Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tahliyesinin istendiği daireyi eşinden gizlice kiralayana sattığını ve eşinin kiralananın mülkiyetine ilişkin tapu iptali ve tescil davası açtığını, anılan davanın sonucunun beklenilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık; İİK'nın 269/a maddesi uyarınca açılmış temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Dava konusu Van 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi üzerine, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından, kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde, borçluya gönderilen örnek 13 nolu ödeme emrinin davalı borçluya 27.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve bu ödeme emri ile borçluya 30 günlük süre verildiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 269/1. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden, alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz....

    Ödeme emrinin de takip talebine uygun düzenlenmesi gerekir. Alacaklının (kiraya verenin) ilamsız tahliye takip talebini alan icra dairesi, borçluya ihtarlı (örnek 13 nolu) ödeme emri gönderir....

      İİK m.269 uyarınca, tahliye talepli icra takibi neticesinde borçluya yasal otuz günlük süreyle birlikte tahliye ihtarını içerir ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal yedi günlük süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davanın ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren otuz günlük müddetin geçmesinden sonra ikame edildiği, otuz günlük müddet içerisinde takibe konu kira alacaklarının da ödenmediği ve her ne kadar davalı vekilince ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de bu hususun şikayet konusu yapılmamış olduğu ve takip talebinde tahliye istemi bulunduğu gibi borcun ödendiği yönünde itiraz edilmemiş olduğu anlaşılmakla mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/23895 Esas sayılı dosyasında İİK'nun 135. maddesi uyarınca düzenlenen tahliye emrinin davacıya tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade dönmesi üzerine tahliye emrinin T.K.'nın 21/2. maddesi uyarınca 24.10.2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, icra müdürlüğünce 05.02.2021 tarihinde taşınmaza gidilerek tahliye için süre verildiği, davacının tahliye emri gönderilmediğine ilişkin itirazı İİK'nun 135/2. maddesine dayalı şikayet olup, bu şikayetin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 05.02.2021 tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde yapılması gerekirken, borçlu tarafından bu süre geçirildikten sonra 27.06.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu, borçlunun şikayetinin süre aşımına uğradığı, bu durumda tahliyenin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      , tahliye emrinde herhangi bir tahliye tarihi veya tahliye taahhütnamesinin bulunmadığını, taahhütnamede tahliye tarihinin yazılı bir şeklide yazılması gerektiğini, usulüne uygun olarak düzenlenmeyen kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye talebinde bulunmasının yasaya aykırı olduğunu, usul ve yasaya göre taahhütnamenin kira sözleşmesi ile aynı tarihi taşımaması, ileri tarihli olması gerektiğini, açıklanan bu sebeplerle şekli şartlar oluşmadığından iddia edilen bir tahliye taahhütnamesinin var olmadığı kesinleşmekle, kira sözleşmesinin uzatılmış sayıldığı, müvekkili tarafından tahliye taahhütnamesinde bulunulmadığını, bu nedenlerle icra dosyasına yapılan itirazın haklı olduğunu, davanın ve tahliye taahhütnamesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Alacaklı kiralayan, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleşen takip nedeniyle 01.04.2013 tarihinde açtığı dava ile tahliye isteminde bulunmuştur. İİK. 269/a madde hükmüne göre borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunabilir. Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralayan tarafından 07.01.2013 tarihinde başlatılan tahliye istekli icra takibinde 2012 Yılı 11. Ay kirasından kalan 14.970,86 TL, 2012 yılı 12. Ay ile 2013 yılı 1.ay kirası ve faiz olmak üzere toplam 48.013,42 TL nin tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmemiş olup, kesinleşmesi üzerine açılan bu dava ile tahliye isteminde bulunulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması - Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın iptaline, takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece görev yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ödenmeyen ayların kira parasının tahsili için icra takibi yapmıştır. Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlunun süresinde verdiği dilekçe ile takibe itiraz etmesi nedeni ile İİK.'nun 66. maddesi gereği takip durmuştur. Davacı alacaklı, bu durum karşısında dilerse İ.İ.K.'...

          İİK. 269/1. maddesi göndermesi ile Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu nedenle süresinden önce tahliye davası açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, borcun ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi için kararın bozulup yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden kararın değiştirilmiş bu gerekçe ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu