Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak mahkemece dava muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali olarak nitelendirilmiş ve bu yönde karar verilmiştir. Mahkemece yapılan hukuki nitelendirme doğru olmadığından yapılan araştırma ve sonuç da yanlış olmuştur…Hâl böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca uyuşmazlığın tenkis hükümleri çerçevesinde incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir…” gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece karar doğrultusunda bir inceleme yapılmaksızın HMK 11/1- a ve TMK'nın 576/2 maddesi gereğince murisin son ikametgahı mahkemesi olan Bodrum nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. TMK'nın 576.maddesinde ''Miras, mal varlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır....

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından istifa ettiğini, davalı kooperatifin davacının ödediği aidatların iadesi için bankaya ....05.2010 ve 09.04.2011 düzenleme tarihli ödeme talimatlarıyla yetki ve talimat vermesine rağmen ödediği aidatların, kooperatifin banka hesabında yeterli para bulunmadığından iade edilmediğini, ....230,00 TL çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile ... inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatif ortaklığından istifa eden davacıya aidatlarının iadesi için kooperatifçe,kooperatifin hesabının bulunduğu banka şubesini yetkili kılan ödeme emri talimatları verilmesine rağmen, davacının süresinde bankaya başvurarak alacağını almadığını ve çıkma payı alacağının muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "... miras bırakanın varlıklı bir kimse olduğu, mal satmaya ihtiyacının olmadığı, taşınmazların akitte gösterilen değerleri ile gerçek satış değerleri arasında açık ve aşırı fark bulunduğu, öte yandan mirasçılardan davacı ...'e kayden bir taşınmaz verilmediği, böylece tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapıldığından da sözedilemeyeceği, ayrıca davalı karşı davacı ...'in, miras bırakan tarafından kendisine temlik edilen 94 nolu parselin tamamının çıplak mülkiyetini davalı...'e devretmesine rağmen taşınmazı kullanmayı sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Bütün bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakan tarafından yapılan davaya konu temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı...'...

      Bütün bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakan tarafından yapılan davaya konu temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı İsmail'in bu olanları bilecek durumda bulunduğu sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece "...bu kez hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, davaların kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne varki, davacılardan ... dava dilekçesinde 94 ve 95 parsel sayılı taşınmazlar yönünden miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu halde, bozma ilamından sonra verilen ıslah dilekçesi gözönünde tutularak, miras bırakan adına tescil kararı verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılarla anne bir baba ayrı kardeş olduğunu, mirasbırakan annesi ...’nun maliki olduğu 6135 parsel sayılı taşınmazı, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalılara satış yoluyla temlik ettiğini, mirasbırakanın satış ihtiyacı olmadığını ileri sürerek dava konusu 6135 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir....

          Ancak 257 parsel sayılı taşınmazda miras bırakan ...’nun eşi ...’ya satış suretiyle temlik ettiği 1800/31200 pay temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, sonraki kayıt maliklerinin de durumu bilen ve bilmesi gereken konumda olup Türk Medeni Kanununun 1023. maddelerinin de koruyuculuğundan yararlanamayacakları anlaşıldığına göre, 257 parsel sayılı taşınmazda miras bırakan tarafından satış suretiyle temlik edilen 1800/31200 pay yönünden bilirkişi incelemesi sonucunda saptanacak davacının miras payı oranında iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken, tamamının kabul kapsamına alınmış olması doğru değildir....” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının olması gereklidir. Öte yandan, davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

            İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu alacağın asıl borçlusu …'in vefatı üzerine alacağın tahsili amacıyla davacı adına mirasçı sıfatıyla 6183 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emirlerinin dava konusu edildiği, anılan 6183 sayılı Kanun'un 7. maddesinin uygulanabilmesi için mirasçılar tarafından mirasın reddedilmemiş olması gerektiği, olayda ise, …'in mirasçısı olan davacı tarafından mirasın reddi talebiyle açılan davada … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararla davanın kabul edildiği, bu durumda da miras reddedilmiş olduğundan, davacının mirasçı sıfatıyla takibi olanaklı bulunmadığından adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Davacı ..., kendi miras payı oranında eksik iş bedelinin tahsilini davalıdan isteme hakkına sahip ise de; diğer mirasçıları temsilen murise ait tüm bağımsız bölümlerin ve ortak yerlerin eksik işlerinin bedelini dava edemez. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususla ve dolayısıyla ...’un miras payı araştırılmadan miras bırakanın tek mirasçısı gibi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile kardeş olduklarını, babaları ... ...’in 08.01.2000 tarihinde vefat etmesi üzerine davacının diğer mirasçılarla (ablası...ve annesi İnsaf ...) birlikte babasından miras kalan dava konusu ... İli, ... İlçesi, ......

                  UYAP Entegrasyonu