Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş bu dava 12.05.2008 tarihinde açılmış olup, davacı aynı zamanda ödeme emrinin iptali için 14.05.2009 tarihinde İcra Hukuk mahkemesinde dava açmış, iş bu davanın yargılaması sırasında davaya konu ödeme emri İcra Hukuk Mahkemesince iptal edilmiştir.Bu davaya ve itiraza konu ödeme emrinin davalının (borçlunun) şikayeti üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nce iptal edilmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi gerekirken yanılgılı düşünce ile davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra dairesinin ... esas sayılı dosyasında ödeme emrinin düzenlendiği, bu ödeme emrinin ise doğrudan yabancı para birimi kullanılmaksızın TL değer üzerinden düzenlendiği, ödeme emrinin takip talebi ile uygun olmadığı, itirazın iptali davasının ise takip talebinde ve ilk ödeme emrinde belirtilen EURO değer üzerinden açıldığı anlaşılmakla, itirazın iptali davasında usule uygun yapılmış bir takibin bulunmasının özel dava şartı olduğu, iş bu dosya kapsamında usule uygun yapılmış bir icra takibi olmadığı, bu nedenle dava şartı gerçekleşmediğinden açılan davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan itirazın iptali davasında usule uygun yapılmış icra takibinin bulunmadığı değerlendirilerek açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 664,87....

      Somut olayda, dosya kapsamına göre bu yasal gerekliliğe uyulmadan borçluya ödeme emri gönderildiği anlaşılmış olup, anılan zorunluluğa uyulmaması ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir. O halde mahkemece, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

        Somut olayda, dosya kapsamına göre bu yasal gerekliliğe uyulmadan borçluya ödeme emri gönderildiği anlaşılmış olup, anılan zorunluluğa uyulmaması ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir. O halde mahkemece, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .... 2....

          GEREKÇE:Unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte tanzim eden borçlu vekili ödeme emrinde alacaklının adresinin bulunmadığını, dayanak belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğini, ödeme emrinde faiz miktarının belirtilmediğini, senet aslının ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı tarih itibarıyla icra kasasına sunulmadığını, borca, faize , ferilerine , imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptalini olmadığı takdirde ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup ilk derece mahkemesince takip dayanağı belgenin ödeme emrine ekinde gönderilmediğinden bahisle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Takibin ilk önce Bursa 18....

          Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/05/2019 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 33.188,13 TL'lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 01/07/2019 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirketin 03/07/2019 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Somut olayda, davacı alacaklı takip konusu asıl borcun ödendiğini ancak icra vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ödeme yapılmadığını, bu giderler yönünden taleplerinin devam ettiğini, bu kapsamda icra takibinin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı borçlu ise takipten sonra ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, borca ve ferilerine itiraz ederek davanın reddini savunmuştur....

            karar üzerine bu kez İİK'nın 43 maddesi kapsamında iflas takibi talebinde bulunulduğunu, örnek 12 ödeme emri gönderildiğini, şikayet üzerine ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine örnek 11 ödeme emri tebliğ edildiğini, İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip hakkının değiştirilebileceğini, davalının ikinci kez takip hakkının değiştirmesinin mümkün olmadığını, ayrıca örnek 11 ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanında borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığı gibi mal varlığınnı alacağı karşılamaya yeter miktarda olması sebebiyle iflas takibi yapılması şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2010/15997 esas sayılı dosyasında gönderilen ödeme emrinde davacının değil, alacağını temlik eden dava dışı ... A.Ş.' nin yazılı olduğu, ödeme emrinin 20.07.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının ödeme emrinin tebliğinden önce 16.07.20101 tarihinde alacağını temlik eden dava dışı şirkete 3.488,00 TL tutarındaki borcunu ödeyerek hesabını kapattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip talebinde alacaklı olarak ... gösterilmiş, ödeme emrinde ise alacaklı olarak ... A.Ş. gösterilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 60. maddesine göre ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Takip talebinde alacaklı olarak gözüken kişinin ödeme emrinde alacaklı olarak gösterilmemesi anılan hükme aykırıdır....

              Somut olayda; mahkemece, davacının ödeme emri ve takip iptalini nedeni olarak ileri sürdüğü hususlar hakkında bir değerlendirme yapılmamış ve karar verilmemiş olup bunun yerine "davacının itirazı üzerine duran bir takiple ilgili ayrıca İcra Mahkemesinde menfi tespit davasının konusunu teşkil edecek hususlar ileri sürülerek takibin iptaline karar verilmesinin mahkememizden talep edildiği görülmekle bu bağlamda hukuki olanağı bulunmayan davanın reddi gerektiği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak talep etmesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece, davacı tarafın şikayet nedeni yaptığı hususlara yönelik herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı ve hüküm tesis edilmediğinden davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali taleplerine yönelik olarak, HMK.'...

              Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, borçlunun talep dilekçesinde terditli olarak mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptalini talep ettiğini, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali hususunda başvurulabilecek yolun icra memurunun muamelesinin şikayeti yolu olup şikayet yolunun kendine özgü sebepler barındıran dava ve takibin iptaliyle herhangi bir benzerliği olmayan hukuki bir yol olduğunu, borçlunun taleplerinin göz önünde bulundurulduğunda kendine özgü özellikleri olan iki yarı hukuki yolu icra mahkemesinden terditli olarak talep etmesinin göze çarptığını, takibin iptali ve şikayet yolunun kendine özgü özellikleri olan icra mahkemesinden talep edilebilen iki ayrı hukuki bir yol olduğunu, aynı usullere tabi olmayıp takibin iptali talebinin ve şikayet talebinin terditli olarak açılamayacağı gibi aynı dilekçe ile mahkemeden talep edilemeyeceğinden takibin iptali nedenleri somut olayda bulunmamasından dolayı taleplerin...

              UYAP Entegrasyonu