Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI : "Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine," karar verildiği anlaşılmıştır....

No:65 Kat:1 Daire:3 Kepez/Antalya adresindeki belirtilen taşınmazında 10.02.2021 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunan davalının 01.05.2022 tarihinde kiralananı tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla harca esas değer tespiti açısından, davalının ödemekte olduğu, aylık kira bedelinin 1.300,00 TL olduğunu, ancak davalının bu taahhüde rağmen kiralananı tahliye etmemesi üzerine davalı hakkında yapılan takipte, 14.05.2022 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, davalının "tahliye taahhütnamesi tarafımca tarihleri boş olarak imzalanmış olup imzalandığı tarihte herhangi bir tarih kaydı taşımamaktadır.''...

Mahkemece; talebin konusu olan düzenleme tarihi ve tahliye tarihi boş olarak imzalanmış tahliye taahhütnamesinin aynı yasanın 375/1-ç maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığı, her ne kadar talep eden vekili yargılama sırasında bu belgenin dosyaya sunulamadığını ve sunulmuş olması halinde kendi lehlerine karar verilmesinin gündeme gelebileceğini belirtmiş ise de bu belgenin fotokopi olduğu, belgenin aslının verilmesi halinde dahi tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi ile birlikte yapıldığının ispatı bakımından yeterli olmadığı, kaldı ki belgenin boş olarak imzalanmış olması da belgenin geçersizliği anlamına gelmediği '' beyaza atılan imza'' belgenin içeriğinin karşı tarafa duyulan güven gereği istediği şekilde doldurması yetkisinin de belgeyi imzalayan tarafından verildiği, bu sebeplerle tahliye taahhütnamesinin boş olarak imzalanması içeriğinin imzalayan kişinin iradesi dışında olmadığı gibi ve yukarıda da belirtildiği üzere mecura girildikten ve kira ilişkisi başladıktan...

    İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....

    HMK'nın 389.maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalılar arasında yapılan muvafakatname işleminin geçersizliğinin tespiti ve iptali ile muvafakatnameye konu taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, tedbir talep edilen taşınmazların dava konusu olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. HMK’ nun 389. maddesinde ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davaya konu tahliye taahhütnamesinin, tahliye baskısı altında alındığı, hür irade ile verilmediği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiş; 15.01.2009 tarih 1399 yevmiye nolu Denizli 4. Noterliğince tanzim edilen tahliye taahhütnamesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; tahliye taahhütnamesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı kiracı, her yıl yenilenen kira sözleşmesi ile verilen tahliye taahhütlerinin geçerli olmadığını ileri sürmüş, mahkemece, davacının bu iddiası kabul görmüş ise de; kira ilişkisinin kurulmasından sonra yenilenen kira sözleşmesiyle verilen tahliye taahhütleri geçerlidir. Devam eden kira ilişkisinde, sonradan verilen taahhütün baskı altında verildiği söylenemez. Birbirini izleyen ve yenilenen kira sözleşmeleri ile birlikte verilen tahliye taahhütleri geçerlidir....

      HMK'nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu madde; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....

      Maddeleri gereğince ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığı mahkememizce benimsenmekle, ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE, (İstanbul Bam 7. Hukuk Dairesi 2020/1019 Esas 2020/1015 Kararı)" karar verilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1226 Esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu, kiralayan tarafından kira sözleşmesinin feshine dair yazılı bildirimde bulunulmadığını, işyerinin fiili olarak tahliye edildiğini beyan ederek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin fiili tahliye tarihi olan 08.02.2021 olarak düzeltilmesini, tahliye taahhüdünün hukuka aykırı olması sebebiyle takibin durdurulmasını, icra dairesince muhafaza altına alınan eşyaların aynen iadesi ile işyerine ait anahtarın müvekkiline teslimine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve uğradığı zarar nedeniyle kira bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II....

        UYAP Entegrasyonu