Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İ.İ.K'nın On altıncı Bab'ının 337/a maddesinde düzenlenen suç bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçun niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde "davanın düşmesine" karar verileceği düzenlemesi karşısında, Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin, şirket yetkilisi orada olmadığından 26/05/2012 tarihinde daimi çalışana tebliğ edildiği, yetkili kişinin nerede olduğu hususunun tebligat zarfına şerh olarak düşülmesi gerektiği, bu şartı içermeyen tebligatın 7201 sayılı yasa ve ilgili yönetmeliğe aykırı...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta, ödeme emrinin borçlu şirkete 14/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 18/01/2015 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu ve henüz takip kesinleşmeden...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirketin itirazı üzerine icra takibin durduğu ve ... 1....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta, borçluya ödeme emrinin 18/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 24/02/2015 tarihinde borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği ve takip kesinleşmeden 12/02/2015 tarihinde...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirketin itirazı üzerine icra takibin durduğu ve ......
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, İİK'nun 33. m. uyarınca borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde zamanaşımı itirazında bulunabileceğini, takibin dayanağı çek olduğundan zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, takibin kesinleşmesinin ardından düzenli aralıklarla dosyada işlem yapıldığını ve dosyanın takipsiz bırakılmadığını, son işlem tarihinin 14.04.2021 olup zamanaşımı süresinin dolmadığını, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 17....
Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2022/7240 esas sayılı dosyasınd, davacı alacaklı ve dava dışı alacaklılar tarafından davalı borçlu ve dava dışı borçlu aleyhine ilamlı icra takibin başlatıldığı, davalı borçlunun şikayeti üzerine mahkemece (Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/66 Esas-2022/120 Karar sayılı kararı) takibin iptaline karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesi’nin de kabulünde olduğu üzere, borçlunun icra mahkemesine yaptığı 13.07.2010 tarihli hesap tablosuna ilişkin şikayeti tek başına zamanaşımını kesmediği gibi icra mahkemesince takibin durdurulmasına ilişkin bir karar verilmediği de görülmektedir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19.03.2007 ile şikayet tarihi olan 03.04.2017 tarihleri arasında on yıllık zamanaşımı gerçekleştiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ileri sürülen zamanaşımı şikayeti İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilir. 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, 28.04.2005 vadeli ve 14.000 TL bedelli senetten dolayı davalının müvekkiline borçlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibin kesinleştiğini, işlemsiz kalan icra dosyasının yenilendiğini, davalının şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, 14.000 TL'nin 28.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, senedin yazılı delil niteliğini kaybettiğini, davacının temel ilişkiye dayanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....