Mahkemece, toplanan delillere göre, ödeme emrinin 17.3.2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, itirazın 25.3.2009 tarihinde yapıldığı, yedi günlük itiraz süresinin 24.3.2009 salı günü dolduğu, buna göre itirazın süresinden sonra yapıldığı, takibin kesinleşmesi nedeniyle itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Ödeme emrinin davalı yana tebliğine ilişkin tebligat belgesinin İstanbul Adliyesinden çıkış tarihi olarak 17.3.2010 tarihi gözükmekte ise de Gaziantepte bulunan davalı muhataba tebligatın hangi tarihte yapıldığına dair şerh bulunmamaktadır. Öte yandan davalı vekili temyiz dilekçesi ekinde bahsi geçen tebligatın 20.3.2010 tarihinde yapıldığına dair PTT çıktı yazısı sunmuştur....
Mahkemece, toplanan delillere göre, ödeme emrinin 17.3.2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, itirazın 25.3.2009 tarihinde yapıldığı, yedi günlük itiraz süresinin 24.3.2009 salı günü dolduğu, buna göre itirazın süresinden sonra yapıldığı, takibin kesinleşmesi nedeniyle itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Ödeme emrinin davalı yana tebliğine ilişkin tebligat belgesinin İstanbul Adliyesinden çıkış tarihi olarak 17.3.2010 tarihi gözükmekte ise de Gaziantepte bulunan davalı muhataba tebligatın hangi tarihte yapıldığına dair şerh bulunmamaktadır. Öte yandan davalı vekili temyiz dilekçesi ekinde bahsi geçen tebligatın 20.3.2010 tarihinde yapıldığına dair PTT çıktı yazısı sunmuştur....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emrinin 06/11/2017 tarihinde bizzat tebliğ edildiğini süresinde itirazda bulunmayan davacı yönünden takibin kesinleştiğini, davadan önce diğer borçlu yönünden takibin iptali kararı verilmiş olup, davacı borçlu yönünden takibin derdest olduğunu, takip dosyası arşive sehven gönderildiğinden yeni esas numarası aldığını, yenileme emri gönderilmesini gerektirir durum bulunmadığını, davacının keşideciye aval veren olarak senedi imzaladığını, lehtarın beyaz cirosundan sonra müvekkilinin yetkili hamil olduğunu belirterek davanın reddine ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı ... vekili, icra takip dosyasına bağlı çıkarılan ödeme emrinin iptali için icra mahkemesine başvurulduğunu, bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delilere göre, davalılardan ... tarafından yapılan şikayet üzerine İcra Mahkemesince davalı yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı bankanın diğer davalı ...'tan alacaklı bulunduğu, davalı ... aleyhine açılan davada davalının geçerli bir itirazı olmadığından davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı ... Varlık A.Ş. vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Yerel mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm kısmı arasında çelişki bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğünün.... esas sayılı takip dosyasının tetkikinde alacaklı ... tarafından borçlu ..... hakkında 600.000,00 TL asıl alacak, 14.104,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 614.104,11 TL alacak talebini içerir takip talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin tetkikinde ise 600,00 TL asıl alacak 4.104,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.704,11 TL toplam alacak talebini içerir şekilde ödeme emrinin düzenlendiği, takip borçlusuna ödeme emrinin tebliği ile süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, İtirazın iptali davasının ön koşulu borçlu hakkında geçerli bir icra takibinin yapılmış olduğu, Yasaya uygun olarak düzenlenip icra dairesine verilen takip talebine uygun olarak İİK 60 maddesinde ön görüldüğü şekilde ödeme emrinin düzenlenip takip borçlusuna gönderilmesi gerektiği, Diğer bir ifade ile borçluya tebliğ olunan ödeme emrinin takip talepnamesine uygun olması zorunlu bulunduğu, bu davaya esas olan takip dosyasında takip talebinin 600.000,00 TL asıl alacak...
, ancak ''takibin dayanağı belge'' şeklinde, faturaların da gönderildiğini ispatlayacak herhangi bir ibareye yer verilmediğini, taraflarınca UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde davalı tarafından takip talebine (EK-2) de takibin dayanağı olan belgenin eklenmediğinin görüldüğünü, İlk Derece Mahkemesi'nce takibin değil yalnızca ödeme emrinin iptaline hükmedildiğini, somut olayda davalı tarafından talep edilen ve İcra Müdürlüğü'nce kabul edilen takip Kanun'un açık hükmüne aykırı iken, İlk Derece Mahkemesi'nce takibin iptali yerine ödeme emrinin iptali ile yetinilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi'nin de dayanak belgenin takip talebine ve ödeme emrine eklenmediğini açıkça tespit ettiğini, ancak ödeme emrinin iptaline karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, yeniden ve duruşmalı yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, Kurumun davacı hakkında yapılan takibin mükerrer olup olmadığı ve borca ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine gönderilen 03.04.2012 havale tarihli cevabi yazıda, dava konusu 2008/18 takip sayılı ödeme emrinin mükerrer olmadığı ve ödeme de yapılmadığının bildirildiği, Kurumun 18.06.2012 tarihli yazısında şirketin “prim” borçlarından bahsedildiği, bu yazıdaki borç ve ödeme kayıtları ile dava konusu ödeme emrindeki borçların birebir örtüşmediği, ayrıca davacı tarafından sunulan 01.08.2005 tarihli Kurum yazısında da asıl borçlu şirketin “prim” borçlarının tahsil edildiğinin belirtilmiş olması karşısında Mahkemece, davacı hakkında yapılan icra takibinin mükerrer olduğu yönündeki tespit isabetsiz bulunmuştur....
Davalı alacaklı tarafından borçlular Sıddık Dönmez ve T1 aleyhine Örnek No:7 ödeme emri tebliğ edilmek sureti ile ilamsız icra takibi yapılmış, davacı borçlu T1'a ödeme emri 24/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 08/02/2019 tarihinde açılan dava ile ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin tebliğ edilmediği, istenen faizin fahiş olduğu gerekçesi ile ödeme emrinin ve takibin iptali istenilmiş, mahkemece şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvuru sebeplerinden birisi, aleyhine yapılan takipte istenen faiz oranının fahiş olduğu belirtilerek istenen işlemiş faiz ve faiz oranı nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. İcra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca borçlu, her türlü itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur....
ile takibin iptali bakımından verilen davanın reddi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise resen ödeme emrinin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise takibin iptali bakımından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir....
Şti. yetkilisi Oğuz Altın’ın atandığını, ancak adı geçene kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğini, buna rağmen takibe konu çeklerin adi ortaklık adına Oğuz Altın tarafından ciro edildiğini, bu işlemin müvekkili şirketi bağlamadığını, müvekkilinin açıklanan nedenlerle takibin iptali istemiyle dava açtığını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/23510 Esas 2016/472 Karar sayılı kararıyla müvekkili hakkında takip yapılmadan ödeme emri gönderilemeyeceği belirtildiğinden müvekkiline gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, bu nedenle müvekkiline yeni bir ödeme emri gönderilemeyeceğini, takibin iptali gerektiğini, takibe konu çeklerin zamanaşımına uğradığını, adi ortaklık adına yetkisiz olarak ciro işlemi yapıldığından müvekkilinin borçtan sorumlu olmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....