Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihalenin feshi, tahliye işlemi ile ilgili memur işleminin iptaline ilişkin davada İzmir 7. İcra Hukuk ve Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, ihalenin feshi yada tahliye işlemi ile ilgili memur işleminin iptali istemine ilişkindir. İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesince, İİK’nun 360 maddesi uyarınca arttırma ve ihaleye ilişkin ihtilafların istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu İcra Mahkemesince bakılacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemesi ise, davacının asıl isteminin İcra Müdürlüğünün tahliye işleminin iptaline ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Olayımıza gelince; Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ve Borçlar Kanununun 315. maddesinde belirlenen temerrüt ihtarı niteliğindeki takip talebinde tahliye istemi ve 30 günlük ödeme ihtarı bulunmaktadır. TBK'nun 315/....maddeleri gereğince temerrüt nedeniyle tahliye davasının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük yasal ödeme süresi dolduktan sonra açılması gerekir. Ödeme emri borçluya ......2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, tahliye istemli bu dava ....01.2015 tarihinde yasal 30 günlük ödeme süresi dolmadan açılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle tahliye isteminin reddi gerekirken kabulü doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      tarihinde açıldığı, temerrüt de oluşmadığı bir esnada tahliye davası açılması ve mahkemece de temerrüdün oluştuğundan bahisle tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tahliye davasının reddine karar verilmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, mahkemece talebinin kabulü ile, 16/03/2012 tarihli tahliye kararının kaldırılmasına ve tahliye talebinin reddine karar verildiği, borçlu, bu karara dayanarak icra müdürlüğünden taşınmazın kendisine teslimini talep ettiği, ancak talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine ret kararının iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Borçlunun, yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine, icra mahkemesince daha önce verilen tahliye kararının kaldırılmasına ve tahliye talebinin reddine karar verilmiş olması, taşınmazdan tahliye edilen borçlunun taşınmazı yeniden teslim almasını sağlayıcı nitelikte değildir. Bir başka anlatımla yargılamanın iadesi talebi üzerine verilen tahliye talebinin reddine ilişkin karara istinaden borçlu (kiracı), taşınmazın kendisine iadesini isteyemez....

          İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisine tahliye emri tebliğ edildiğini, tahliye emri tarihi ile icra dosyası numarasının birbirini tutmadığını, 2009 tarihli tahliye emrinin 2018 yılı icra dosyasından gönderilmesinin tutarlı ve yerinde olmadığını, İsmail Uzun ile yapılan kira sözleşmesi uyarınca taşınmazı kiracı olarak kullandığını, 5 yıllık kira ücretini peşin olarak ödediğini ileri sürerek tahliye emrinin iptalini talep etmiştir....

          İİK 135/2.fıkraya göre, taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığ, resmi bir belge ile belgelenmiş, akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise 15 gün içinde tahliye için borçluya veya işgal edene tahliye emri tebliğ edileceği, tahliye edilmez ise zorla çıkarılıp taşınmazın alıcıya teslim edileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacının dosya borçlusu olduğu, taşınmazın ihalesinin kesinleştiği, bekletici mesele yapılması istenilen İstanbul 3. İcra Mahkemesinin 2019/538 E. Sayılı dosyasında usulsüz yapılan tebligatların iptalinin talep ve dava edildiği, bu davanın sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığı, kaldı ki bu karara yapılan istinaf başvurusunun 25/06/2020 tarihinde kesin olarak reddine karar verildiği, icra müdürlüğünce İİK 135/2'ye göre tahliye emri düzenlenmesi hukuken yerinde olup, mahkemece tahliye emrinin ertelenmesine dair talep üzerine davanın reddine karar verilmesi isabetlidir....

          İcra Müdürlüğünün 2021/2309 esas sayılı takip dosyasından gönderilen örnek 4- 5 icra emrinin 23.03.2021 günü tebliğ edildiğini, icra müdürlüğü tarafından 15.03.2021 tarihinde düzenlenen 1 adet tebligat bulunduğunu, yerel mahkemenin Örnek 2 icra emrinin kendilerine tebliğ edilmemesine rağmen karar gerekçesinde Örnek 2 nin tebliğe çıkartıldığını belirttiğini, icra dosyası kapsamında böyle bir tebligat işleminin bulunmadığını, dosyanın incelenmesinde taranmış evrak olarak 04.02.2021 tarihli örnek 2 icra emrinin bulunduğunu, icra emrinin tarihinin 02.03.2021 olan takip tarihinden önce olduğunu, takip tarihinden önce bir tarihte icra emri düzenlenmesinin mümkün olmadığını, eski tarihli de olsa örnek 2 icra emrinin tebliğ edilmesi gerektiğini, icra takip dosyasındaki takip talepnamesinin incelenmesinde tahliye isteğinin yer almadığını, tahliye talebi olmayan takibe dayalı olarak icra müdürlüğünce Örnek 2 icra emrinin gönderilemeyeceğini, takip dayanağı mahkeme kararının gayrimenkulün aynına...

          Bu iddia, ancak alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasında tartışılacak bir husus olup, bu sebeple takibin ya da ödeme emrinin iptaline karar verilmesi mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Davacı takibe dayanak sözleşmeye ilişkin olarak damga vergisi ödenmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep etmiş ise de, söz konusu eksikliğin ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, vergi alacağının her zaman ilgilisinden tahsil edilebileceği anlaşıldığından davacının bu konudaki istinaf sebebi de doğru görülmemiştir....

          İİK.nun 135/2.maddesi; "Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise, on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. Somut olayda, şikayete konu tahliye emri, Yasemin Önder Soğuksu adına düzenlenmiş olup, şikayetçi T1'ya gönderilmiş ve tebliğ edilmiş bir tahliye emri yoktur. Bu durumda tahliye emrinin muhatabı olmayan şikayetçinin, şikayette aktif husumet ehliyeti de bulunmamaktadır. (benzer yönde; Yargıtay 12....

          nun 135/2. maddesi gereğince gönderilen tahliye emrinin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu davaların temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verilmiş olduğu anlaşıldığından, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu