Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından 22/04/2014 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin Büyükçekmece 2....

    -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu hakkında başlattıkları kambiyo senedine dayalı icra takibinde, borçluya ait taşınmazlara müvekkili lehine 18.10.2007 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını ve takibin 09.01.2008 tarihinde kesinleştiğini, şikayet olunanın aynı borçlu hakkında başlattığı icra takibinde ise taşınmazlara 07.11.2007 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu ve takibin 09.01.2008 tarihinde kesinleştiğini, takiplerin kesinleşme tarihleri aynı olduğundan ihtiyati haciz tarihleri esas alınarak müvekkiline sıra cetvelinden birinci sırada yer verilmesi ve satıştan elde edilen gelirden öncelikle müvekkiline ödeme yapılması gerekirken, Siverek İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ile müvekkiline garameten paylaştırma yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile satıştan elde edilen gelirin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Borçlu Kurum vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi hükmüne aykırı olarak, ödeme için kendilerine başvurulmadan doğrudan takibe başlanılması doğru olmadığından takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece şikayet kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca, İcra Dairesi'nin kanuna aykırı işleminin öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde şikayete konu edilmesi halinde, Mahkemece, işin esasının incelenerek sonuçlandırılması, aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda Mahkemece, takip dosyasında borçlu Kuruma icra emri 28.03.2013'de tebliğ edildiği halde 31.05.2013 tarihinde şikayet başvurusunda bulunduğu nazara alınarak, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....

        a ilk olarak 21.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından yasal süre içinde icra mahkemesine başvurularak ilamlı takip yapılmasının koşullarının oluşmadığı iddiasıyla icra emrinin iptali talep edilmiş, icra mahkemesince şikayet hususunda henüz bir karar verilmeden borçlu vekiline 22.10.2013 tarihinde ikinci kez icra emri tebliğ edilmiş, borçlunun bu ikinci icra emrinin iptali talebiyle 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet 7 günlük yasal sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Borçlu adına tebliğ edilmiş bir icra emri varken, bu icra emri iptal edilmeden yenisi çıkarılamaz. Bu husustaki şikayet bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklı şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre aşımından reddi isabetsizdir....

          Davalı vekili, borca dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği için yapılan takibin usulüne uygun olmadığını ve bu hususa itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, davacının icra müdürlüğünün kararına itiraz ederek takibin devamına karar verilmesini talep ettiği fakat bu talebin icra müdürlüğünce reddine karar verildiği, davacının bu durumda icra müdürlüğünün kararını şikayet yerine itirazın iptali davasına konu ettiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir....

            İstinaf Sebepleri Şikayetçi 3. kişi istinaf dilekçesinde; aynı mahkemece ihalenin feshi şikayetinde aktif husumetinin bulunduğu kabul edilirken huzurdaki şikayet yönünden bulunmadığının kabulünün çelişkili olduğunu, tasarrufun iptali davası sonucunda taşınmazının satılması nedeniyle takibin düşmesine/devamına ilişkin işlemlerden doğrudan etkilendiğini, bu nedenle aktif husumetinin bulunduğunu, takibin zamanaşımına uğradığını, mahkemece İcra Müdürlüğünden görüş sorulmadan ve tanık dinlenmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, her iki takip dosyası aleyhine şikayet yoluna başvurulmasının müvekkili idarenin hukuki ve maddi menfaatleri doğrultusunda zaruriyet doğurduğunu, yapılacak inceleme şikayete konu işlemin gerçekleştirildiği tarihteki hukuka uygunluk ya da aykırılığın değerlendirilmesi, bu doğrultuda hüküm kurulması gerektiğini, İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/443 Esas sayılı dosyasından verilen karar ile hukuka aykırılığın sonradan giderildiğinin kabulü halinde şikayetin reddine değil davanın konusuz kalmasına karar verilmesi gerektiğini, yine HMK'nın 331. maddesi gereğince haklı ve zorunlu şikayet başvurularında yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenilmesi gerektiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılması ve şikayetin kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava , aynı ilama dayalı iki takip yapıldığı iddiası ile takibin iptali istemine ilişkindir. İzmir 10....

              Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve ....07.2009 tarihinde kabul edilen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin şikayet olunanın borçlusu aleyhine açtığı ve ........2009 tarihinde sonuçlanan ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/165 esas sayılı tasarrufun iptali davasından önce olduğu, bu durumda şikayetçinin hacizlerinin daha önce kesinleşmekle, İİK'nın 100. maddesine göre şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının durdurma talebiyle mahkemece 15/03/2021 tarihinde alınan tensip kararının 2. maddesiyle takibin durdurulduğunu, bu nedenle müvekkili lehine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, borçlunun müvekkiline Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/194913 esas sayılı takip dosyasında kendisinin keşide ettiği 120.000,00 TL bedelli çekten dolayı borcu bulunduğunu, davacının takip dayanağı çekin kambiyo vasfını taşımadığı gerekçesiyle haksız yere dava açtığını, yasal 5 günlük süresi içerisinde dava açması gerektiğini, davacının dava konusu ettiği borcunu ödeme taahhüdünde bulunduğunu bu nedenle takibin iptali talebinde bulunma hakkının bulunmadığını, davacının iptalini istemiş olduğu takip konusu dosya borcuna toplamda 29.412,00 TL para ödediğini ve borcunu kabul ettiğini, bu nedenlerle çekin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesiyle şikayet hakkının bulunmadığını, istinaf taleplerinin kabulünü, istinaf...

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Alacaklının takipten feragat etmesi nedeniyle şikayetin konusuz kaldığı, takibin dayanağı ilamın tapu iptal ve tescil davası olduğu, ilamın 21.01.2022 tarihinde kesinleştiği ancak icra takibine konu ilam vekalet ücretine karar tarihinden itibaren faiz işletildiği, şikayetin başlangıçta haklı olduğu gerekçesiyle şikayetin konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 525TL vekalet ücretinin şikayet edilenden alınarak şikayet edene verilmesine karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu