Borçlular, itiraz dilekçesinde borca kısmi itirazda bulunmuşlar olup, tahrifat yapılmadan önceki haline göre, borçluların da itiraz ettikleri miktar olan 67.440 TL asıl alacak ve bu alacağa isabet eden fer'ileri yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kısmen iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesinde; “İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa tarife gereğince ayrıca avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda borca itiraz nedeniyle alacaklı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın mahkemece imzaya ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali istemi şeklinde nitelendirilmiş olmasına ve kararın İcra Hukuk Mahkemesince verilmesine göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/462 Esas sayılı dosyasından 29.09.2015 tarihinde müvekkillerinin borçlu olmadığı yönündeki davasının alacaklı tarafça kabul edildiğinden ve bu durumda borcun son bulduğunun kabul edilmesi karşısında aynı kambiyo evrakına dayalı yeniden icra takibi başlatılmasının mümkün bulunmadığını, önceki takip dosyasının devam etmesi nedeni ile derdestlik oluşturduğunu, kambiyo evrakının aslı bulunmadığından ödeme emrinin iptali gerektiğine ilişkin şikayette bulunduğu, çekin bankadan alınan kredinin ve ipoteğin teminatı olarak verildiğini, işlemiş faiz miktarı ve faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek takibin iptaline ve her bir borçlu yararına ayrı ayrı %20 orandan tazminata karar verilmesini istediği görülmektedir. Mahkemece, her iki takibin de aynı çeke yönelik yapıldığı, ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2015/7141 sayılı dosyasında başlatılan takip için borçlular tarafından ... 13....
İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini ve takibe ... Esas sayılı dosya üzerinden devam edildiğini, bu dosyadan davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalının itiraz dilekçesi ile asıl alacağın 35.002,20 TL dışındaki borca, ferilerine, işlemiş faize itiraz ettiğini, takibin kısmi itiraz nedeniyle durduğunu, davalının takipten sonraki 25.000 TL tutarlı ödeme nedeniyle itirazda bulunduğunu, davalının takipten önceki ve sonraki faizden de sorumlu olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin 44.492,85 TL üzerinden devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Alacaklı tarafından çeklere karşılık olarak verildiği iddia edilen bonoların bir kısmının icra takibine konu edildiği ve herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmektedir. Alacaklının ...'na vermiş olduğu ifadede de, alınan 2 bonoya karşılık borçlu tarafından 9.200 TL ve muhatap banka tarafından da 2.000 TL ödendiği kabul edildiğine göre, mahkemece borçlunun 11.200 TL alacak yönünden itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin tümden kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5.fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmü yer almaktadır. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve ferileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarlasındaki kaynak suyunun kirasından kaynaklanan alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2014/1644 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edip, takibi durdurduğunu, her ne kadar borçlunun ibraz ettiği sözleşmede ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu yazılı ise de bunun sözleşmenin yapıldığı ve icra edildiği yer olan ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkisini kaldırmayacağını, ayrıca kira sözleşmesinde ......
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından davalı hakkında telefon aboneliğinden kaynaklanan borcun tahsili talebiyle MTS 'nin 2020/1006580 sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, yetkili icra dairesi olarak Ankara Adliyesinin seçildiği, davalı tarafça icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz sebebiyle ödeme emrinin ve takibin iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Gerekçede mahkemece takibin ilamsız takip olması sebebiyle ödeme emrine yapılan itirazın İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği sebebiyle reddedildiğini, söz konusu takibin kambiyo senetlerine mahsus yapılan takip olmasına rağmen mahkemenin neden böyle bir karar verdiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, söz konusu takibin ilamsız takip olmamasına rağmen ilamsız takibe itiraz usulü anlatılarak davalarının reddedilmesinin hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacının icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2019/29292 Esas sayılı takip dosyası ile ilgili ödeme emrinin iptali ve borca itirazlarının kabulü ile vadesi gelmeyen senetler yönünden takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir....