Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal karşı davada taşkın bina nedeniyle temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne karşı davanın reddine dair verilen 06.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 04.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2021 NUMARASI : 2019/160 ESAS, 2021/122 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de TMK'nin 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....
(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d) Bu üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir.(Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/5954 Esas, 2018/6343 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere, haksız inşaat (TMK mad.724) ve taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad.725) müstakil dava yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. (Yargıtay 8....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/620 KARAR NO : 2022/265 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/150 ESAS, DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.3.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davada ise temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 16.5.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 666 ada 3 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ...’in duvar ve kömürlüğünün 666 ada 2 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, tecavüzlü kesimin yıkılmak suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir. Birleşen davada ise ..., yapıların iyiniyetle yapıldığını, imar uygulaması nedeniyle tecavüzlü hale geldiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca temliken tescil istemiştir....
Davalı, davaya konu binayı kendi taşınmazına yaptığını, yapının imar nedeniyle tecavüzlü hale geldiğini ileri sürerek temliken tescil savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine, binanın taşkın kısmının masrafı davalıya ait olacak şekilde yıkılmasına karar verilmiş, verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 03.12.2013 tarihli, 2013/15513-17179 Esas-Karar sayılı ilamıyla “...davalının temliken tescil savunması bakımından TMK’nın 725.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi...” gerektiğinden bozulmuştur....