"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.07.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal istenmesi, birleşen davada davacı tarafından, birleşen davada davalı aleyhine 07.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 01.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza taşkın inşaat yapılarak neden olunan haksız elatmanın giderilmesi istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuş, birleşen davasında ise Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur....
Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, anılan hüküm; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK'nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK'nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK'nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK'nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 296 sayılı parseldeki evinin bir bölümünün 3290 ve 2859 sayılı Yasa uygulamaları sonucunda davalılar adına tescil edilen 44 sayılı parsel sayılı taşınmazda kaldığını ileri sürerek, tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, asıl davanın reddini savunmuşlar; birleştirilen davaları ile de, davacının taşkın inşaatı nedeniyle elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir. Davaların reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "... davacının çekişmeye konu evini, 44 sayılı parselin davalı-birleştirilen davanın davacıları adlarına tescil edildikten, başka bir deyişle, 2981 ve 2859 sayılı Yasa uygulamalarından sonra inşa ettirdiği anlaşıldığına göre, asıl davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Yargılamaya katılan davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tapulu taşınmazın satışının resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilerek tapu iptali tescil istemi reddedilmiş, 325 m2'lik alanda davacı lehine irtifak hakkı tesis edilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ... temyiz etmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde de irtifak hakkı tesisi istemine ilişkindir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle Borçlar Kanununun 213, Türk Medeni Kanununun 706, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca tapulu taşınmazların resmi şekilde satışı gerektiğinden davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece irtifak hakkı tesisi istemi hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerinde tam bir yararlanma ve tasarruf etme yetkisi sağlayan mülkiyet hakkı Türk Medeni Kanununun 718 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
Borçlar Kanunu'nun (BK) 42.) maddeleri uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi de önleyecek biçimde en uygun bedeli tayin ve takdir etmeli, bu bedel karşılığında tecavüzün şekline, taşkın yapının ve taşınmazların niteliğine göre, taşılan yerin mülkiyetinin devrine veya üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar vermelidir. Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK'nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK'nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
de gerekmeyeceğini, söz konusu taşkın kısmın, herhangi bir şekilde kiraya verilebilmesi, başkası tarafından kullanılabilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan bu talebin de reddi gerektiğini belirterek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davasının ve taleplerinin reddine, TMK md.725/2 uyarınca, yenileme kadastrosu sonucunda oluşan taşkın kısım bakımından öncelikle mülkiyet, mümkün olmazsa irtifak hakkı tesisine, tüm yargılama giderleri ve mahkeme vekalet ücretlerinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini istemiştir....