Davacı (meskeniyet şikayetinde bulunan) dava dilekçesinde özetle; Dörtyol İcra Dairesi'nin 2016/1431 sayılı dosyasından başlatılan icra takiplerinde murisi Muhittin Kırdök'ten miras kalan ve halen annesi Meryem Kırdök'ün oturduğu "Hatay İli İskenderun ilçesi Aşkarbeyli Mahallesi 2791 Parsel K:5 40 No'lu bağımsız bölüm" adresinde bulunan haline münasip evine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının annesine ait ev için meskeniyet iddiasının mevcut olduğu, davacının adresinin meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaz olmadığı, şikayetçinin ayrı bir konutta ikamet ettiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının yalnız borçluya ait olduğu, borçlunun kişiliğine bağlı bir hakkın kimse tarafından kullanılamayacağı (Y. 12....
nin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiği ve takibin derdest olup, ipotek konusu borcun ödenmediğinin anlaşıldığı, bu durumda ipotek zorunlu ipotek olmadığından ve şikayet tarihinden önce de ipoteğe konu borcun ödenmemiş olduğu açık olduğundan mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın HMK'nın 353/1- b-2. maddesi gereğince kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacının birden fazla takip dosyasına yönelik açtığı aynı taşınmaza yönelik meskeniyet şikayeti üzerine tefrik edilip ayrı esasa kaydedilen dosyalarda verilen kararların istinaf incelemesinin Dairemizin 2019/1678 esas, 2019/2753 esas ve 2020/743 esas sayılı dosyaları ve İstanbul BAM 20.Hukuk Dairesi'nin 2020/879 esas sayılı dosyaları ile yapıldığı ve tüm meskeniyet şikayetlerinin taşınmazdaki ipoteğin varlığı nedeniyle reddedildiği görülmüştür....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun meskeniyet şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyet şikayeti yönüyle dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, İİK'nun 82/1- 12 maddesine dayanan Meskeniyet Şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine hükmedilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafın 03/01/2023 tarihinde istinaf dilekçesi verdiği, istinaf dilekçesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka ve yasalara aykırı olduğunu ve mağduriyetinin giderilmesi için gereğinin yapılmasını talep etmiş ise de, sunduğu istinaf dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi bildirmediği görülmüştür. GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 342/2 maddesinde istinaf dilekçesinde hangi hususların bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre 342/2- (e) fıkrası uyarınca başvuru sebepleri ve gerekçesinin istinaf başvuru dilekçesinde yazılması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan takipte hacizli taşınmazının kıymetinin düşük belirlendiğini, bu nedenle yeniden kıymet takdiri yapılması gerektiğini, ayrıca taşınmazın aile konutu olduğunu, haczedilemeyeceğini beyan ederek meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını, kıymet takdirine itirazının kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, ilk derece mahkemesi tarafından "Şikayetçinin reddine" karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, İstanbul BAM 23....
Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 28/04/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği, bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....
Dereceden ipotek tesis edildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması bulunmadığından takibin niteliğine göre davacının meskeniyet iddiasının dinlenebilmesinin olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Şikayet ; İİK 82/12 maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkindir. Şikayet eden takip dışı 3.şahıs borçlu Mert Şaban Bayram 'ın eşi T1 Dayanak Bakırköy 9. İcra Müdürlüğünün 2021/8362 E. Sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından borçlu Mert Şaban hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, borçluya ait dava konusu taşınmaz üzerine 24/08/2021 tarihinde haciz konulduğu, şikayetin 30/12/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Takipte şikayetçinin taraf olmadığı ve takipte taraf olmayan eşin meskeniyet ( aile konutu) haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı yerleşik kararlar ile kabul edilmiş, ancak Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 başvuru nolu 12.12.2019 tarihli kararının somut olayda dikkate alınarak bu kapsamda davacı eşin de şikayet hakkının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, İİK'nun 82/12 maddesine istinaden Kırıkkale İli, Merkez İlçesi, Sanayi Mahallesi, 4550 ada 8 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti olup davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır....
Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir. Somut olayda, borçlu ...’nun haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 30.10.2018 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır....