Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fıkrasına göre"4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde---------ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir------ ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini ----- tarafından ---- bağlı olduğu ----- belirlenen bir bildirimle ödenir. ------ eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir." araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür....

    Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının onbeş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

      Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği ---------belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından ------- payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir." araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür....

        Ltd.Şti aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davalı ...şirketine haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ihbarnameye süresinde itiraz edildiğini, ancak idareye verilen evrak incelemesinden, haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra borçluya 1.455,500,00 TL ödeme yapıldığının tesbit edildiğini belirterek 6183 sayılı Yasa'nın 79 ve İİK'nun 338.maddesine göre gerçeğe aykırı itiraz eden davalıların cezalandırılmasını ve ödenen paranın haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79. maddesinin 6 numaralı fıkrası “Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra...

          İcra ve İflas Kanunu'nun 67/1. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme gereğince takip talebine itiraz edilen alacaklının bir sene içinde açacağı itirazın iptali davası ile takibe yönelik itirazın iptalini sağlaması mümkündür. Yine Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere, bu yola başvurmayan alacaklının, ister 1 yıllık süre içinde, isterse daha sonra bir alacak (tahsil) davası açarak alacağına kavuşması da mümkündür. Gerçekten de, alacaklının, başlatmış olduğu icra takibine yapılan itiraz üzerine, itirazın iptali davası açma olanağı var iken, tercihini bu yönde kullanmayıp, itiraza uğrayan takip konusu alacağını bir alacak (tahsil) davası ile talep etmesini engelleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe geçtiğini, ödeme emrinin usulsüz olarak yapılarak takibin kesinleştiği ve müvekkilinin banka hesabına haciz konularak takip tutarının bu hesaptan tahsil edildiğini, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibin haksız açıldığını belirterek, müvekkilinden tahsil edilen paranın faizi ile davalıdan tahsili ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının imzaya itirazının halen icra hukuk mahkemesinde incelendiğini, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği ve kısmi tahsilat yapıldığını, icranın halen devam ettiğini belirterek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

              İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, düzenlenen sıra cetvelinde davacı alacağının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/I nci maddesine aykırı olarak ilk hacze iştirak ettirilmediği iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi gereğince kesilip tahsil edilen ceza bedelinin tahsiline ilişkindir. Davacı taraf iddisında üstlendiği edimin süresinde bitmediği gerekçesiyle davalı tarafından ceza kesilip tahsil edildiğini, kesilen cezanın haksız olduğunu belirterek tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf savunmasında; işin süresinde bitirilmemesi nedeniyle sözleşme gereğince ceza kesildiğini ve davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

                  Davalı vekili, dava dışı borçlu ... şirketi ile müvekkili arasında yapılan alışverişlerde müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini bu nedenle de alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin alacağının dava dışı ... tarafından temlikname düzenlenerek ödendiğini, bu durumun dava dışı ...in ticari defterleri ve müvekkili şirketin elindeki belgelerden açıkça anlaşılacağını, belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün alacağına itiraz edilen tarafta olduğu, bu hususun tespiti amacıyla ......

                    ı kasten yaralama suçundan kurulan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı içeren hükme karşı katılanın temyiz isteminde, 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi gereği “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarına karşı başvurulacak yasa yolunun “itiraz” olması ve 5271 sayılı CMK’nin 264/1. maddesi uyarınca kanun yolu ve merciindeki yanılmanın başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağına dair hüküm nazara alındığında, katılan ...'ın dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyizen incelenmeyen dosyanın itiraz merciince incelenmesi için mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2) Sanık ... hakkında mağdur ...'...

                      UYAP Entegrasyonu