nin menkul ve gayrimenkul malları üzerine teminatsız olarak tedbir konulmak suretiyle, devir ve temlikleri ile şahsi veya ayni hak konulmasının engellenmesine,müvekkilim davacı ...'nın ortaklıktan doğan borçlarının tümünün dondurulmasını talep etmiş, mahkemece yukarıda belirtilen gerekçeyle daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK'nın 391. maddesi uyarınca geçici hukuki koruma talepleri hakkında kabul/red şeklinde hüküm kurulması gerekmekte olup, bu hususta eleştiri yapmakla yetinilmiştir....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davanın niteliğinin bir kısmının davanın esasına, bir kısmının ise ihtiyati hacize yönelik olması, ihtiyati hacze ilişkin yasal düzenlemelerde aranan şartların mevcut olmadığı, ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
nun 72.maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, içra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulamayacağı, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere götüreceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almaktan doğan zararlarını teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı bu zararın herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemeyeceği bildirilmiştir. Davalı işçiye İİK'dan kaynaklanan tazminatın ödenip ödenmeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir.Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir....
Haksız ihtiyati tedbirden dolayı maddi tazminat davası açılabilmesi için icra edilmiş bir tedbir kararının bulunması, bu tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkması, tedbir sebebiyle zarar meydana gelmiş olması ve zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağının bulunması şarttır. Öte yandan, haksız ihtiyati tedbir sebebiyle tazmini gereken zarar ise gerçek zarardır. Gerçek zarar, zarar verici eylem olmasaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idi ise o durumun yeniden tesisi için gerekli olan miktar kadardır....
YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/769 Esas sayılı 26/10/2022 tarihli ara kararı ile; "tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olması (HMK 390/3. md) hükümleri de değerlendirildiğinde davacının ihtiyati tedbir talebi HMK 389 vd. maddeler kapsamında olup, açılan davanın konusunu oluşturmayan mal ve haklar üzerine tedbir konulamayacağından ihtiyati tedbir talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” İİK 72/4 maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır..." gerekçesiyle alacağın %15’i oranında yatıracağı teminat veya bu miktar teminat mektubu karşılığında İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir yoluyla icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine, varsa teminat mektubunun paraya çevrilmemesine, takibin durdurulmasına yönelik talebin reddine, karar verilmiştir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” İİK 72/4 maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır..." gerekçesiyle alacağın %15’i oranında yatıracağı teminat veya bu miktar teminat mektubu karşılığında İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir yoluyla icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine, varsa teminat mektubunun paraya çevrilmemesine, takibin durdurulmasına yönelik talebin reddine, karar verilmiştir....
Menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçluyu tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376-377). Ancak her ne kadar mahkemece davalı lehine % 20 oranında tazminata karar verilmiş ise de, dava dosyası ve icra takip dosyası içinde mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının infaz edildiğine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı yararına % 20 oranında tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde de belirtildiği gibi henüz ortaklığın giderilmesi kararı verilmeden el birliği mülkiyeti bulunan araç ile ilgili tüm ortakların mülkiyet hakkını kısıtlayacak şekilde tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, itiraz dilekçesinin ekinde sunulan BAM kararları ile Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, zira bilindiği gibi el birliği mülkiyetinde her bir ortağın malın tamamı üzerinde malikmiş gibi kabul edildiğini, dolayısı ile her bir ortağın malın tamamı üzerinde malikmiş gibi hareket edebileceğini, bu nedenle mülkiyet hakkından maliklerin tamamının yararlanabileceğini, Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının ortakların mülkiyet haklarını ihlal edici mahiyette olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, zira taraflarınca davaya konu aracın el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi için Ergani Sulh...