Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, ilgili takip dosyasının şeklen kesinleşmesinden sonra, (davacı borçlu yönünden) 02/02/2012 tarihli haciz talebi ile 22/06/2017 tarihli sorgu ve haciz talepleri arasında 3 yıldan fazlaca bir süre geçtiği, bu süreçte zamanaşımını keser nitelikte usuli işlem yapılmadığı ve bu itibarla da zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Zira, haciz istemini ihtiva etmeyen yenileme talebi (18/08/2014) tek başına zamanaşımını kesmez. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına istinaden icranın davacı yönünden geri bırakılmasına dair karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki istemin reddi de hukuka uygun değildir....
Başvuru bu hali ile İİK'nun 169. maddesine dayalı, ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Burada ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda; takip dayanağı senetin ön yüzünde lehdarının ..., keşidecisinin ... ve aval vereninin ... olduğu, anılan senetin aval veren-alacaklı ...’e ciro edildiği görülmektedir. Her ne kadar ödeme iddiasını ispat için dosya kapsamına 10.09.2013 tarihli ve ... imzalı bir belge sunulduğu görülse de, anılan belgenin taraflar ile ilgisinin ispatlanamadığı ve alacaklı tarafından da söz konusu belgenin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK.nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borcu ödediğini belirterek takibin iptalini istediği, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, bu hali ile İİK.nun 168 ve 169.maddeleri kapsamında itfa nedenine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenme yöntemi aynı Kanun’un 169/a maddesinde düzenlenmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İ.İK'nın 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tâbi değildir. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddelerine göre; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, resmi belgelere dayalı olarak incelenir....
Bununla birlikte; itiraza konu takibin 16/10/2015 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin 20/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafça alacaklıya banka aracılığıyla takip başlatılmadan önce 07/10/2015 tarihinde “Eylül Ayı Nafaka Bedeli” açıklamasıyla 350,00 TL nafaka ödemesi yapıldığı görülmektedir. Buna göre, takip dayanağı ... 5. Aile Mahkemesinin 2013/1252 Esas, 2014/896 Karar no ve 03/07/2014 tarihli ilamından sonra ve takip tarihi olan 16/10/2015'ten önce yapılan toplam 350,00 TL miktarlı ödeme İİK'nun 33/1 maddesi kapsamında kaldığından bu miktar için icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan borçlu, hesap kat ihtarı tebliğ tarihinden takibin kesinleştiği tarihe kadar varsa itfa itirazlarını bildirebilir. Ancak itfa itirazının İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile aynı Kanun'un 33/1. maddesinde yazılı nitelikteki belgelerle ispatlanması zorunludur. Ayrıca yapılan itfaların da TBK'nun 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve fer'i alacaklara mahsubu gerekir. Somut olayda borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap kat ihtarının 24.07.2013 tarihinde kredi sözleşmesindeki adrese tebliğ edildiği, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içinde itiraz etmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, ihtarnamedeki alacak miktarı kesinleşmiş olup, borçlu kesinleşen miktara itiraz edemez. Ancak borçlu tarafından dava dilekçesinde bahsedilen ihtarname tarihi olan 17.07.2013 tarihinden sonra 13.08.2013 tarihli borç yapılandırılması gereği yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin ödeme makbuzlarının sunulduğu görülmüştür....
Bir başka deyişle, alacaklı ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabilir. İİK 'nun 33. maddesinde (İcranın geri bırakılması): (Değişik : 18/2/1965 – 538/17 md.) maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde yasal düzenleme mevcuttur ....
oranında olduğunun ayrı ayrı tespitine, şikayetçinin şikayet dilekçesinde belirttiği diğer hususların reddine, şikayetçinin dava dilekçesi dışında yargılama safhasında ileri sürdüğü icra takip tarihinden önce yapılan itfa ve imhale yönelik iddialarının İİK'nun 33/1....
. madde gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK'nun 364.maddesi gereğince uyuşmazlık konusu miktar 107.090,00- TL'yi geçmediğinden miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Sayılı takip dosyası üzerinden gönderilen mükerrer icra emrinin ve takibin geçersiz olduğundan bahisle, ... ili ......