İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptaline ilişkin şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetinin kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; Bakırköy 3....
Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki şartlara göre incelenip sonuçlandırılır. Şikayet tarihi itibariyle 16/10/2020 tarihli takip talebi icra dosyasına sunulmamış ve aynı tarihli ödeme emri düzenlenmemiş olduğundan, bu eksikliğin şikayet tarihinden sonra tamamlanması sonuca etkili değildir. Bu nedenle, mahkememizce, asıl davada takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Asıl davada takibin iptaline karar verildiği için, birleşen davada davacının imzaya itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1689 KARAR NO : 2021/81 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KÜTAHYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/08/2020 NUMARASI : 2020/207 2020/338 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edilldikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine Kütahya 1. İcra Müdürlüğü 2015/5490 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini ve davacı tarafından itirazın iptali ve takibin devamı talebiyle dava açıldığını, Kütahya 1....
Mahkemece, davalının faiz oranları yönünden de alacağa itiraz ederek asıl alacağa kısmi itirazda bulunmak iradesi gösterdiğini, asıl alacak yönünden itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmediğinden asıl alacağa yönelik kısmi itirazın yok hükmünde olduğunun kabulü gerektiği, bu şekilde yapılan bir itirazın takibi durdurmaması gerektiği halde takibin durdurulmasına karar verilmesinin şikayet yoluyla çözülecek bir husus olmakla davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine; bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle faize, ferilerine ve faiz oranlarına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka, kredi kartı borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında başlattığı icra takibe itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece T1 yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, asıl taleplerinin ödeme emrinin/ takibin iptali olduğunu ve bu yöndeki taleplerinin değerlendirilmediğini, T2 yönünden takibe dayanak belgenin kambiyo vasfını yitirmesi nedeniyle takibin ancak adi takip yolu ile yapılabileceğini, mahkemece taleplerinin farklı ve yanlış değerlendirilmeyle zamanaşımı nedeniyle borca itiraz olarak değerlendirdiğini, taleplerinin bono vasfını kaybeden kıymetli evrak ile mevcut takibin yapılamayacağı yönünde olduğunu ve takibin iptali taleplerinin reddedildiğini, bonoda vade tarihinden itibaren 3 yılın geçmesiyle alacaklının takip hukukundan kaynaklı taleplerini ileri süremeyeceğini, taleplerinin niteliğinin şikayet olduğunu ve davadaki şikayet hakkının süresiz şikayet olduğunu, mahkemenin kararında kendi içinde çelişkiye düştüğünü, kurduğu gerekçe ile de davanın kabulünün elzem olduğunu, ayrıca her iki davacı lehine icra inkar tazminatı...
ne tebliğ edildiği, yapılan bu tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca takibin hiçbir belgeye dayanmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin iptali talebiyle mahkemeye şikayet yoluna başvurduğu, yapılan yargılama sonucunda tebligat yapılan şirketin borçlu şirketin temsilcisi olduğuna ilişkin bilgi ve belgenin dosyada olmadığı gerekçesiyle şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. TTK'nun 105. maddesinin birinci bendi ile; "Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir." Aynı maddenin ikinci bendi ile de; "Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir." hükümleri öngörülmüştür....
ne tebliğ edildiği, yapılan bu tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca takibin hiçbir belgeye dayanmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin iptali talebiyle mahkemeye şikayet yoluna başvurduğu, yapılan yargılama sonucunda tebligat yapılan şirketin borçlu şirketin temsilcisi olduğuna ilişkin bilgi ve belgenin dosyada olmadığı gerekçesiyle şikayeti kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. TTK'nun 105. maddesinin birinci bendi ile; "Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir." Aynı maddenin ikinci bendi ile de; "Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir." hükümleri öngörülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/21 Talimat) sayılı dosyasından işlem yapılarak ... plaka sayılı aracın kaydına İcra Satış Şerhi işlenilerek tescilinin ihale alıcısı adına yapılmasına karar verildiği, ilgili işlemin kaldırılması talebiyle şikayet yoluna başvurulduğu, şikayet konusu işlemin icra müdürlüğü tarafından yapılan işlemi şikayet olduğu, asıl icra dosyası Mersin İcra Müdürlüğü'nde olduğu, Kayseri İcra Müdürlüğü'nün talimat gereği işlem yaptığı, şikayetin o yer mahkemesince incelenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu şirket ortağı şikayet dilekçesinde; icra takibinin ... aleyhine yapıldığını, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından takibin veya davanın bütün ortaklara karşı açılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle usulsüz yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. BK.nun 520. maddesine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti ise kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden nazara alınmalıdır....
ihtiyati haczin (infazının) dayanaktan yoksun olduğunu, 5- İhtiyati haciz kararında yazmasa da alacaklının aynı zamanda seferden men talebinde bulunduğunu, kararda yazmasada bu talebin reddedildiğini, Y.12.HD.nin 2013/23552E. 2013/32676 K. sayılı içtihadında özetle ;” Borçlu hakkında gemi alacağına istinaden 09.10.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınarak haciz konulmuş olup, ardından alacaklının talebiyle gemi hakkında seferden men kararı verilmiş, borçlunun söz konusu kararın iptali istemiyle yaptığı şikayet başvurusu mahkemece reddedilmiştir.6102 sayılı TTK'nın 1353/1. maddesine göre "deniz alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebilir....