Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut durumda takip dosyası kapsamı ile takibin kesinleşmesinden sonra 14/09/2012 tarihinde borçlunun 30/05/2014 tarihinde ödemeye ilişkin taahhütte bulunduğu, bu durumda 30/05/2014 tarihi dikkate alındığında 25/11/2019 tarihli yenileme talebine kadar dosyada işlem yapılmadığı, böylelikle üç yıldan fazla süre ile işlemsiz bırakılan takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Yapılan yargılamada davalı vekilince zamanaşımını kesen sebeplerin buunduğu iddia ve ispat edilememiş olup takip dosyasının başka bir mahkemeye inceleme için gönderilmesi alacaklının takibin ilerlemesini sağlar nitelikte işlem yapmasına engel olmadığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

İİK'nun 71/2. maddesinde, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. O halde, mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi halinde İİK'nun 71/2. maddesi göndermesiyle İİK'nun 33/a-1. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda zamanaşımı süresinin geçtiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, çekte tahrifat yapıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK.nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, süreye tabi değildir (HGK'nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.)....

      Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlu, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş mahkemece; istem süreden reddedilmiştir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürmüş olup, belirtilen dönemde henüz ödeme emrinin tebliğ edilemediği, dolayısıyla takibin kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda takip borçlusunun dayanak çeke yönelik zamanaşımı iddiası takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkindir. Takip dayanağı belge çek olup iddia edildiğinin aksine poliçe ve bonolarda uygulanan 3 yıllık zamanaşımına değil TTK.nun 726. maddesi uyarınca, 6 aylık zamanaşımına tabidir....

        Bu durumda, mahkemece, borçlular vekilinin talebiyle bağlı kalınarak, İİK.nun 78/5. maddesine yönelik şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme sonucu istemin, İİK'nun 71. ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olarak vasıflandırılıp sonuca gidilmesi doğru değildir. Öte yandan, kabule göre de; mahkemece, istemin hukuki vasıflandırılmasında hata yapılmakla birlikte, bu vasıflandırma neticesinde şikayetin kabul edilerek, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımın gerçekleştiğinden bahisle, “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerektiği halde “takibin durdurulması” yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir....

          İİK'nun 71/2. maddesinde, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya takip tarihine göre yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663.maddelerinin uygulanması gerekir....

            Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tâbi değildir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33 a/1. maddelerine göre; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, resmi belgelere dayalı olarak incelenir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece uyuşmazlığın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebileceği, somut takipte dosyanın işlemsiz bırakılarak bonoya ilişkin 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu durumda 3 yıllık süre zarfında alacaklının borçlu hakkında zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi bulunmadığından, davanın kabulüne, İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

            İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....

              UYAP Entegrasyonu