çekilen SSK yaşlılık aylığının kesildiğini belirterek, abisi ... adına gözüken 20.09.1960-27.01.1986 tarihleri arasında gerçekleşen SSK hizmetlerinin kendisine ait olduğunun ve abisi adına tahsis edilip onun ölümüne kadar kendisince çekilen yaşlılık aylığının iptaline dair Kurum işleminin iptali ile aylığın kesildiği tarihten itibaren kendisine ödenmeye devam olunması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir....
Dava, 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca yapılan mera tahsis işleminin ve kadastro tespitinin iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece gerek iade kararımız öncesi toplanan deliller, gerekse iade kararımız sonrası yapılan araştırma ve toplanan delillerle davacının tespit talebi bağlı olarak tahsis talebi yerinde bulunarak hüküm altına alınmıştır. Dava konusu sigortalılığa geçerlilik tanındığında tahsis koşullarının oluştuğu dolayısıyla 06.01.2017 tarihinden itibaren başlatılan 5510 sayılı Yasa'nın 4/1- b4 maddesi kapsamındaki sigortalılığın iptaline karar verilmesi gerektiği de açıktır. Bu itibarla kurum işleminin iptali kararı da yerinde olmuştur....
Müdürlüğü tarafından cevap verilmediği gibi tahsis edilen alandaki mera parseli şerhinin kaldırılması için de hiçbir çalışma yapılmadığını, sonrasında davalı tarafından, tahsis edilen alanla ilgili tahsis işleminden itibaren bir başvuru yapılmadığı ve halen yapı ruhsatı alınmadığı gerekçesi ile 30 iş günü içerisinde herhangi bir başvuru yapılmazsa işlemin (tahsisin) iptal edileceğinin ihtar edildiğini, davalının mera parselleri şerhine çözüm bulmak yerine, süresi içerisinde herhangi bir işlem yapılmamış olması gerekçesi ile arsa tahsis işleminin iptal edildiğini bildirdiğini, ...’de yapı ruhsatı almayan emsal birçok arsa mevcut olmasına ve hiç birinin tahsis işlemi iptal edilmemesine rağmen, müvekkile tahsis olan arsanın tahsis işleminin iptal edilmesinin eşitlik ilkesine aykırı ve kötü niyetli olduğunu belirterek, arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararın kaldırılmasına, anılan karar iptal edilmez ise arsa iade bedelinin yeniden tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; usul yönünden davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise dosyada bulunan bilirkişi raporuyla da ortaya konulduğu üzere dava konusu parselasyon işleminin dağıtım ilkeleri, parselasyon teknikleri ve kamu yararına uygun olduğu, bu nedenle işlemin iptali isteminin ve hukuka uygun olarak tesis edilen bu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Keçiören Belediye Başkanlığı tarafından; dosyada bulunan bilirkişi raporuyla da ortaya konulduğu üzere dava konusu parselasyon işleminin dağıtım ilkeleri, parselasyon teknikleri ve kamu yararına uygun olduğu, bu nedenle işlemin iptali isteminin reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir....
Dairesinin 11.10.1994 günlü, E:1994/4046, K:1994/3478 sayılı kararıyla reddedildiği, bu kararın 24.11.1994 gününde davacı vekiline tebliğ edildiği, dilekçe ret kararının tebliğinden itibaren 30 günlük süre geçirildikten sonra tapu tahsis belgesi verilmesi isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle 6.12.1994 gününde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, davacı tarafından parselasyon işlemine karşı öne sürülen kadastral parsellerin bulunduğu yerden tahsis yapılmadığı, hisseli tahsis yapıldığı iddialarının ancak parsel malikleri tarafından öne sürülecek iddialar olması karşısında, davacı Çanakkale Belediye Başkanlığının parselasyon işleminin iptali istemine yönelik kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, davacının dava açma ehliyeti olmadığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili; kurum işleminin yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali ile ikinci tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanması ve aylıkların yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Davanın yasal dayanağı 3201 sayılı yasanın ilgili maddeleri ile 506 sayılı yasanın geçici 81. maddeleridir. 3. Değerlendirme 1....
Hukuk Dairesince; tapu tahsis belgesinin varlığının, tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli olmadığı, tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için öncelikle hukuki yönden geçerliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması gerektiği, somut olayda ise ... (İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü) Tapu Tahsis İnceleme Komisyonunun 20.09.1984 tarihli ve 263 No’lu tapu tahsis belgesinin iptaline ve tapu tahsis belgesinin mirasçıları adına tapuya dönüştürülmesi talebinin reddedilmesine ilişkin 22.06.2015 tarihli ve 12 karar No’lu işleminin hukuki geçerliliğini koruduğu, bu durumda davacıya ait hukuken geçerli bir tapu tahsis belgesi bulunmadığından mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir....
e aittir" şeklinde düzeltilerek, dava konusu taşınmazın tespit gibi ...si adına tesciline, 397 ada 1 sayılı parsele yönelen davasının reddine, 578 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki 2 nolu şerhin iptali yönündeki talebin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 578 ada 1 sayılı parselle ilgili tahsis işleminin iptali talebiyle ilgili görevsizlik yönünde hüküm kurulmasında ve dava konusu 397 ada 1 sayılı parselle ilgili ise davacının idareyi zorlayıcı dava açamayacağı göz önünde bulundurularak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....