Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mayaoğlu Apt. 135- C Çukurova /Adana " adresindeki taşınmazında yazılı kira sözleşmesi ile kiracı olarak oturduğunu, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili ve tahliye istemli olarak davalı hakkında Adana 7. İcra Dairesi'nin 2021/1927 esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının yasal süresi içerisinde borca ve kira akdine itirazda bulunmadığı gibi süresi içerisinde borcun ödenmediğinden bahisle davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı tarafında beyan ve cevap dilekçesi sunulmadığı, duruşmalara da iştirak edilmediği görülmüştür. GEREKÇE: Uyuşmazlık; İİK 269/a maddesi kapsamında kesinleşen icra takibine dayalı temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir....

KARAR Davacı vekili 05.10.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.03.1993 tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 01.10.2011 ile 01.10.2015 yıllarına ait toplam 59.870,00 TL kira alacağının 10.110,00 TL işlemiş faiz ile birlikte tahsilini ve tahliye talep etmiştir. Ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine, boçlu vekili süresi içinde verdiği dilekçe ile alacaklı taraf ile kira ilişkileri olmadığı gibi takibe konu borcun da bulunmadığından bahisle itiraz etmiştir. Bunun üzerine davacı vekili icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye talep etmiştir. Mahkemece kira ilişkisinin varlığının tartışmalı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. İİK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın Kaldırılması -Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması, tahliye ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilince yazılı kira sözleşmesine dayanılarak başlatılan 14.12.2010 tarihli icra takibinde, 2010 yılı Temmuz, Kasım, Aralık ayları ödenmeyen 9000 TL kira parasının tahsili ve tahliye isteminde bulunulmuştur....

      Asliye Hukuk ve Yalova İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın İİK.'nun 269. maddesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise; uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir....

        İcra Dairesinin 2009/11754 Esas sayılı dosyasında, davalıya 10/07/2013 tarihli tahliye emri gönderilmiş, taşınmazın tahliye emrinin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde İİK'nun 135. maddesi gereği boşaltılarak alıcısına teslim edilmesi, ödenen kira bedellerinin ihale alıcısı adına dosyaya yatırılması bildirilmiş, tahliye emri davalıya 12/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, davalı, tahliye emrinin tebliği tarihinden itibaren kira bedellerini yeni malike ödemekle yükümlü olup tahliye emrinin tebliğinden sonra doğan kira alacağı belirlenerek bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken önceki malike ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; İİK'nın 135/2. maddesi gereğince ihale edilen taşınmazın işgal edilmesi halinde ihalenin kesinleşmesi üzerine ihale alıcısının İcra Müdürlüğüne başvurarak taşınmazı işgal eden kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceğinin mümkün olduğu, İcra Müdürlüğünce söz konusu maddedeki düzenlemeye aykırı olacak şekilde, tahliye emri tebliğ edilmeden şikayetçinin taşınmazı tahliye etmesi için süre verilmesinin usulsüz olduğu belirtilerek, şikayetin kabulü ile 03.6.2021 tarihli haciz tutanağında şikayetçiye tahliye için süre verilmesine dair müdürlük işleminin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

            Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya içerisinde 2004 sy. İİK'nun 68-68/a maddelerinde belirtilen belgelerden herhangi birinin bulunmadığı, bu durumda davacı genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir ise de İcra Mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. İİK 269/2 maddesinde, "Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur....

              Tahliye yükümlülüğü kiracı yönünden sorumluluk ve sonuç doğurur. Kiralayanın kiracı ile birlikte kefil aleyhine de takip yapma zorunluluğu da yoktur. Bu durumda kiracının tahliye yönünden temerrüdü için tarafına ödeme emri tebliği ve tebliğden itibaren 30 günlük ödeme süresinin geçmiş olması gerekir. Tahliye yükümlülüğü kiracıya ait olduğu için temerrüt olgususun oluşmasında kefil yönünden takibin kesinleşmiş olması gerekmediğinden kefile ödeme emrinin tebliğ edilememiş olması da sonuca etkili değildir. Anılan durumda kefil Hasan Deneri'ye ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması sebebi ile İİK'nın 269.maddesindeki sürelerin işlemeye başlamayacağı, davacının tahliye isteminin koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddi kararı isabetli değildir....

              Davacı alacaklılar 24.12.2010 tarihinde başlatmış oldukları icra takibinde 01.02.2009 ile 01.12.2010 tarihi arası yirmiüç aylık kira bedeli toplamı 2.300- TL kira alacağının tahsilini istemiş, davalı borçlu gönderilen ödeme emrine yasal süresinde itiraz etmediğinden takip kesinleşmiş, davacı İİK.nun 269/a maddesi uyarınca İcra Mahkemesinden temerrüt nedeniyle tahliye istemiştir. Davacı alacaklı İİK 269/a maddesine göre ödeme süresinin bitimini takip eden altı ay içinde İcra Hukuk Mahkemesinden tahliye isteyebileceği gibi, İİK 269/b-4 maddesinde alacaklının genel hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalması halinde ihtarlı ödeme emrinin BK'nun 260. maddesinde yazılı ihtar yerine geçeceği ifade edildiğinden genel hükümler dairesinde Sulh Hukuk Mahkemesinde de tahliye davası açabilir. Bu seçimlik hakkın kullanılması davacıya aittir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: takip talebi ve ödeme emrinin usule uygun düzenlenmediğini, ödeme emrinin 3. maddesinin sol alt tarafında İcra İflas Kanunu ("İİK")'nun 60. maddesine aykırı olarak aşağıdaki "Borcunuzu Hemen Öderseniz" başlıklı bir ibare bulunduğunu, ödeme emrine eklenen "Borcunuzu Hemen Öderseniz" başlıklı kısmin İİK'da bulunmayan ve ödeme emrinin muhtevasına aykırı bir bölüm olduğunu, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmediğini, bu sebeple ödeme emrinin iptali ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini, İİK uyarınca icra dairesi banka hesap numarasının yazılmasının ödeme emrinin zorunlu unsurlarından olduğunu, buna rağmen ödeme emrinde banka hesap numarasının bulunmadığını, ödeme emrinde icra müdürlüğünün banka hesap numarasının bulunmamasının da tek başına ödeme emrinin iptali sebebi olduğunu, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olarak yapıldığını, ilgili icra memurunun usulsüz şekilde gönderilmiş olan ödeme emri...

                UYAP Entegrasyonu