beyanı ile süresinde takip dosyasına sunulu dilekçesi cebri icra takibine yönelik borca itiraz dilekçesi olduğu, hukuki ilişkiyi kabul ettiğine göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının elinde artık İİK'nın 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek olmadığı, bu durumda borçlunun ödeme iddiasını İİK'nın 68. maddesinde öngörülen belgelerle kanıtlaması gerekmekte olup borçlu tarafından borcun ödendiğinin kanıtlanamadığı, ancak davalı/borçlu borca itiraz dilekçesinde borca itirazı ile birlikte KDV, damga vergisi kesintisi ve faiz miktarı ve oranına da itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda borçlunun itirazları hususunda alınan bilirkişi raporunun (b) bendi hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile bilirkişi raporunun bu kısmına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, takibin 151.200-TL asıl alacak ve 2.833,45-TL üzerinden devamına, asıl alacağın...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/786 esasa sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, taraflarınca 05/02/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiklerini akabinde takibin durdurulduğunu, borca itiraz neticesinden takip durmuş olduğundan bu takibe karşı itiraz ve takibin devamına karar verilmesinin ayrı bir davanın konusu olduğunu, davacı tarafından borcun tamamı bakımından takibin durduğunun bilinmesine rağmen itiraz yoluna başvuramadığını dolayısıyla huzurdaki davayı açarak kötü niyetli davrandığını ifade ve özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının şikayetinin reddine karar verilmiştir....
O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır.Somut olayda borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine ... İcra Müdürlüğü'nde başlanmış olup, bu durumda takiple ilgili itiraz (yetki itirazı da dahil) ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu... İcra Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenir.Mahkemece, borçlunun, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı kabul edildiğine göre, ... İcra Dairesinin yetkisizliğine ve takip dosyasının yetkili ... İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, İİK'nun 4. maddesi hükmüne aykırı olarak icra mahkemesinin de yetkisizliğine ve dava dosyasının da ......
ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK'nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir. Ankara Batı İcra Müdürlüğünün .... E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosyaya kazandırılmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 06/03/2019 tarihinde 1.600,00 TL asıl alacak 38,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.638,47 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 12/03/2019 tarihinde tebliği üzerine davalı vekilince 13/03/2019 tarihli dilekçe ile icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz sonucu takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu vekili tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği görülmüştür. Davalı borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazda, borçlu olduğu iddia edilen müvekkili şirketin adresinin ... ili sınırları içerisinde olduğu, dolayısıyla .......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu --- İcra Dairesi--- ---. sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ---- geçiş yapmak gerekçesiyle başlatılan icra takibine müvekkilinin borca itiraz etmesi sebebiyle açılan işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, icra dairesinde yapılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı müvekkilinin hem yetki ve hem de esas yönden itirazda bulunup, takibi durdurmasından sonra; alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında, mahkemenin önce icra dairesine davalı borçlunun yaptığı yetki itirazını incelemesi ve bu itirazı yerinde bulmaması halinde esasa yönelik itirazı incelenmesinin gerektiğini, itirazın iptali davası sadece icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemede açılabileceğini, itirazın iptali davasını görecek mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazında incelemesi gerektiğini, incelemenin sonucuna göre, kendisinin de yetkili olup olmadığının anlaşılabileceğini, öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi...
Borçlunun başvurusu bu haliyle İİK'nun 168/5 ve aynı Kanunun 169. maddelerine göre borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında "itirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile ... 2....
Somut olayda, takip konusu çeki imzalayanın ... olduğu ve keşide tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olmadığı hususu ihtilafsız olup, borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av. T4 tarafından itiraz edildiği, dilekçe ekinde Ukrayna dilinden aslı ve noter tercümeli 05/10/2021 tarihli vekaletnamenin sunulduğu, 04/10/2021 tarihli karar ile, itirazın süresinde olması halinde yetki itirazının kabulü ile takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, 07/10/2021 tarihli karar ile de, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararların şikayete konu edildiği, şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır....