte, zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar....

İcra Müdürlüğü'nün 2021/5950 Esas sayılı dosyası ile tarafına kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, müvekkillerinin 31/08/2021 tarihinde ödeme emrini tebellüğ ettiklerini, takibe konu senede bakıldığında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, senetle ilgili ödemeler yapıldığını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Dairesi'nin 2009/10192 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını ancak takibin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TTK hükümlerine göre dosya işlemden kaldırıldıktan sonra altı aylık süre içerisinde yenilenmediğinden zamanaşımına uğradığını beyan etmiş, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin devamını sağlayacak her takip işlemi ile zamanaşımı süresinin kesileceğini, bu nedenle yapılan takip işlemleri ile zamanaşımı süresinin kesildiğini, ayrıca 2012 yılında yürürlüğe giren TTK ile zamanaşımı süresinin üç yıla çıktığını, bu değişiklik sonrası yapılan tüm işlemler için üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27.01.2016 tarih, 2015/24216 E., 2016/2344 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlular, icra mahkemesine başvurularında haczedilmezlik şikayeti ile birlikte takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğini ileri sürerek itfa itirazında bulunmak suretiyle takibin iptalini talep etmişler, mahkemece haczedilmezlik şikayeti reddedilmiş, itfa itirazının ise beş günlük itiraz süresinden sonra...

      KARAR Borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takipte; talep edilen 7000 TL alacağın ilamdaki hangi alacağa ilişkin olduğunun ve işlemiş faizin hangi tarihten itibaren istendiğinin belirtilmediğini, iştirak nafakası talep edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi gerektiğinden takip tarihinden itibaren iştirak nafakası istenemeyeceğini, ayrıca alacaklıya yaptıkları ödemeler bulunduğunu ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir....

        Davacının takibin zaman aşımına uğradığına ilişkin istinaf sebebinin değerlendirilmesinde; Takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gereken ilamlarda, zamanaşımı süresinin ilamın kesinleşme tarihinden başlatılması gerektiği tabii olup, kesinleşmeden takibe geçilmesi mümkün olan ilamların zamanaşımı süresinin ise ilamın karar tarihinden başlatılacağının kabulü gerekir. İİK'nun 39. maddesinde; “İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir. İlam verildiği tarihten itibaren on yıl içinde borçluya tebliğ edilirse bu tebliğ tarihinden itibaren yeni bir on yıllık süre başlar. Borçlu bu hükmü temyiz eder ve hüküm Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleşirse, on yıllık zamanaşımı süresi, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren başlar. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku 3. Baskı Cilt III Sayfa 2178)....

        Hukuk Dairesinin 24.02.2014 tarihli ve 2013/10919 Esas-2014/5524 Karar sayılı kararı ile bozulduğu ve bozma sonrası aynı mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde 06.04.2015 tarihli ve 2014/281 E.-2015/15534 K. sayılı kararın verildiği, anılan bozma öncesi alacaklı tarafından ... 4. İcra Müdürlüğünün 2014/12296 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine takip başlatıldığı, anılan bozma sonrası ise yeni alınan mahkeme kararı ile işbu şikayet konusu ... 27. İcra Müdürlüğünün 2015/15534 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine ikinci takibe başlanıldığı, hali ile her iki takip dayanak ilamlarının farklı olduğu fakat mahkemece, bilirkişi incelemesi ile anılan takip dosyalarındaki alacak kalemleri karşılaştırılarak incelenmediği gibi, anılan takip dosyalarının infaz olup olmadıklarının da araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı arafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından 30.01.2009 ödeme tarihli, 10.000 TL bedelli ve 31.11.2008 ödeme tarihli, 15.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile takibin İİK'nun 169/a-5. maddesine göre durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. 1) Alacaklının 30.01.2009 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli bono yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 170/b maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. maddesine...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Sakarya 4. İcra Müdürlüğü 2008/7690 esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davalı-alacaklı tarafından borçlu Selami Çakmak aleyhine 25/09/2008 tarihinde toplam 16.027,40 TL alacağın tahsili için (çeke dayalı olarak) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi sonrasında davacının icra kefili olduğu, eldeki davanın davacı borçlular tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması şikayeti ile açıldığı mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı borçlu Selami Çakmak için icranın geri bırakılmasına, davacı kefil yönünden ise davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı T6 vekili istinaf dilekçesinde, davacı Fahriye için de zamanaşımı süresinin 6 ay olduğunu belirtmiştir....

            UYAP Entegrasyonu