Borçlu vekili 08/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödenmesi nedeni ile takibin iptalinin istenilebilmesi için ödeme iddiasının Noterden onaylı veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğini, imzanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince " Davalı ve vekili ibranamedeki imzanın noterlikçe tasdikli bir imza olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, soruşturma dosyasındaki ifadenin mahkeme huzurunda alınmadığını bu sebeple geçerli olmadığını ileri sürmüşlerdir. 12/11/2018 tarihli belgede; "Söz konusu senet bedeli olan senet miktarı T1 tarafından T2'a ödenmiş olup, bu senede ilişkin ve icra dosyasına ilişkin T2'ın hiçbir hak ve alacağı kalmamıştır....
Bu takip muris hakkındaki kesinleşen takibin devamı niteliğinde olduğundan mirasçıların borcun, murisin sağlığında ödenmiş olduğuna yönelik itirazları İİK'nun 71.maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa itirazı niteliğindedir. Borçlu tarafça sunulan ibraname başlıklı belgede alacaklının takip konusu senetten doğan alacağını nakten ve def’aten tahsil ettiği ve borçlu ...’yı bu borç sebebi ile ibra ettiğini beyan ettiği, anılan belge altındaki imzanın alacaklı tarafça kabul edilmesi karşısında alacaklının bu ibranameyi 08.07.2006 tarihli protokolle birlikte ve protokolün eki mahiyetinde zannederek imzalatıldığına yönelik iddiasının alacaklının kendisi açısından yargılamayı gerektirmektedir. Dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece yukarıda belirtilen madde kapsamında itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi yerindedir....
Somut olayda, takip dosyasında, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, ....04.2009 – 01.09.2015 tarihleri arasında takip işleminin yapılmadığı, dolayısıyla on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. O halde, mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere, takibe dayanak belge yönünden on yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.03.2016 tarih ve 2015/32315 Esas-2016/9185 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı davacı temyiz etmiştir. -/- Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdadına ilişkin olup, Mahkemece muvafakatnamenin (temlikname) takibin kesinleşmesinden yaklaşık bir yıl sonra verildiği bu sebeple verilen bu rızanın geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yapılan incelemede muvafakatnamenin (temlikname) sözleşme tarihi ile aynı tarih olan 05/12/2013'de verildiği anlaşıldığından Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değilse de davacının 27/12/2013 tarihinden başlayıp 26/11/2015 tarihine dek süren bloke ve kesintiler karşısında uzun bir süre sessiz kalması ve son taksitten önce davayı açması MK m.2'ye aykırı olduğundan bu değişik gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olan ret kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLER: Sandıklı İcra Müdürlüğünün 2016/1012 esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı senedin bono niteliğinde olduğu, TTK hükümlerine göre bonoya bağlı alacağın 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 02/05/2005 tarihi ile 21/03/2013 tarihleri arasında takip dosyasının 3 yıldan fazla işlemsiz bırakıldığı anlaşıldığından, şikayetin kabulü ile davacı borçlular yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar Ahmet ve Yüksel vekili tarafından, süresi geçtikten sonra 27/03/2021 tarihli istinaf dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. Davalı Mehmet tarafından cevap dilekçesindeki nedenle tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zaman aşımı iddiasının süresiz şikayete tabi olmasına, takip dayanağı bonolar için zaman aşımı süresinin 3 yıl olmasına, son işlem tarihi 12/09/2011 ile yenileme tarihi olan 05/02/2018 tarihleri arasında 3 yıllık zaman aşımı süresinin fazlasıyla dolmuş olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 4....
Takip, genel haciz yoluyla ilamsız takip olup bu tür takiplerin kesinleşmesinden önceki evrede her türlü itiraz İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca icra dairesine yapılır. Takibin kesinleşmesinden sonraki evredeki iptal istekleri hakkında ise İİK'nın 71. maddesi hükümleri uygulanır. İİK'nın 71. maddesi uyarınca; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Görüldüğü üzere ilamsız takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesinde ileri sürebileceği takibin iptali ve taliki nedenleri sınırlı olup, itiraz ancak maddede sayılan belgelerle kanıtlandığı takdirde kabul edilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından (10) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu şirketin takibin kesinleşmesinden önceki dönemde takip konusu bonoların zamanaşımına uğradığından bahisle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, icra takibine ihtiyati haciz kararına binaen yasal süreler içerisinde başlanıldığı, takip dosyasındaki işlemlerin yasal süreler içerisinde yapıldığı ve zamanaşımına uğrayacak kadar dosyanın işlemsiz bırakılmadığı gerekçesi ile itirazın reddine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte örnek 10 ödeme emrinin borçluya 20.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra çekin zamanaşımına uğradığı iddia edilerek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, takibe konu çekin (3) yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, anılan zamanaşımının ise geçmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/5. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, takip dayanağı bononun takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....