Kira alacaklarının tahsiline ilişkin yapılan takiplerde kıyas yoluyla uygulanacak hükümler, İİK'nun 269/d maddesinde sayılmış olup, bu maddede aynı kanunun 71. maddesine atıf yapılmadığından anılan takiplerde bu maddeye dayalı olarak takibin iptalinin istenmesi mümkün değildir. Öte yandan, icra müdürlüğünce yapılıp iptali istenen 25.06.2014 tarihli işlemle bakiye borcun 19.381,31 TL olarak hesaplandığı görülmektedir. Mahkemece şikayet konusu hesabın denetimi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 14.10.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise 13.10.2014 hesap tarihi itibarı ile 11.654,11 TL borç kaldığının belirtildiği görülmektedir. Sözkonusu raporda, 25.06.2014 tarihi itibarı ile dosya borcunun hesaplanması yerine, şikayet tarihinden sonraki 13.10.2014 tarihindeki borç miktarının hesaplanması doğru değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1183 KARAR NO : 2023/1350 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/80 ESAS - 2023/24 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takipten 10.05.2019 tarihinde haberdar olunduğunu, usulsüz tebliğ nedeniyle takibin kesinleşmediğini, itiraz ve şikayet sürelerinin başlamadığını, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, takip dosyasında yetkiye itiraz edildiğini, icra dairesince...
Davalı ise; icra müdürlüğünce verilen ret kararının hatalı olduğunu, bu karara karşı şikayet davası açtığını bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek borcu olmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. Davacı 18.04.2013 tarihinde ıslah dilekçesi vererek borçlu tarafından açılan şikayet davasının kabul edilip takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davasını itirazın iptali ve tahliye davası olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. ...İcra Hukuk mahkemesinin 12.03.2013 tarihli 2012/362 Esas 2013/119 Karar nolu kararıyla şikayetin kabulü ile ilgili icra müdürlüğünün itirazın reddi ile takibin devamına dair kararının kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına ilişkin kararının temyiz edilmeksizin 25.03.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ancak 6100 Sayılı HMK.nun 176. maddesinde "Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." hükmüne yer verilmiştir....
Bu durum ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118 nci maddesinde öngörülen mükellefiyette hata niteliğinde olduğundan davacının şikayet başvurusunun reddine yönelik işlemin iptali gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekitiği görüşüyle kararın gerekçesine katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık, borçlu tarafından şikayet niteliğinde açılan, takibin ve tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir.Davanın, İİK.nun 269 ve müteakip maddeleri uyarınca alacaklı tarafından açılmış itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile ilgisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya adı geçen daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesi için 1. Başkanlığına gönderilmesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/19957 esas sayılı dosyası incelenerek aynı alacağa ilişkin asıl borçlu hakkında takip yapılıp yapılmadığı araştırılıp, takip yapılmamış ise alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçlu şirkete yöneltilmesi için alacaklıya ara kararla kesin süre verilip, verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde takibin iptaline karar verilmesi, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi) halinde ise şikayet dilekçesinde ileri sürülen sair hususlar hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulduğu, mahkemece dairemizin bozma kararına uyulmasına karar verildiği, ancak; mahkemece ... 25....
İcra Müdürlüğünün 2010/18999 esas sayılı dosyasındaki icra emri ile takibin iptali istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, istemin İİK 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla takibin iptaline ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK.nın 16. maddesinde “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir.” hükmü yer almaktadır. Davacı vekili, davalı ... kurumu tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte müvekkiline icra emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini belirterek, icra emri ile icra takibinin iptalini talep etmiştir....
düzeltme-şikayet yolu ile Maliye Bakanlığınca iadesi mümkün bulunmadığından, değerli kağıt bedeli ve noter ücreti ile birlikte sair tahsilatların iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddinde ve tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
ŞİKAYET Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; borçlular aleyhine Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2019/8744 sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine 10.02.2020 tarihinde borçlu ... adına kayıtlı Kırşehir ili, Merkez ilçe, Kuşdili mahallesi, 4606 ada 7 ve 8 parsel ile 5376 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazların kaydına haciz şerhi işlendiğini, borçlular tarafından takibin ve ödeme emrinin iptali talebiyle Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/678 E. sayılı dosyası ile şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece eksik ve hatalı inceleme sonucu şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, borçlular tarafından yerel mahkeme kararı icra dairesine sunularak borçlu ... adına kayıtlı taşınmazlardan müvekkil banka lehine tesis edilen hacizler terkin edildiğini, Kayseri 2....
icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusunda iş ortaklığının taraf sıfatı bulunmadığını belirterek iş ortaklığı adına yapılan takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece itirazın yasal beş günlük süre içerisinde yapılmadığından bahisle şikayet reddedilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesine göre adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında, ortaklardan her birinin, İİK.nun 16/2. maddesi gereğince, süresiz şikayet hakkı vardır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılan takibin ve çıkarılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmamaktadır....