Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ödünç ilişkisine dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, davanın açılmasından sonra davalının 13.10.2011 tarihinde vefat etmesi nedeniyle davalının mirasçılarına tebligat yapılarak davaya dahil edilmelerinin sağlandığı anlaşılmaktadır. Davalı murisin ölümünden sonra dahili davalı mirasçılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/311 esas sayılı dosyasına konu açılan dava ile mirasın reddine ilişkin tespit kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece mirasın reddi isteminin yasal 3 aylık sürede yapıldığı kabul edilerek davalılar tarafından mirasın reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece mirasın reddine ilişkin dosya ilgili mahkemeden celbedilerek incelenmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde 2020/109 Esas dosyaya konu olay ve talep ile işbu davanın konusunun aynı olması nedeniyle birleştirme kararı verilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

    olduğunu beyanla icra müdürlüğünün 19/04/2019 tarihli kararının iptali ile mirasın reddi kararının kesinleşmesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 10/04/2019 tarihli ve 19/04/2019 tarihli kararlarının kaldırılması ile, borçlular yönünden takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/380 esas sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi davası açmış olup, 2020/1106 karar sayılı dosya numarası ile kesinleşen karar ile tüm mirası reddettiğinin resmileştiğini, müvekkili T1 tarafından Kocaeli 1....

      Her ne kadar davalı, davacının muristen kalan taşınmazların adına intikalini yaptırdığını savunmuş ise de, mirasın reddine dair kesinleşen mahkeme ilamı karşısında bu hususun eldeki davayı etkilemeyecek olmadığı değerlendirilerek bu savunmaya itibar edilmemiş, davacı aleyhine kötüniyet tazminatı talebinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Her ne kadar davacı davalının mirasın reddi kararından haberdar olması nedeni ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de, davacının icra dosyasına ibraz etmesinden önce davalının bu yönde bilgisi olduğuna dair dosya kapsamında bilgi ve delil bulunmadığından davalı aleyhine tazminat talebinin de yerinde olmadığı ve takibin mirasçılara tebliğinin mirasın reddi kararından sonra yapılmış olması nedeni ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği (Yargıtay 19. HD 2017/5464 esas 2019/5335 karar sayılı ilamı) değerlendirilmiştir....

        Bu bakımdan somut olayda İİK'nin 53 ve TMK'nin 606. maddelerine aykırılık sabit olduğuna göre bu sebepten takibin iptaline karar verilmelidir. İlk derece mahkemesince mirasın reddi kararına dayalı olarak takibin iptaline karar verilmesi hatalı olduğundan, dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesi gerektiğinden, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İİK'nin 53 ve TMK'nin 606. maddelerine aykırılık nedeniyle takibin iptaline karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle çoğunluk görüşüne katılmam mümkün olmamıştır. Fatih KÖSEKAYA Üye 105281...

        Hukuk Dairesince de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar. Somut olayda, muris İbrahim Gülcan hakkında yapılan takip kesinleştikten sonra 12/06/2008 tarihinde vefat etmiş olup Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/04/2021 tarihinde kesinleşen 2011/187 esas 2014/63 karar sayılı ilamı ile davacı mirasçıların mirası hükmen reddettiklerinin tespitine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.10.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 618. maddesi gereğince mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir....

          İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacı taraf murisin borcu sebebi ile başlatılan takipte kendilerinin mirasçı olması sebebi ile borçlu sıfatlarının olduğunu ancak İstanbul 13.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/74Esas sayılı dosyasında terekenin tespit davası açtıklarını, davacı Derya Kara'nın ise yine İstanbul 18.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/46Esas sayılı dosyasında mirasın reddi davası açtığını ve bu mahkemenin kabul edilerek kesinleştiğini bu nedenle borçlu sıfatlarının olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmişlerdir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede 12.10.2018 tarihinde terekenin tespiti davası, 18.12.2018 yılında ise mirasın reddi davası açıldığı anlaşılmış olup TMK'nın 625.maddesi gereğince takipten önce açılan tereke davası nedeniyle icra takibi başlatılamayacağından takibin iptaline karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davanın kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 618. maddesi gereğince mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının davalıların murisi ...’a karşı ... 8. İş Mahkemesi 2014/234 Esas sayılı dosyada işçilik alacağı için dava açtığını, murisin ölümü üzerine mirasçılarını davaya dahil ettiğini, davalıların ise dava sonucu doğacak maddi yükümlülüğü bertaraf etmek için muris ...’ın mirasını ... Anadolu 6....

            UYAP Entegrasyonu