İcra Müdürlüğü'nün 2006/9164 sayılı (yeni esas 2021/11) dosyası ile müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, dosyasında en son 19.04.2010 tarihinde işlem yapıldığı, 11 yıl boyunca dosyada zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığını, bonolarda zaman aşımı süresinin 3 yıl olduğunu, bu süre içinde işlem yapılmadığını genel olarak 10 yıllık sürenin de geçtiğini beyanla takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin (alacağın) zamanaşımına uğramış olması nedeniyle İİK 71, ve 33a uyarınca icranın geribırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili duruşmaya katılarak 1. İcra Müdürlüğü İflas Müdürlüğüne dönüştüğünden taleplerinin dosya içine alınmadığını, zira dosyanın eski dosya olduğunu, dosyaya süresi içinde taleplerin gönderildiğini beyanla zamanaşımı itirazını kabul etmediklerini davanın reddini savunmuştur....
hakkında 07.08.2014 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve ödeme emri tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun 03.12.2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlu takipten sonra öldüğünden İİK.nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması gerekir. Alacaklı terekeye karşı takibe devam etmek isterse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği gerekir, ancak bu durumda üç aylık mirasın reddi süresi beklenmez. Alacaklının bunlardan hangisini seçtiğini bildirmeden takibin yürütülmesi mümkün değildir....
İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2013/264-2013/390 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Bonoya dayalı kambiyo takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına ilişkindir. Mahkemece de anılan husus kabul edildiğine göre uygulanması gereken İİK.nun 169/a-4,5.maddesine göre takibin durdurulması gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. ...
HMK'nun 33. maddesinde; başvurunun hukuki tavsifinin hakime ait olduğu hükmüne yer verilmiş olup; her ne kadar, mahkemece, istem hatalı vasıflandırma ile, İİK'nun 71. ve 33-a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımına yönelik şikayet olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; somut olayda başvuru tarihi itibariyle borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği ve henüz takibin kesinleşmediği anlaşıldığından, başvuru bu hali ile İİK'nun 169/a-4. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir ve alacaklının 19.02.2008 tarihli talebinden itibaren 22.05.2015 tarihli takibin yenilenmesi talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran bir takip işlemi bulunmadığından, mahkemenin çek zamaşımının oluştuğuna ilişkin gerekçesi yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun istemi takibin kesinleşmesinden sonraki devrede itfa iddiasına ilişkin takibin iptali istemi olup, ödeme belgesi olarak sunulan belgenin İİK.nun 71. maddesindeki şartları taşımadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,...
Takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının İİK.nun 71. maddesi uyarınca icra mahkemesine yapılması gerekir ise de bunun için kesinleşmiş bir takip olması gerekir. Somut olayda mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin öğrenme tarihi 31.03.2014 tarihi olarak tespit ediliğine göre kesinleşmiş bir takip söz konusu değildir. Bu nedenle İİK.nun 71.maddesinin olayda uygulama yeri yoktur. Borçlu tarafından ileri sürülen takibe konu kira alacağının zamanaşımına uğradığına ilişkin itiraz, ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olup, anılan devreye ilişkin zamanaşımı itirazının, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169a. maddeleri kapsamında, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olup, takibin şekline göre anılan itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, alacaklının, 07.07.2015 tarihinde takibe başladığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 15.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra 03.08.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı şikayetinde uygulanan maddeler gereğince icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169a. maddeleri kapsamında, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olup, takibin şekline göre anılan itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, alacaklının, 07.07.2015 tarihinde takibe başladığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 15.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra 03.08.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı şikayetinde uygulanan maddeler gereğince icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibin dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğine haiz çek olduğu, çekin keşide tarihinin ve ibraz tarihinin 13.11.2009 olduğu, çekin ibraz süresinin 03.02.2012 tarihinden önce olduğundan 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olduğu, icra dosyasında borçluya yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinde, 29/09/2010- 10/04/2012, 10/04/2012- 09/09/2015, 01/04/2016- 11/10/2016, 01/06/2017- 29/01/2018, 14/02/2019- 17/03/2020, 25/06/2020- 07/01/2021 tarihleri arasında takip işlemlerini sürdürmeye yönelik işlem yapılmadığı, dolayısıyla belirtilen bu tarihler arasında takibe konu çek bakımından altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu, İİK.nun 71/2. Maddesine göre borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürülecek olursa İİK.nun 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, icra takibinin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zaman aşımı itirazının süreye tabi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Adana 8....