WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak davalı kiracının hakkında başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine itirazın iptali istemi ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1537 Esasında dava açıldığını ve mahkemece borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına karar verildiğini, davalının kira borcunu 30 günlük süre içerisinde ödemeyerek temerrüde düştüğünü belirterek davalının temerrüt nedeniyle kiralanandan tahliyesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı borçlu hakkında adi kiraya ilişkin takipte bulunulduğu, davalı kiracı borçlu tarafından 7 gün içinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, ... 1....

    Davacı kira sözleşmesine dayalı olarak davalı-borçlu hakkında tahliye talepli 8.3.2012 tarihinde başlattığı takip talebi ile 2012 yılı Şubat ve Mart ayı kiralarının tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalıya 10/03/2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ödeme emrine süresinde itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. Takibe konu Şubat ayı kirasının takip tarihinden önce 24.2.2012 tarihinde, Mart ayı kirasının ise, takipten sonra 22.3.2012 tarihinde yasal 30 günlük süre içerisinde ödendiği tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, bu durum mahkemeninde kabulündedir. Takibe konu ay kiraları yasal süre içerisinde ödendiğine göre temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Bu durumda mahkemece temerrüt gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

      Davacı alacaklılar tarafından, davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı borçluların itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklılar İcra Mahkemesi’ne başvurarak itirazların kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuşlardır. Davacıların 17.04.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmediği iddia olunan kira bedellerinin tahsili talep edilmiş, İcra Müdürlüğünce düzenlenen 13 örnek nolu ödeme emri davalı kefil ...’e 14.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş diğer davalı kiracı ... adına çıkartılan ödeme emri ekli tebligatlar tebliğ edilmeden iade olunmuştur. İİK’nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi halinde, yasal ödeme süreleri geçtikten sonra, alacaklının icra Mahkemesin’den itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür....

        Davalı borçlulardan davalı şirket ....04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takibin dayanağı belgenin şirketlerini borç altına sokan bir belge olmadığını, şirketlerinin böyle bir borcu olmadığını ileri sürerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı ... ....04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinde şahsi olarak borçlu sıfatıyla taraf gösterilmesine itiraz ettiğini, karşı tarafa iş bu takip nedeniyle borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı ...'nun, sözleşmeyi yetkilisi bulunduğu ...San. Ltd. Şti. adına imzaladığı, şahsen sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle itirazın kaldırılması ve tahliyeye yönelik davanın davalılardan ... yönünden reddi ile davalılardan ... Ltd....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emrinde tebliğin usule aykırı olduğunu, tahliyesi istenilen mecurun açık adresinin ödeme emrine yazılmamış olduğunu, Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince tahliye talepli icra takibi yapılması ve ardından tahliye davası açılarak mecurun tahliyesine karar verilmesinin belirli yasal şartlara bağlı olduğunu bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili ve tahliye talepli başlatılan ilamsız icra takibinden kaynaklanan tahliye istemine ilişkindir. Davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı taraf yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi, 30 günlük yasal süre içerisinde de kira borcunu ödememiş, temerrüt gerçekleşmiştir....

          DAVA Davacı; maliki bulunduğu taşınmazda 09.09.2012 tarihinden itibaren kiracı olan davalının, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden sonra 09.03.2020 tarihli tahliye taahhüdü ile taşınmazı 28.02.2021 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, davalının 28.02.2021 tarihinde taşınmazı tahliye etmemesi üzerine aleyhine icra takibi başlattığını, davalının tahliye emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının tahliye emrine itirazının, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek; davalının imzaya ve tahliye emrine itirazının iptalini ve takibin devamını, davalının taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı; tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim ve tasdik edilmediğini, tahliye taahhüdündeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca tahliye taahhüdünün tanzim tarihi olarak gösterilen 09.03.2020 tarihinin de kendisi tarafından yazılmadığını, bu hususta da inceleme yapılmasını talep ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

            Somut dosyada kiralayan T1 tarafından, kiracılar T4 ve T5 karşı tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye istemli icra takibine başlanıldığı, 01/10/2019 tarihinde (süresinde) itiraz edildiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinin kiralayan davacıya tebliğ edilmediği, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından da 26/08/2020 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığı görülmektedir....

            Davacı alacaklının 26.05.2010 tarihinde başlattığı icra takibi üzerine gönderilen ödeme emrine davalı 03.06.2010 tarihinde itiraz etmiş, itiraz dilekçesi davacıya 08.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiş dava altı aylık süre geçirildikten sonra 24.01.2011 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, İ.İ.K. 269/c maddesi gereğince davanın süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

              bu fazla borca müvekkilinin itiraz ettiğini, müvekkilinin ödeme emrine itirazını haksız bir itiraz gibi değerlendirildiğini ve müvekkilinin icra inkar tazminatı ödemesine hükmedildiğini, bilirkişi raporuyla ve davacı beyanlarıyla da sabit olan ve fazla tutarlı düzenlenen ödeme emrine itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu