WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kesin sürenin verildiği tarihte ve icra mahkemesi karar tarihinde, haciz ayakta olup, meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi mümkün olduğundan, mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesine dair ara karardan ve masrafların yatırılması için verilen kesin süreden rücu edilmesini gerektirir bir hal bulunmamaktadır. Kaldı ki, haczin kalkmış olması ve şikayetin konusuz kalması durumunun ortaya çıkması halinde dahi, davacının meskeniyet şikayetinde haklı olup olmadığının tespiti ve buna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğun belirlenmesi açısından keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkan sonuç belirleyici olacağından, davacının takdir edilen keşif ve bilirkişi ücretini yatırarak ispat külfetini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece keşif harç ve masraflarının kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle ispatlanamayan şikayetin reddine karar vermesinde usulsüzlük bulunmamaktadır....

Yine icra dairesince İstanbul 10.İcra Dairesi'nin 2018/6435 esas sayılı dosyasına konu borcun bitmediği ve takibin halen devam ettiği mahkememize bildirilmiştir. Zorunlu olmadan ipotek verilen taşınmazlara ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı yerleşik içtihat haline gelen Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2014/35489 esas ve 2015/2994 karar sayılı kararında açıkça belirtilmiştir. İstanbul 10.İcra Dairesi'nin 2018/6435 esas sayılı dosyasına konu ipotek sözleşmesi ile borçlu tarafından verilen rehnin genel kredi sözleşmesinden(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/328 esas ve 2012/16640 karar sayılı karar) kaynaklı olması ve davacının ipotek borçlusu sıfatına haiz olması sebepleriyle şikayete konu taşınmazın davacı tarafından zorunlu olmaksızın ipotek edildiğinin anlaşıldığından şikayetin reddine" şeklinde karar verilmiştir....

Somut olayda meskeniyet şikayetine konu taşınmazın 1/4 hissesinin davacı adına kayıtlı olduğu, hükme esas alınan 22.10.2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; taşınmazın hissesinin değerinin ve haline münasip evin değerinin ayrıntılı olarak tespit edildiği, borçlunun hissesine düşen miktar, haline münasip alabileceği evin değerinden düşük olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, lojmanda oturmasının ve bakıma muhtaç ailesinin bulunmamasının meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmeyeceği, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayeti ancak taşınmaz maliki borçlu ya da Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararı gözetildiğinde dava konusu taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce aile konutu şerhi mevcut olan borçlunun eşi tarafından yapılabilir. Davacı takibin borçlusu olmadığı gibi hacze konu taşınmazlar da davacının eşi borçlu adına kayıtlı olmadığından takibin diğer borçlusu adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılması isteminde davacının hukuki yararı bulunmadığı gibi aktif husumeti de mevcut değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

önüne alındığında haksız davanın reddinin gerektiğini, asıl olanın borcun ödenmesi ve alacaklının alacağını elde etmiş olması olduğunu, meskeniyet iddiasının da haczi ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekeceğini, icra takibinde ise gerekli haciz işlemleri ve tebligatların yapıldığını, süresinde yapılmayan haksız ve hukuka aykırı itirazların süreci uzatmaktan başka bir anlama gelmediğini, icra memur işleminde yapılan hata nedeniyle müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, aksi halde davaya konu işlemin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmayıp icra memur işlemi olduğundan müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....

Diğer taraftan, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde, takibin tarafı olmayan 3. kişinin, şikayete konu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunmasından dolayı yargılamaya dahil edilmesi doğru olmadığı gibi lehine vekalet ücreti hükmedilmesi de isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz hakkında ayrı ayrı mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, kararın kesinleşmesi ile dosyanın yetkili ... 6. İcra Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği, ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/250 E. sayılı dosyasında 18.05.2022 tarihli tensip ara kararı ile kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik ile yeni esasa kaydedilmesine karar verildiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesinin 2020/1803 Esas 2021/1030 Karar sayılı kararının mahkemece eksik ve hatalı inceleme sonucu yanlış yorumlandığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir. Somut olayda, meskeniyet şikayetinde bulunan davacı, takip borçlusu T7'un eşidir. Tapu kaydında tarla olarak kayıtlı hacze konu taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmamaktadır....

      nın 82/12 maddesi uyarınca haline münasip evin haczedilemeyeceğini, haciz konulan taşınmazdan başka evleri ve taşınmazlarının bulunmadığını belirterek meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İİK.'...

      DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/27331 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, takip dosyasında haciz işlemi yapılarak İstanbul İli Tuzla İlçesi, İstasyon Mahallesi Saraç Sokak C blok 4 numaralı bağımsız bölümde müvekkilinin 1/2 hissesine tapuda haciz şerhi işlendiği ve ilgili taşınmazın satışı için İstanbul Anadolu 13....

      UYAP Entegrasyonu