Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediği iddia olunan kira paralarının davalıdan tahsilini istemiş, davalıya ödeme emrinin 01.04.2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davacı alacaklı yasal itiraz süresi içerisinde takibe itiraz edilmemesi ve borcunda ödenmemesi sebebiyle 09.12.2015 tarihinde icra mahkemesinde tahliye davası açmıştır. İİK’nun 269/a maddesinde, borçlunun takibe itiraz etmemesi ve yasal ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödenmemesi halinde, ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde, alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliye kararı verileceği hükme bağlanmıştır. Somut olay da ödeme emrinin tebliği olan 01.04.2015 tarihinden sonra yasal ödeme süresi bittikten ve altı ay yasal dava açma süresi geçirildikten sonra 09.12.2015 tarihinde açılan dava süresinde açılmadığından, bu dava ile tahliye talebinde bulunulamaz....

    Tahliye yükümlülüğü kiracı yönünden sorumluluk ve sonuç doğurur. Kiralayanın kiracı ile birlikte kefil aleyhine de takip yapma zorunluluğu da yoktur. Bu durumda kiracının tahliye yönünden temerrüdü için tarafına ödeme emri tebliği ve tebliğden itibaren 30 günlük ödeme süresinin geçmiş olması gerekir. Tahliye yükümlülüğü kiracıya ait olduğu için temerrüt olgususun oluşmasında kefil yönünden takibin kesinleşmiş olması gerekmediğinden kefile ödeme emrinin tebliğ edilememiş olması da sonuca etkili değildir. Anılan durumda kefil Hasan Deneri'ye ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması sebebi ile İİK'nın 269.maddesindeki sürelerin işlemeye başlamayacağı, davacının tahliye isteminin koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddi kararı isabetli değildir....

    Ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, Ekim 2011 ayına kadar kira bedellerinin ödendiğini, damga vergisi, usulsüzlük cezası, pişmanlık zammı gibi alacakların tahliye takibiyle talep edilemeyeceğini, alacağın muaccel olmadığını bildirmiştir. İtirazın kaldırılması ve tahliye isteğiyle açılan işbu dava sonucunda mahkemece, daha önceki kira bedelleri için açılan itirazın iptali davası sonucunda kira sözleşmesinin geçersiz olduğuna karar verildiğini, kararın kesinleştiği, bu durumda geçersiz ve davalı tarafından kabul edilmeyen sözleşmeye dayanılarak tahliye istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 15.11.2009 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı borçlular davacı alacaklı tarafından başlatılan takibe itirazlarında borcun ödendiğini ileri sürmüşler, kira ilişkisine karşı çıkmamışlardır....

      , tahliye emri yerine gönderilen muhtıranın iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, davalı tarafın davacıya tahliye emri değil, tahliye istemli muhtıra gönderdiğini, taşınmazın muhtıra ile tahliyesinin temininin usule uygun olmadığından, davalının tahliye talebine dair muhtıranın da iptali gerektiği kanaatinde olduklarını belirterek sunulan nedenlerle, tahliye emrinin iptaline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İK.nun 135/2.maddesine göre, taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp, taşınmaz alıcıya teslim olunur. Somut olayda, Erzurum 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/11792 E....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Ankara 26.İcra Müdürlüğünün 2019/2686 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, kabul edilen alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Mahkemenin 18/03/2021 tarihli ara kararı ile tahliye davası yönünden harç eksikliği giderilmediği için tahliye yönünden tefrik kararı verilmiştir....

      DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Manavgat İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/113 Esas - 2023/118 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Manavgat 1.İcra Müdürlüğü'nün 2023/688 Esas sayılı takip dosyası ile tahliye taahhüdüne dayalı olarak takip başlatıldığını, takibe konu tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi imzalandığı tarihte eşi tarafından bilgisi dışında kendisine haber verilmeden imzalandığını, verilen taahhütten takipten sonra haberdar olduğunu, tahliyeye konu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti için Manavgat 1. Aile Mahkemesi'nin 2023/161 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek geçersiz tahliye taahhüdüne dayalı takibe ilişkin şikayetin kabulü ile takibin durdurulması ile tahliye işleminin yapılmamasına, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında sözlü kira ilişkisinin bulunduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı sözlü kira sözleşmesine dayanarak 18.09.2014 tarihinde tahliye talepli başlattığı icra takibi ile 01.10.2009 – 01.09.2014 tarihleri arasındaki 60 aylık toplam 30.000,00 TL kira bedelinin tahsilini istemiştir. Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 23.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili temyiz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını ve usulsüz tebligatın iptali için ..... İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını bildirmiştir. Nitekim davalı borçlu tarafından ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi için ........

        Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresinin son günü Kurban Bayramının 2. günü olup yasal ödeme süresi 28/09/2015 tarihinde sona erecektir. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden ve temerrüt gerçekleşmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu bu seferki incelemeden anlaşılmasına göre davalı borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 16. v.d. maddeleri uyarınca açılmış, tahliye emri ve takibin iptali istemine ilişkindir . Samsun 4....

          UYAP Entegrasyonu