Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....
gereği dairenin teslim tarihinin 23.03.2015 olduğınu ancak tamamlanarak teslim edilmediğini, taşınmazın tamamlanmış vaziyette ve takyidatlardan ari bir şekilde tapusunun iptali müvekkili adına tescilini istediklerini, teslim ve tescil mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararların tazminini taalep ettiklerini belirterek,öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasını, taşınmazın tamamlanmış vaziyette ve takyidatlardan ari bir şekilde tapusunun iptali müvekkili adına tesciline ve teslimini, bu mümkün olmadığı takdirde ödenen 93.000,00 TL bedelin denleştirici adalet prensibi gereğince dava tarihine kadar güncellenmesini ve ortaya çıkan bedelin avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
, sözleşme gereği dairenin teslim tarihinin 29.03.2015 olduğınu ancak tamamlanarak teslim edilmediğini, taşınmazın tamamlanmış vaziyette ve takyidatlardan ari bir şekilde tapusunun iptali müvekkili adına tescilini istediklerini, teslim ve tescil mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararların tazminini talep ettiklerini belirterek, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasını, taşınmazın tamamlanmış vaziyette ve takyidatlardan ari bir şekilde tapusunun iptali müvekkili adına tesciline ve teslimini, bu mümkün olmadığı takdirde, ödenen 145.000,00 TL bedelin denleştirici adalet prensibi gereğince dava tarihine kadar güncellenmesini ve ortaya çıkan bedelin avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2018/234 ESAS - 2021/68 KARAR DAVA KONUSU : (Taşkın Yapı Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Ardahan, Çıldır ilçesi, Akdarı köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmalarından önce müvekkilinin zilyet ve tasarrufunda olan taşınmazına bir ahır inşa ettiğini, kadastro tespiti sonrası taşınmazın 111 ada 129 parsel ile tespit ve tescil gördüğünü, kadastro tespitinin hatalı yapılarak müvekkilince yapılan taşınmazın ahırının bir kısmının 111 ada 128 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde bırakıldığını, müvekkilinin bu durumu kaymakamlığa yapılan başvuru üzerine gerçekleştirilen ölçümlerle öğrendiğini, müvekkilinin kadastro öncesi hukuksal nedene dayalı olarak tapu iptali tescil davası açması imkanın hak düşürücü süre nedeniyle bulunmadığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı 111 ada 128 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının yeterli kısmının taktir edilecek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ..., davalıya ait taşınmaz üzerindeki yapının bir kısmı ile davalıya ait odunların komşu parsel olan davacıya ait taşınmazın üzerinde kaldığını açıklayarak davalının elatmasının önlenmesine, taşkın yapıların kal'ine ve odunların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazın yıllardır bu şekliyle kullanıldığını, tüm yapıların tapusunun sınırları içinde kaldığını, davacının taşınmazıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Arsasına taşılan ve bu nedenle taşkın yapıdan zarar gören komşu, zamanında ve geçerli olarak itiraz etmişse, artık “iyi niyet” ve “halin icabı” koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinden (tapu iptal ve tescil) yoksundur. Bu halde arsasına taşılan komşu, taşkın yapının kaldırılmasını her zaman sağlayabilir. Ancak itirazın yapılmaması, taşkın yapıya rıza göstermek anlamına gelmez. Nitekim susma bir hukuki işlem de değildir. Sınır taşkınlığının bilinmemesi nedeniyle itirazda bulunmamak, hiçbir zaman komşu arsa sahibi aleyhine sonuç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı 653 parsel sayılı taşınmazın çap kaydına dayanarak davalının 654 parsel sayılı taşınmazına karşı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna, kendisine ait binanın bir kısmını taşkın inşaat niteliğinde davalının parseline tecavüzlü kısmın esasen Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.10.2006 tarihinde kesinleşen 2005/167 Esas ve 2006/121 Karar sayılı ilamıyla kendisine ait olduğunu ve adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini belirterek kesinleşen hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu kapsamında kalan yer olduğu gerekçesiyle iptal ve tescil iddiasını ileri sürdüğüne, her iki parsele ait kadastro tutanaklarının 1985 yılında kesinleştiğine, bu nedenle davada kadastro öncesi zilyetlik ve hukuki neden söz konusu olmadığına göre hükme yönetilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (1.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve kal 21.03.2006 tarihli karşı dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, müdahalenin men'i ve kal isteminin reddine dair verilen 09.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/ karşı davalı vekili ve davalı/ karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, müdahalenin men'i ve kal karşı dava ise taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
taşınmazın tamamına tecavüz varmış gibi değerlendirme yapılarak ecrimisil kararı verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu; Tüm bu sebeplerle; Asıl davanın kabulüne yönelik kararın kaldırılmasını ve asıl davanın reddine karar verilmesini, yine birleşen dava olarak gözüken davacı müvekkili Süleyman Yalçın tarafından açılan taşkın inşaat nedeniyle tapu iptal ve temliken tescil davasının reddine yönelik kararın kaldırılmasını ve söz konusu temliken tescil davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
TMK'nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, kanun koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK'nın 722, 723, ve 724 özel olarak düzenlemiş, taşkın yapılarda ise, sosyal ve ekonomik bir değeri yok etmemek ve yapının bütünlüğünü korumak amacıyla TMK 722, 723, 724 ncü maddelerinin yanında 725. madde hükmünü düzenlemiştir. Somut olayda davacının talebi 718 ve devamı maddeleri uyarınca temliken tescile ilikin olup 724. Madde uyarınca yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir....