WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır" hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, alacaklıdan (492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda) takip safhasına göre, ödeme halinde alınması gereken tahsil harcının yarısının, yani % 2,27 oranı üzerinden hesaplanan tahsil harcının alınması gerekirken, % 4,55 oranında tahsil harcı alınması usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Ödeme emrine itiraz yasal süresi içinde değilse, takip durmadığından itirazın iptali davası açılması da mümkün değildir....

      İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Ödeme emrine itiraz yasal süresi içinde değilse, takip durmadığından itirazın iptali davası açılması da mümkün değildir....

        İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Ödeme emrine itiraz yasal süresi içinde değilse, takip durmadığından itirazın iptali davası açılması da mümkün değildir....

          İtirazın iptali istemine konu---- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine ---- tarihinde genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya --- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından --- tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın ---tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre"4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir....

            İtiraz dilekçesi ile imzaya itiraz hakkının saklı tutulması imzaya itiraz edildiği anlamına gelmeyeceği gibi, imzaya itiraz hakkının saklı tutulduğuna dair ibarenin itiraz dilekçesine sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takipte dayanılan 20.01.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken mahkemece, davacının dayandığı kira sözleşmesinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.'...

              ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, ---- bakiyesinde yeterli geçiş ücretinin olmadığı, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde -----ücret yatırılmadığı anlaşılmakla, bu geçiş için davacının hem geçiş ücreti hem de ceza tutarı talep etmekte haklı olduğu, 5----- tarihli ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, ---- bakiyesinde yeterli geçiş ücretinin olmadığı, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ---- ücret yatırılmadığı anlaşılmakla, bu geçiş için davacının hem geçiş ücreti hem de ceza tutarı talep etmekte haklı olduğu, 6----- tarihli ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, --- bakiyesinde yeterli geçiş ücretinin olmadığı, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ---- ücret yatırılmadığı anlaşılmakla, bu geçiş için davacının hem geçiş ücreti hem de ceza tutarı talep etmekte haklı olduğu, 7------ tarihli ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücretinin tahsil edilmediği, ---- bakiyesinde yeterli geçiş ücretinin olmadığı, geçiş...

                Dosya içerisinde yer alan dekonttan davalı lehine düzenlenen çekin hamil sıfatıyla davalı tarafından 04/08/2014 tarihinde, 35.093,50 TL olarak dava dışı bankadan tahsil edildiği anlaşılmıştır. Davacı yan lehtarı olduğu çekin şirket ortağı olan davalı tarafından bankadan tahsil edildiğini, çek bedelinin şirkete ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davalının davacı şirket ortağı/yetkilisi olduğu, şirketin lehtar olduğu çekin davalı tarafından dava dışı bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalının tahsil ettiği çek bedeli nedeniyle yetkilisi olduğu şirkete borcu bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, davalının icra takibine itirazının haksız olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır....

                  TL olduğunun ve bunun ek tahakkuk ve para cezası ile karara bağlanan tutarın oldukça altında olduğu ve bu haliyle amme alacağının şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 3. maddesinde tahsil edilmeyeceği anlaşılan amme alacağının,“Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,” içerdiği şeklinde tanımlanmıştır. 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan...

                    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 11/d maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun (1) Sayılı Tarifesinin “A) Mahkeme Harçları” bölümünün sonuna (IV) numaralı bölüm eklenmiş olup, buna göre “IV. Temyiz ve itiraz harçları” başlıklı bölümün (c) bendinde “Ağır Ceza Mahkemelerine itirazen yapılacak başvurularda 30 TL” harç alınacağı hükme bağlanmış ise de, bu durum 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 267-271. maddelerinde ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 29. maddesinde işaret edilen itiraz hallerine ilişkindir. İcra mahkemesinden verilen disiplin veya tazyik hapsine dair kararlara karşı itiraz İcra ve İflas Kanunu’nun 353. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu