Somut olayda; borçlunun 14.10.2008 tarihinde vefat ettiği, takibin ise 07.12.2012 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. HMK'nun 124/3. maddesine göre, borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkün ise de alacaklı dilerse bu yolu seçmeyip mirasçılar aleyhine ayrı bir takip yapabilir. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
sonra kalan toplam 9.877,63-TL’den sorumlu olmadığından toplam 9.877,63-TL tutarındaki miktar yönünden takibin iptaline, 1.975,53-TL yönünden takibin devamına, d) 7015202 sayılı ödeme emrinden sorumlu olduğu toplam miktar olan 294,47-TL düşüldükten sonra kalan toplam 1.472,32-TL’den sorumlu olmadığından toplam 1.472,32-TL tutarındaki miktar yönünden takibin iptaline, 294,47-TL yönünden takibin devamına, e) 7015118 sayılı ödeme emrinden sorumlu olduğu toplam miktar olan 43,86-TL düşüldükten sonra kalan toplam 219,30-TL’den sorumlu olmadığından toplam 219,30-TL tutarındaki miktar yönünden takibin iptaline, 43,86-TL yönünden takibin devamına f) 7015025 sayılı ödeme emrinden sorumlu olduğu toplam miktar olan 11.472,33-TL düşüldükten sonra kalan toplam 57.361,70-TL’den sorumlu olmadığından toplam 57.361,70-TL tutarındaki miktar yönünden takibin iptaline, 11.472,33-TL yönünden takibin devamına, g) 7015629 sayılı ödeme emrinden sorumlu...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,aynı senede dayalı olarak davalı tarafından daha evvel yapılan icra takibinin halen derdest olup, itiraz ve şikayetlerine konu takibin bu sebeple usulsüz olduğunu, takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, takibin iptaline karar verilmiş olup, söz konusu kararın takip tarihi itibariyle ve henüz kesinleşmediğini, takipte alacaklı gözüken davalının, takibin iptaline dair söz konusu karar henüz kesinleşmeden yine "aynı senede dayalı olarak" bu kez İstanbul 3.İcra Müdürlüğü 2022/23338 E. sayılı dosyası ile yeni bir kambiyo takibi daha yaptığını, sonradan yapılan takibin bu sebeple mükerrer olduğunu, davalı yanın, sözü edilen ilk takipten feragat etmeden ve takibin iptaline dair karar henüz kesinleşmeden mükerrer şekilde takip yapmış olduğundan derdestlik sebebiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, derdestlik itirazlarının dikkate alınarak takibin...
Somut olayda, ödeme emrinin borçlu şirkete 21/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise İİK’nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede mahkemeye başvurarak, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini istediği, itiraz tarihinde takibin henüz kesinleşmediği görülmektedir. Başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik olup, itirazın kabulü halinde İİK.nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durmasına karar verilmesi gerekir. Öte yandan takip dosyasında başka borçluların da bulunması nedeniyle itiraz eden borçlu yönünden hüküm kurulmak yerine takibin tüm borçluları kapsar şekilde iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tabi değildir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 14/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İ.İ.K.’nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede mahkemeye başvurarak, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini istediği, itiraz tarihinde takibin henüz kesinleşmediği görülmektedir. Başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik olup, itirazın kabulü halinde İİK.nun 169/a-5.maddesi gereğince takibin durmasına karar verilmesi gerekir. O halde, mahkemece, zamanaşımı itirazının İİK.nun 169/a-5. maddesine göre değerlendirilerek takibin durmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Bahadır Öztürk'e tebliğ edildiğini, bu sebeple takibin kesinleşmesine sebep olan tebligatın usulsüz olduğunu, takibin hukuka aykırı olarak başlatıldığını belirterek takibin durdurulmasını, alacaklının uhdesine geçen teminat tutarının iadesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. Mahkemece;"Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, davacı tarafın takibin iptali, hacizlerin kaldırılması ve teminatın iadesi taleplerinin ayrı ayrı reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/8 Esas, 2013/37 Karar sayılı ilamıyla davacı tarafından davalı aleyhine daha önce girişilen kambiyo yoluyla takibin geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, anılan kararın takibin iptali niteliğinde bulunmadığı ve böylece takibin halen derdest olup davalı yanın aleyhine başlatılan davaya konu takip kapsamındaki derdestlik itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verilmiştir....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
yer alan “...itirazın iptaline, takibin devamına” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "...itirazın 2.186,20 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına," sözcüklerinin yazılmasına; hükmün onüçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan “...itirazın iptaline, takibin devamına” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "...itirazın 2.795,5 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına," sözcüklerinin yazılmasına; hükmün ondördüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan “...itirazın iptaline, takibin devamına” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "...itirazın 1.893,70 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına," sözcüklerinin yazılmasına; hükmün onbeşinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “...itirazın iptaline, takibin devamına” ibaresinin hükümden çıkartılarak...