Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu senetle icra hukuk mahkemesinde yargılaması devam eden senetlerin farklı olduğu, davacının aleyhine girişilen kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe süresi içinde itiraz etmediği ve davalı yanca borcu olmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu olan icra takibi, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip olup, bu takibe karşı itiraz edilmemiş olması menfi tespit ve istirdat davası açılmasına engel oluşturmadığından yerel mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olmadığı gibi, takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı da iddia edildiğinden mahkemece bu yönler üzerinde durulup, araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması da ayrıca isabetsizdir....

    ya kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, takipte borçlunun vefatı üzerine davalı-mirasçılarının takibe dahil edildiğini, mirasçıların takibe itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek davalı-mirasçıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... 21.11.2011 tarihli duruşmadaki beyanlarında; davanın reddini istemişlerdir. Davalı ... 'ya usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı halde davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılarak beyanda da bulunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; icra takip dosyasında ödeme emrinin borçlu ...'...

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı müvekkiline 11.648,96 TL borçlandığını, davalının borçlarına karşılık 6.200 TL’lik çekleri verdiğini, söz konusu çeklerin tutarları mahsup edildiğinde müvekkilinin davalıdan 5.448,96 TL alacağının kaldığını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek 5.448,96 TL alacak için itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacının 11.648,96 TL üzerinden takip başlattığını, müvekkilinin muaccel hale gelmiş bir borcu bulunmadığını ve takipte istenen faizin fahiş olduğunu, bu nedenlerle takibe itiraz ettiklerini, takibe itiraz etmeselerdi 11.648,96 TL’yi fer’ileriyle ödeme durumunda kalacaklarını, 6.200 TL’lik çeklerin takipten önce davacıya verildiğini, bildirerek davanın reddi ile fazladan takibe geçilen miktar üzerinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

        İcra Dairesinin 2015/245 Esas sayılı dosyasından borçluya ödeme emri gönderildiğini, borçlunun takibe itiraz ederek durdurduğunu, müvekkili ile borçlu ... arasında yapılan 19/07/2010 tarihli protokole göre müvekkiline ait olan 4 numaralı dükkanın daireye çevrileceğini ve bu yer daireye çevrilinceye kadar bir yıllık kira bedeli olan 3.000 EURO'nun ... tarafından müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, borçlunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağını alamadığını, protokol gereğince müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenlerle borçlunun takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu ve kira ilişkisinden kaynaklanmadığı anlaşılmakla, görevli mahkeme genel görevli olan Asliye Hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ( ... ) 1....

          Mahkemece, taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri ve davalının tutulması zorunlu olan muvazene defterinde fatura kayıtları bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibe davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 50.148,38 TL asıl alacak üzerinden takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 maddesindeki faiz oranının uygulanması suretiyle devamına, hüküm altına alınan miktar üzerinden %40 icra inkar tazminatı olan 20,059 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İzmir 22. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1188 sayılı takip dosyası ile yapılan takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri, usulüne uygun bir takip yapılmış olması ve bu takibe karşı usulüne uygun bir itiraz yapılmış bulunmasına bağlıdır. Somut olayda takip ... 3....

            Davalı tarafından 11.05.2004 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibine borçlu 07.06.2004 tarihinde itiraz ederek takibi durdurmuştur. Takibe itiraz eden ...Ltd.Şti.08.06.2004 tarihinde takip konusu alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ederek menfi tespit davası açmıştır. Menfi tespit davası açılabilmesinin borçlunun bu davayı açmada hukuki yaranının bulunması gerekir. Borçlu takibe itiraz ederek durdurmuştur. Borçlu takip konusu alacak nedeniyle borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira alacaklı itirazın giderilmesini sağlamadan duran takip nedeniyle alacaklıdan hak talep etmesi mümkün değildir. Alacaklının şayet itirazın kaldırılması yoluna gitmesi halinde borçlunun menfi tespit davası açmada hukuki yararı olacaktır. Somut olayda borçlunun hakkındaki takibi itiraz ederek durdurduktan bir gün sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

              Davalı vekili; davacının vekili bulunduğu dava dışı ...’ün iş mahkemesinde görülen davadan kendi isteği ile feragat ettiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İcra İflâs Kanunun 62/1. maddesi uyarınca “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine mecburdur.” Aynı Kanunun 66/1. maddesine göre ise “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse, alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder.”Somut olayda; davalı (borçlu)'ya ödeme emri 01.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir....

                Aynı Kanunun 66/1. maddesine göre ise “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse, alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder.”Somut olayda; davalı (borçlu)'ya ödeme emri 01.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı icra müdürlüğüne verdiği dilekçesinde takibe yönelik itirazlarını bildirmiş ise de; dilekçe üzerinde icra müdürü veya yardımcısı tarafından atılmış bir havale ve tarih bulunmamaktadır....

                  , borçlu tarafın , ödeme emri ve dayanak bono suretini bizzat tebliğ aldıktan sonra itiraz dilekçesi sunduğunu ancak itiraz dilekçesinde bonoya ve bonodaki imzaya itiraz etmediğini , takibe konu bono her ne kadar düzenleme yeri bulunmadığından bono vasfında olmasa da Yargıtay içtihatlarına ve İİK 68. maddeye göre imzası inkar edilmemiş belge vasfında olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalıya mal satıp karşılığında çekler alıp, ayrıca alacağın güvencesi olarak ipotek tesis edildiğini, davalının müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe, haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini, oysa ki ipoteğin teminat amaçlı olduğunu, davacının önce genel mahkemelerde alacağını ispat edip, daha sora ilamsız takibe geçmesi gerektiğini öne sürerek davanın reddi ile % 40 tazminata hükmedilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu