Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2020/5690 Esas ve 2020/5696 Esas sayılı dosyaları ile takip başlattıklarını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takibe dayanak belgenin İİK md. 68 uyarınca resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgelerden olduğunu, takibe konu borca mahsuben takip tarihinden sonra haricen 89.512,50 TL ödeme yapıldığını beyanla, ödeme tarihi itibarı ile 2020/5690 Esasa sayılı dosya açısından bakiye 13.966,47 TL, 2020/5696 Esas sayılı dosyasında ise 13.799,84 TL bakiye alacakları bulunduğunu beyanla her iki takip dosyası yönünden itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve takibe dilekçede belirtilen tutarlar üzerinde devamına, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmeden borcun haricen ödenmesi nedeni ile takibe haklı olarak itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, ---- dosyasına istinaden takibe konu ettiğini, taraflarınca 20.07.2020 tarihinde ilgili takibe yetki ve davacı alacaklıya karşı bir borçlarının olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, takibin bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan takibe itirazın içeriğinde icra dosyasının açıldığı yer olan "------------------aleyhine başlatılan icra dosyasında yetkiye de itiraz edildiğinden ve işbu durumun alacaklı davacı tarafından da kabul edildiği gözetildiğinde ilgili icra dosyasının davalı ---- ----devamında da tarafımıza yeniden ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan takibe istinaden itirazın iptali davası------ açıldığını, yapılan işlemde usul olarak hata mevcut olduğunu, davanın yetkili yerde açılmış ve takibe konulmuş icra dosyası olmaması nedeniyle usulden reddini, davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddini, davacı tarafın...

    Davacı borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusu; takibe konu çek üzerindeki imzaya itiraz dışında ;takibe konu çekin muhataba süresi içinde ibraz edilmediği, takip konusu çekte 28/10/2018 olan keşide tarihinde 07/11/2018 olarak tahrifat/değişiklik yapıldığı, düzeltmeden önceki tarihe göre çekin zaman aşımına uğradığı, ciro silsilesinin bozuk olması nedeniyle alacaklı görünen davalının yetkili hamil olmadığı, fahiş faiz işletildiği, çek aslının takip yapılırken icra kasasında bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiği, çek tazminatının keşideci dışındaki çek borçlularından istenilemeyeceğine ilişkin borca itiraz ve şikayetlerdir. 6100 sayılı HMK'nun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

    Davalı vekili cevabında, süresinde takibe itiraz etmeyen davacının borcu kabul ettiğini, menfi tesbit davası açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının davacılara karşı murisin mirasçıları olarak kambiyo senedine mahsus takiple icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin davacılara tebliğine rağmen süresi içinde icra mahkemesine itiraz yapılmadığı, menfi tesbit davasının borcun ödendiği ya da senet üzerindeki imzanın sahteliği vs.gibi nedenlerden dolayı açılabileceği davacının böyle bir iddiasının bulunmadığı,takibe kötüniyetle itiraz ettiği gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacağın %40’ı olan 1.300.00 YTL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tesbit davasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı kiracının 2.880 YTL kira borcunun tahsili için yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiği ileri sürülerek takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı vekili, müvekkili bankanın davacı aleyhine başlattığı takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının davacı aleyhine başlattığı ilamsız takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilmiştir. Bunun üzerine davalı ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/154 esas sayılı dosyası ile itirazın iptalini ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Temyize konu menfi tespit davasının ise bu davadan önce 26.12.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Menfi tespit davası itirazın iptali davasından önce açıldığından davacının dava açmakta hukuki yararı vardır....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine kredi kartı borcu nedeniyle takip yaptığını, takibe itiraz üzerine takibin durması nedeniyle davalının icra hukuk mahkmemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiğini, mahkemece davanın kabul kararı üzerine müvekkilinin dosya borcunu davalıya ödediğini, temyiz incelemesinde kararın bozulması üzerine icra hukuk mahkemesince davanın reddine karar verildiğini, davalıya yapılan ödeme neticesinde davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın iadesi için davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Yatırım Holding A.Ş'nin de hizmetlerin karşılığında vade tarihleri farklı çekler tanzim ederek alacaklıya verdiğini, çek bedelleri vadesinde ödenmediğinden alacaklı tarafından yedi ayrı takibe konu edildiğini, borçlunun haciz tehdidi altında şirket borçlarının teminatı olarak takibe konu senetleri verdiğini, takibe konu senetlerin sözleşme ve sözleşme kapsamandaki çeklerin teminatı vasfında olduğunu, teminat olarak verilen senetlerin tahsilde tekerrür etmeme kaydı taşımadan birden fazla takibe konulduğunu, senetlere istinaden ödemeler yapıldığını belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, alacaklının Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesindeki bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde dava konusu senetlerin teminat senedi olduğunu ikrar ettiği, tahsilde tekerrür etmeme kaydı taşımadan takip başlatıldığından takibin mükerrerlik niteliği taşıdığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür....

              itirazlarının kabulüne, bu talepleri yerinde görülmez ise diğer itiraz ve şikayetleri dikkate alınarak takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, takipte davalılar tarafından sadece faize itiraz edilmiş olmasına rağmen davacı tarafın takibe yapılan itirazın iptalini ve devamını talep ettiği, bu hali ile faiz dışında borçlu davalılar tarafından takibe yapılmış herhangi bir itiraz olmadığı halde diğer kısımlar için davacının takibin iptalini istemesinde hukuki yararı olmadığı, itiraz edilmeyen kısım yönünden kesinleşmiş olan takibin devam etmekte olduğu, davada sadece işlemiş faiz alacağı ve faiz oranına itiraz edilmiş olup, sadece işlemiş faize itiraz edilen hallerde takip talepnamesinde ve ödeme emrinde yazılı olan ve likit bir miktarı ifade eden faiz bölümü esas alınmak suretiyle tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, Fethiye 2....

                UYAP Entegrasyonu