talep olunan % 36 oranındaki faize itiraz ettiğini belirterek, takibin/ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80/7.maddesinde kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili olduğu, 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. Bu durumda ödeme emrinin iptaline ilişkin dava süresinde ve görevli Mahkemede açılmakla birlikte, SSK Komisyon kararının iptali davasında İş Mahkemesi görevli değildir. Davacı SSK Komisyon kararının iptali için İdare Mahkemesi’nde dava açabilir. Öte yandan ödeme emrinin iptali davasının İş Mahkemesi’nde görülebilmesi için idari para cezasının ve buna uygulanan gecikme zammının 506 Sayılı Yasanın 80....
Sayılı kararı gereği iptal edilerek ilama uygun hale getirilmesi gereken icra emrinde asıl alacak kaleminin düzeltilmediğini, yalnız harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin eklendiğini, takibin 03/09/2019 tarihli ödeme emri üzerinden hesaplanarak işlemlere devam ettiğinin tespit edildiğini, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğunu, yorum yolu ile değiştirilerek icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlenemeyeceğini, ilama aykırılık şikayetinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayete konu olduğunu, icra takibinin iptalinin gerektiğini, ilamdan önceki 09/09/2019 tarihli ödeme emrinin ilama uygun hale getirilerek 10/03/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilen 09/03/2021 tarihli icra emrinin iptalini, icra takibine, talep edilen asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına, yetkiye, takibin tüm ferilerine itirazın kabulünü, takibin iptalini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine" karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, ihtarnamenin usule uygun olmadığını, ödeme emrinin takip tarihinden 7 ay 21 gün sonra gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden önce yaptığı 7.255,00 TL ödemenin dikkate alınmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile itirazın 8.085,83 TL'lik kısmının iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Dava konusu uyuşmazlık, nafaka alacağına yönelik takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 62/1 maddesi; “İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bir dilekçe ile, veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.” hükmünü düzenlemiştir. Borçlu tarafından, takibe itiraz edilmez ya da süresi içinde itirazda bulunulmaz ise, takip kesinleşir ve alacaklı aynı kanunun 78. maddesi gereğince haciz konulmasını isteyebilir. Bu durumda kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında alacaklı tarafın hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası açılmış ise dinlenemez. Zira, hukuki yarar dava şartı olup, mahkemece re’sen araştırılır. Somut olayda, davaya konu takibin 27.03.2013 tarihinde başlatıldığı, davalının (borçlu) ise takibe 12.04.2013 tarihinde itiraz ettiği, ancak ödeme emrinin tebliği için davalıya gönderilen tebligatın takip dosyasında yeralmadığı anlaşılmaktadır....
Maddeye açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu durumda davacı/borçlunun haksız talepleri hukuk düzeni tarafından korunmaması gerektiğini, davacı/borçlunun huzurdaki şikayeti yapmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi, ödeme emrinin iptali talebi tamamen yargılamayı uzatmaya yönelik olup bu karar, davacıya tekrar ödeme emri gönderilerek yeniden itiraz edilmesi, taraflarınca yeniden arabuluculuk başvurusu ve devamında yeniden itirazın iptali davası açılması gibi zaman ve masraf kaybına neden olarak müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakacağını, davacının hiçbir şekilde hukuki yararı olmadan çok sayıda haksız talepte bulunduğunun ortada olduğunu, sırf müvekkili şirketin alacak hakkını sürüncemede bırakmak amacı taşıyan bu talepler hukuk düzenince korunmaması gerektiğini, yerel mahkemenin ödeme emrinin iptali kararının taraflarınca kabulü mümkün olmayıp bu kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, ödeme emrinin ekinde icraya konu belgenin gönderilmemiş olması ödeme emrinin iptalini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; 2008/022873 sayılı ödeme emrine konu 2002/6 ila 2004/7 dönem arasını kapsayan ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, 2004/8 ay ve sonrası dönemler için açılan davanın reddine, karar verilmiştir....
Ancak, takip talebine aykırı olacak şekilde asıl alacağın niteliğinin farklı yazılmış olması, faiz oranının ve başlangıç tarihinin yazılmamış olması hususları gözetildiğinde ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya temizlik hizmeti verdiğini, ancak davalının müvekkilinin 74.731,10 TL istihkak alacağını ödememesi üzerine davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının takipten sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden önce alacağın 19.524,04 TL'lik kısmını ödeyerek bakiye kısmına ödeme emrinin tebliğinden sonra itiraz ettiğini, icra takibinden sonra ödenen 19.524,04 TL'lik kısım için yatırlan 351,40 TL tahsil harcı ile 1.757,00 TL vekalet ücreti yönünden takibin devamı yönünde talepte bulunulmasına rağmen takibin tamamının durdurulduğu gerekçesiyle bu taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, bu alacakla ilgili olarak itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
nin üçüncü kişilere olan borçlarından ötürü sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, Antalya Adliyesi'nde müvekkili şirketin davalı olduğu benzer yargılamalarda da ortada bir devrin olmadığına, devrin gerçekleşmediğine ve bu sebeple de müvekkili şirkete karşı açılan davaların reddine karar verildiğini, bu davaların bir kısmını bildirdiklerini, davacı tanıklarının tamamının müvekkili şirketle husumetlerinin bulunduğunu, buna rağmen bu tanıkların ifadelerine itibar ederek hüküm kurulduğunu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, itirazın iptali davasının dayanağı olan ödeme / icra emrinin itirazın iptali davası açıldıktan sonra icra hukuk mahkemesi tarafından iptal edildiğini, ödeme / icra emrinin iptalinin kesinleştiğini, kendilerinin ödeme / icra emrinin iptali kararının doğru ama yetersiz olduğu, takibin de iptal edilmesi gerektiği gerekçesi ile icra hukuk mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğunu, bu durumda, eldeki itirazın iptali davasının usule...