Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere, bu maddede şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfıyla ilgili ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların İcra Mahkemesince resen nazara alınması ve takibin iptali, eş söyleyişle de borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu ...'...

    bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, taşkın haciz şikayeti yönünden ise, İİK. 363 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının istinaf yoluna başvurulmayacak, kesin kararlardan olduğu olduğu, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Somut olayda, takibin dayanağı olan taraflar arasında akdedilen sözleşmede şikayetçi davacının adresinin "Şair Arşi Cad. Eminçınarcıpaşa Sok. Yeşilköy Apt....

    söz konusu olmadığını, davacının borcu da kısmen kabul ettiğini, borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi nedeniyle ve her ne şekilde olursa olsun borç kabul edilmiş ise takibin tahrifat nedeniyle takibin iptali talebinin reddedilmesi gerektiğine ilişkin birçok Yargıtay kararı bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 3....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "1- Davacının tebligat usulsüzlüğü şikayetinin REDDİNE, 2- Tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedildiğinden süresinde olmayan kambiyo vasfına yönelik şikayetin ve takibin iptali talebinin REDDİNE, 3- Şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, buna karşılık bu yöndeki taleplerinin reddedildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir....

        DAVA : Takibin Taliki Veya İptali DAVA TARİHİ : 21/02/2020 KARAR TARİHİ : 22/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Takibin Taliki Veya İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Sakarya ... İcra Müdürlüğünün ... dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu çekteki yazı ve imzaların davacıya ait olmadığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, icra dosyasına konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile davacı adına olan takibin iptalini, takibin teminatsız olarak dava sürecince durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Anılan 08/10/2003 tarihli HGK da adi şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış ise de, adi şirketi oluşturan şirketlerce ödeme emri çıkarıldığını, her iki şirketin aynı vekile vekalet verekek takibe itirazda bulunduklarına taraf teşkilinin sağlandığını, borçlunun şikayeti üzerine takibin iptal isteminin reddi gerekeceğini belirtmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/347 E-2011/53 K. sayılı katılma alacağı ilamına dayalı olarak 05.02.2011 tarihinde başlatılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilam 26.06.2012 tarihinde esastan bozulmuş ve icra müdürlüğünce 10.09.2012 tarihinde, İİK'nun 40. maddesi gereğince bozma sonrası kesinleşmiş bir ilam ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlunun, ilam kesinleşmeden ilamın icraya konulamayacağı yönünde bir şikayeti bulunmamasına rağmen, mahkemece, talep aşılıp bu husus değerlendirme konusu yapılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, takip dayanağı ilam, katılma alacağına ilişkin olup, infazı için kesinleşmesi de gerekmemektedir. Borçlu şikayetinde bozma ilamından sonra karar düzeltme başvurusunun sonucuna kadar takibin durdurulmasını ve bozma kararına karşı yapılan karar düzelteme talebinin reddi halinde ise takibin tümden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir. Somut olayda, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği,uyuşmazlığın İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

                UYAP Entegrasyonu