Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 08/06/2004 tarih ve 2004/338 E.-2004/446 K. sayılı ilamına istinaden ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun mirasçıları oldukları anlaşılan şikayetçilerin icra mahkemesine başvurarak, murisleri olan ...’ın terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, ayrıca faize de itiraz ettikleri, mahkemece borca batıklık iddiasının genel yetkili mahkemede açılacak bir davada ileri sürülebileceği, dar yetkili icra mahkemesinde inceleme yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, mahkeme kararının şikayetçiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 30/06/2014 tarih ve... E.-......

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı makine kiralamasına ilişkin kira ve nakliye bedellerini ödemediğini ileri sürerek alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen takipte davalının asıl borca yetkiye ve faize yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili icra dairesinin müvekkilinin muamele merkezi ... İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca ana borca itirazları olmadığını, faize itiraz ettiklerini, faturaya dayalı alacağın henüz muaccel olmadığını belirtmiştir....

      Maddesi uyarınca reeskont faizi ve değişen oranlardaki faizin uygulandığını, bu sebeple davalının faize itirazlarının da reddinin gerekeceğini, dava konusu alacağın varlığının, ikrar edilmiş---- ile sabit olduğunu, sayın mahkemece gerekli görüldüğü taktirde davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın varlığının ayrıca kanıtlanacağını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, tamamen icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun icra takibine yönelik itirazının iptali ( asıl alacak ve faize itirazının iptaline ) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden az olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılması için mahkemeye müracaat etmenin gerektiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle ve sayın mahkemenin res'en göz önünde bulunduracağı nedenlerle, ---- borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın % 20 sinden...

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile ... inş.Tur.Ltd.Şti.arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ile müteselsil kefiller aleyhine icra takibi yapıldığını, vaki itiraz nedeniyle takibin durduğnu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 40’ından ... olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, borca itiraz dilekçesinde belirtildiği gibi 90.608.92....

          İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilin borca faize ve tüm ferilerine itirazı ile takibin durduğunu, davacı tarafın Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını, daha sonra aynı davalı tarafın aynı faturanın bedelinin tahsili için Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, ancak söz konusu Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı icra takibi müvekkil borçlu tarafın, alacaklının aynı faturaya yani aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu itirazı, yani derdestlik itirazı ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Tokat 3. İcra Dairesinin 2019/16084 sayılı dosyası ile takibe konulan ve itiraz ile duran, daha sonra yine Tokat 3....

          Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Davalı şirketin dosya alacaklısına herhangi bir borcu söz konusu olmadığını; borca, faize, takibe, ödeme emrine ve ferilerine itiraz etme zorunluluğu doğduğunu. Davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu. Ticari kayıtlar defterler incelendiğinde görüleceğini ki karşı tarafın iddia ettiği şekilde bir borcun mevcudiyeti söz konusu olamayacağını. Alacaklı ... Kimyevi Ürünler San. Ve Tic. AŞ'nin başlatmış olduğu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu. Dolayısıyla borcumuz olduğuna yönelik iddiaları reddediyor ve başlatılan işbu takipte; borca, takibe, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini 08.12.2017'de tebliğ edilen ödeme emrine 11.12.2017 tarihinde itiraz ederek 04.01.2018'de takibin durdurulduğunu, Davalı şirketin kayıtlı olduğu adres 04.12.2017 tarihli ödeme emrinde de açıkça görüleceği üzere Kocaeli ili Gebze ilçesinde olduğunu....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/9 E. sayılı dosyasında davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davalıların söz konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, keşide edilen ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı banka yargılama sırasında icra takip dosyalarındaki kredi alacaklarını davacı ...'ye temlik etmiştir. Davalı ...; icra dosyasında asıl borca itiraz etmediklerini, faize itiraz ettiklerini, yapılan ödemeler faiz ve anaparadan mahsup edilmeden icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen ... 2....

              Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....

              Davacı vekili, davalı Erdal 'ın müvekkili bankadan kredi kullandığını, diğer davalının sözleşmeyi müteselsil kefil sfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalıların borca ve faize itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, bankada hesapta para bulunmasına rağmen borca mahsup edilmeyerek borca faiz yürütülmesinin haksız olduğunu, bankanın işlemlerinin usule uygun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                İİK'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Aynı yasanın 66. maddesinde ise; "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda ilamsız icra yoluyla yapılan takibe karşı borçlunun icra müdürlüğüne başvurusu, borca kısmi itiraz niteliğinde olup yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, borçlunun dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini inceleme ve değerlendirme yetkisi bulunmadığı halde yetkisini aşmak suretiyle itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. İcra müdürlüğünce yapılması gereken, yasal süresi içerisinde yapılmış olan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar vermektir....

                  UYAP Entegrasyonu