"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal satıldığını, faturalardan kaynaklı alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının daha önceden aynı faturalara dayalı icra takibi başlattığını, itirazla takibin durduğunu, fatura bedellerinin çek ve elden nakit ile ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kira alacağına dayalı olarak haciz ve tahliye talepli icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından kira sözleşmesinin döviz cinsinden olduğu ve kesin hükümsüz olduğu ve alacağın likit olmadığı iddiası ile takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından takibin iptali talep edilmiş ise de ileri sürülen hususların takip yasağı kapsamında takibin iptali sebebi niteliğinde olmadığından iddiaların borca itiraz sonrasında itirazın kaldırılması veya iptali davasında değerlendirilmesi mümkün olduğundan mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Esas sayılı ilamsız takipte itirazın kısmen iptali ile 2.000,00 TL değer kaybı yönünden asıl alacak ve bu alacağa takip talebindeki şartlar çerçevesinde takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine, alacak likit/hesap edilebilir nitelikte olduğu, itiraz da haksız olduğundan asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan 400,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL’ye çıkarılmıştır. Davacı tarafça harca esas değer 2.225,00 TL gösterilerek takibin iptali talep edilmiş, mahkemece itirazın kısmen iptali ile 2.000,00 TL değer kaybı yönünden asıl alacak ve bu alacağa takip talebindeki şartlar çerçevesinde takibin devamına hükmedilmiştir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalı bakımından kesin niteliktedir....
A R A R Borçlu vekili, müvekkili hakkında ...İcra Müdürlüğünün 2008/193 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nce itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, itirazın iptali davasında verilen kararın davalı alacaklı tarafından ayrı bir takip konusu yapılarak müvekkiline icra emri gönderildiğini, ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/899 Esas sayılı dosyasının mükerrer olduğunu belirterek, takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, dava itirazın iptali davası da olsa hüküm bir alacağı karara bağlamışsa artık hükmün daha önceki takipten bağımsız olarak icraya konulabileceği gerekçesi ile takibin iptali talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde "Hakim yargılamanın makul süre içinde düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık takibin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda kararın temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nın 71. maddesinde belirtilen takibin iptali veya taliki davası takibin kesinleşmesinden sonra yapılan itfa, imhal ve zamanaşımına ilişkin olup, işbu davada anılan koşullar yoktur. İlamsız takipte borçlunun borca ve takip dayanağı belgelerin içeriğine dayanarak icra mahkemesinden şikayet yoluyla takibin iptalini istemesi ve icra mahkemesince bu talebin kabulüne imkan yoktur. Üstelik genel mahkemede açılacak itirazın iptali davasında olduğu gibi yargılama yapılarak, bu kapsamda bilirkişi raporu ile alacağın varlığı ve miktarı, takibe dayanak belgelerin kapsamı tespit ve tayin edilip, tarafların borçtan sorumlu olup olmadıkları belirlenip, takibin iptali sonucuna gidilemez. Kaldı ki alacaklı ilamsız takipte hiçbir belgeye dayanmadan takip yapma hakkına da sahiptir....
Mahkemece davanın açılmasına esas teşkil eden takibin ortadan kalktığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmasına esas olan takibin ortadan kalktığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının ve icra takibinin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmamalıdır. Bununla birlikte takibin tasarrufun iptali davasından önce başlatılması davanın görülebilme koşulu olarak öngörülmemektedir. (H.G.K. 28.3.2012 tarih 2012/17-25241 sayılı ve 15....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 07.05.2007 tarihli protokol (ticari ilişkiden doğan alacağın tasfiyesi) imzalandığını, protokolden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının protokolden kaynaklanan alacağın ödendiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkeme kararının gerekçe kısmında asıl alacak miktarı 2.980.61 TL için itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi gerektiği denildiği halde, hüküm kısmında ise "davanın kabulüne davalının itirazının iptaliyle takibin kaldığı yerden devamına ..." şeklinde denilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması usule aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Öte yandan, davacı vekiline dava dilekçesi açıklattırılarak, şayet itirazın iptali ve takibin devamı isteniyorsa buna göre tüm takip tutarı üzerinden yatırılması gereken eksik harcın tamamlattırılması gerekirken harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilmesi kabule göre doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf dilekçesinde; takibin başladığı tarih itibariyle şikayetçinin takip konusu taşınmazı iktisap ettiğinin taraflarınca bilinmediğini, bu nedenle taşınmazı iktisap etmiş yeni malik/şikayetçinin takip talebinde gösterilmesinin de taraflarından beklenemeyeceğini, takibin iptali değil, icra emrinin iptalinin gerekeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....