Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalı, ödemeden aciz bir muris bulunmalı, miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç, mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır....

    amacıyla 05/11/2021 tarihine talik edildiğini, mirasın reddi davasının sonucunun, icra dairesince beklenmesi gerekirken verdikleri 27/09/2021 tarihli itiraz dilekçelerine olumsuz cevap verildiğini belirterek, her iki icra dosyasında muameleyi şikayet taleplerinin kabulüne, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir....

    , mirasın reddinin gerçek iradelerini yansıtmadığını, 3.kişileri yanıltmak amacıyla muvazaalı bir işlem olduğunu borçtan kurtulmak ve alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla mirasın reddi yapıldığını, yapılan tüm görüşmelere rağmen iyi niyetli çabalarının sonuçsuz kaldığını belirterek Samandağ Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/211 Esas 2019/261 Karar sayılı mirasın reddi ilamının iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talepleri İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz olmakla; ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede ileri sürülmesi gerektiği dikkate alınarak mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesince de benimsenen Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı, kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar....

      Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir. Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21622 E. 2017/4442 K. sayılı kararı) Davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan İİK'nın 284. maddesi gereğince 5 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek İİK 277 ve devamı maddelerin gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nın 617. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve süre yönünden reddi doğru olmamıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/117 E. sayılı dosyasında mirasın hükmen reddi davası açtıklarını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece kabul edilip edilmeyeceği bilinmeyen dava nedeniyle takibin iptal edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 170/b maddesi “61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır” hükmünü içermektedir. İİK'nun 68/4. maddesinde; "Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir " hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20016/117 E. sayılı dosyasından verilen 25.04.2016 tarihli müzekkere cevapta, dosyanın karar henüz çıkmadığı bildirilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Yapılan yargılama, incelenen belgeler, tüm dosya kapsamından; Toplanan delillerin incelenmesinden; davalı Gürbüz Çağrı'nın 24/01/2021 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının kendilerine intikal eden mirası kayıtsız şartsız olarak reddettikleri Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/306 esas, 2020/367 karar sayılı kararı ile davalı mirasçılarını davalı olan T3 mirasını reddettikleri, kararların kesinleştiği böylece mirasın reddi nedeniyle davalı murislerinin, davalının borcundan sorumlu tutulamayacağı" gerekçesi ile "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....

        İcra hukuk mahkemesinin 2021/751 esas sayılı kararına itiraz ettiğini, mirasın reddi kararını dilekçesi ekinde sunduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir....

        İcra hukuk mahkemesinin 2021/751 esas sayılı kararına itiraz ettiğini, mirasın reddi kararını dilekçesi ekinde sunduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu