Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/09/2022 Tarih 2022/355 Esas sayılı ara kararına karşı sunmuş olduğu 08/11/2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafça icra takibinin durdurulması talebinde bulunulmuş ise de, yapılan icra takiplerinin murisin malvarlığının pasifine ilişkin değerlendirmede dikkate alınacağı, HMK ve İİK gereğince takibin durdurulması şartlarının gerçekleşmediği, mirasın hükmen reddi davasının olumlu sonuçlanması halinde davacı tarafından alacaklıya icra tehdidiyle ödenen bedel bulunsa dahi geri iadesi istenebileceği anlaşılmakla HMK 389. Maddesi gereğince şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olup ortadan kaldırılması ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ihtiyati tedbire ilişkindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle mirasın reddi davasının maktu harca tabi olduğunu, gerekçeli kararın 2.maddesinde, davacılar tarafından yatırılan 681,75 TL peşin harçtan alınması gerekli 31,40 TL’nin mahsubu ile arta kalan 650,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara verilmesine karar verildiğini, ancak mirasın hükmen reddi davasının maktu harca tabi olduğundan, hükümle birlikte nispi harcın müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu hususta Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2009/8124 E. ve 2009/13343 K. Sayılı 06.07.2009 tarihli kararı da bu iddiamızı destekler şekilde ihdas edildiğini, mirasın hükmen reddi davası - mirasın hükmen reddi davasının tespit davası olması - mirasın hükmen reddi davasının maktu harca tabi olması - hükümle birlikte nispi harcın tahsiline karar verilemeyeceğini, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/134 E. ve 2017/203 K....

reddinin karar altına alındığı tarih değil mirasın reddi iradesinin (talebinin) Sulh Hukuk Mahkemesine verildiği tarih olduğunu, çünkü mirasın reddi talebi Sulh Hukuk Mahkemesine Ulaşır ulaşmaz sonuç doğuran varması gereken bir irade beyanı olduğunu, bu sebeple 6 aylık süre hesap edilir iken mirasın reddine yönelik Sulh Hukuk Mahkemesi kararı değil Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat tarihinin esas alındığını, Mirasın reddinin iptali davasının mirası reddeden mirasçı ile birlikte diğer tüm mirasçılara karşı birlikte açılması gerektiğini, çünkü mirasın reddi sonucunda tereke üzerindeki payları artan mirasçılara davanın yöneltilmesi gerektiğini, zira mirasın reddinin iptali kararı üzerine, mirası reddetmiş mirasçı ve diğer mirasçılar arasında bir ayrım yapılmaksızın, mirasın resmen tasfiyesinin gündeme geleceğini, ayrıca İİK m. 282 uyarınca borçlu ve iptali kabil tasarruftan menfaat elde eden kişi zorunlu dava arkadaşı olduğundan, söz konusu hükmün de kıyasen uygulanması ile mirasın reddinin...

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklıların mirasın reddi davasını açabilmeleri için mirasçının red tarihinden sözlü beyan ve mirasın reddi dava tarihi ile (27/01/2016) mirasın reddinin iptali davasının açıldığı tarih olan 09/09/2016 tarihi arasında 6 ay içinde dava açmaları gerektiğinden öncelikle davanın hak düşürücü süre yönünden ilk itirazı olarak usulden reddine karar verilmesini, babası Hayati Öngören'in yıllardır ticaret yaptığını, iflas durumuna kadar geldiğini, doğmuş ve doğacak borçlarının meydana gelebileceği de dikkate alındığında mirasın reddi davası açma zaruretinin hasıl olduğunu, davacının dava dilekçesinde belittiği tüm iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğunu beyan ederek davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

dışında işler yapan ya da tereke mallarını gözleyen veya kendisine maleden mirası reddedemez" hükmünün amir olduğunu, murisin terekesini davacının kendisine mal ettiğini, ayrıca müteveffanın ölümü nedeniyle kendisine ve çocuklarına dul ve yetim maaşı bağlandığını, bu nedenle mirasın reddi davasının kabulünün geçerliliği olmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....

Sayılı kararı ile mirasın reddi kararının icra takibinden önce alınması durumunda, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde İcra Mahkemesine başvurulması gerektiği, davacının kendisi hakkında başlatılan takip kesinleştikten sonra talepte bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiğini, davacı hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya mirasın reddi kararının kesinleşmesinden yaklaşık 2 yıl sonra gönderildiğini, davacı hakkında başlatılan takip ve konulan hacizlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın kabulü ile Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2016/185309 E. Sayılı dosyasındaki takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı ve yargılamaya katılmadığı anlaşılmıştır....

Dolayısıyla, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı tarafın istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulüne, HMK'nun 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, şikayetin kısmen kabulü ile, davacı mirasçılara gönderilen 03/12/2019 tarihli icra emrinin iptaline, belirtilen nedenle takibin iptali isteminin reddine, 03/12/2019 tarihli icra emri iptal edilmekle, davacıların 03/12/2019 tarihli icra emrinin şekli şartlara haiz olmadığı, mirasın hükmen reddedilmiş sayılması nedeniyle takibin iptali ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemleri bu aşamada konusuz kaldığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına oy birliğiyle karar verilmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinde defi yoluyla mirasın hükmen reddi talebinde bulunulmakla birlikte aynı davacıya karşı yine mirasın hükmen reddi talebi ile eldeki davanın açıldığı, 4. As Hukuk Mahkemesi ile görülen ve henüz kesinleşmeyen davanın 05.11.2018 tarihinde ; eldeki davanın ise 10.09.2020 tarihinde açıldığı, mirasın hükmen reddi talebinin hem defi yoluyla hem de eldeki dava ile ayrıca talep edilmesi halinin HMK 114/1- ı maddesi uyarınca derdestlik dava şartı noksanlığına sebebiyet vereceği, ilk olarak Bam sonrası tespit edilen işbu durum sebebiyle davanın usulden reddi gerektiği kanaat edilmiştir. Zira terekesinin borca batık olduğu iddia edilen 1995 doğumlu-2012 ölüm tarihli T10 başkaca bir alacaklısı ve alacağının da tespit edilemediği görülmekle eldeki mirasın hükmen reddi dosyası ile tarafları ve konusu aynı olan Konya 4....

, icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle icra takibinin durduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir....

    2018/461 esas sayılı dosyası ile mirasın reddi talebinde bulunduklarını, Mahkemece taleplerinin kabulüne karar verildiğini ve karar 01.10.2019 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle takibin müvekkillerine yöneltilemeyeceğini beyanla takibin iptalini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu