Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a tahliye emri gönderildiği, şikayetçinin sair şikayet nedenleri ile birlikte taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu, hisse satışının yapıldığı, alacaklının tek başına tahliye talep edemeyeceği gerekçeleri ile tahliye emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK.’nun 688. maddesinde; “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, gayrimenkulün 13/16 hissesi ihale yolu ile satılmış, alıcısı adına tescil edilmiş ve üçüncü kişi şikayetçiye İİK’nun 135. maddesi uyarınca tahliye emri gönderilmiştir....

    Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu takip nedeniyle sehven davacı borçlunun avukatının isminin takip talebi ve icra emrinde yazılmadığını, bu nedenle davanın esas itibariyle doğru olduğunu, ancak bu durumun takibin iptalini gerektirmediğini , icra emrinin vekile de tebliğ edilmek suretiyle eksikliğin giderilmesine karar verilerek icra emrinin iptali ve borçlu vekilinin isim ve adresinin bulunduğu yeni bir icra emri düzenlenerek davacı borçlunun vekiline icra emrinin tebliğinin emrolunmasına karar verilmesini talep etmiştir. Söke İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulüne, Söke İcra Müdürlüğün 2020/2896 E. sayılı dosyasından düzenlenen 17/11/2020 tarihli örnek 4- 5 icra emrinin iptaline karar verilmiştir....

    Davalı borçlulara usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından, davacı alacaklı İcra Mahkemesinden tahliye isteyemez. Davalılar vekiline ödeme emrinin tebliğ edilmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda mahkeme, henüz kesinleşen icra takibi bulunmadığından, davacının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. Kabule göre de, aleyhine takip yapılan borçlu ..., takibe dayanak yapılan yazılı kira sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Bu durumda mahkemece, kiracı kefili davalı ...'ün de kiralanandan tahliyesine karar verilmesi doğru değildir....

      Mahkemece, taşınmaz tahliye edilmiş olup tahliye davasının konusu kalmadığından tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalıların İstanbul Anandolu 21....

        tahliye emri tebliğ edileceği ve cebri icra yolu ile işlem başlatılacağının” bildirildiği, üçüncü kişi ...’nın ... 19....

          KARAR Dava kesinleşen icra takibine dayalı olarak açılan, tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kira bedellerinin ödenmemesi iddiasıyla davalı hakkında başlatmış olduğu haciz ve tahliye istemli icra takibinde, davalıya 02.06.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra, davalı tarafça icra takibine itiraz edilmediğinden ve takibin kesinleşdiğinden bahisle 06.07.2015 tarihinde kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Davalı yargılamalara katılmamış, davalıya yapılan karar tebliği Tebligat Yasasının 21/2 maddesine uygun şekilde yapılmadığından, öğrenmeye nazaran davalının temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmiştir. Davalı temyiz dilekçesinde ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet başvurusu yaptığını beyan etmiş dosyaya eklenen 04.04.2017 tarihinde kesinleşen ... 14....

            Piraziz yalı mevki 11 ada 3 parselde kayıtlı binanın 1.kat 21 numaralı bağımsız bölümünü Bulancak Belediye Başkanlığı tarafından yapılan ihale sonucu satın aldığını, taşınmazda kiracı olarak bulunan davalıya tahliye talepli ihtarname çekildiğini, taşınmazın tahliye edilmemesi nedeniyle tahliye davası açıldığını, davanın reddedilmesi üzerine davalı hakkında ödenmeyen kira borçları nedeniyle Bulancak İcra Dairesi'nin 2020/686 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğinden itirazın iptali davası açılamayacağını, mahkemenin görevsiz olduğunu, davacı tarafnıdan iki haklı ihtar gönderilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1096 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali ve tahliye davası açıldığını, dava sonunda tahliye kararı verildiğini ve ilgili kararın temyiz edilerek bozulduğunu ve davanın halen derdest olduğunu, dava derdest iken bu kez borçlu şirket hakkında Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1200 Esas sayılı dosyasından kira alacaklarına ilişkin takip açıldığını, şirkete tebligatın çıkarılmadığını, borçlu şirketin adresini Ticaret Sicilden sormuş ve ödeme emrinin bu adrese TK 35 maddeye göre yapıldığını, müvekkili şirketin takip tarihinden bugüne kadar tebligatta yazılı bulunduğu Ortakent Cumhuriyet Cad....

            Maddesi uyarınca tahliye emri çıkarılmasının istenildiğini, Davacı tarafından müvekkil aleyhine açılan Tahliye emrinin iptali davası haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Şikayetçinin başvurusu İİK'nun 135/2. maddesi kapsamında çıkarılan tahliye emrinin iptaline ilişkin olup, şikayetçinin anılan yasa maddesi kapsamında tahliyeyi engelleyecek resmi belge sunamadığından davanın reddi gerektiğini, izah edilen nedenlerle Davacı şirketin 26.12.2019 tarihli kira sözleşmesi 23.12.2013 tarihli ipotek tarihinden sonra olduğundan Havza İcra Dairesinin 2017/262 Esas sayılı icra dosyasındaki takibin dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak tedbiren durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, Davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Satış Memurluğu’nun 2015/5 satış sayılı dosyasından gönderilen tahliye emrinin iptaline ilişkin olup mahkemece; şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 135/2. maddesinde; ''Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu 28.01.2016 tarihli tahliye emri, şikayetçiler ... ve ... adına düzenlenmiş olup, şikayetçi ...’e gönderilmiş ve tebliğ edilmiş bir tahliye emri yoktur. Bu durumda tahliye emrinin muhatabı olmayan ...'in şikayette aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu