Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti .... ile ... aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının reddine dair.......

    ye ne zaman, hangi maksatla miras payına karşılık mı yoksa geçici olarak mı devredildiği,....nin zilyetliğinin başlangıç tarihi ve ne sıfatla zilyet olduğu, taşınmazın zilyetliğinin devredilmesinden kaç yıl sonra davacının taşınmaz üzerine ev yaptığı, taşınmaz üzerinde bulunan fındıkları kimin topladığı, gelirini kimin aldığı, murisin sağlığında paylaştırdığı başka taşınmazlar olup olmadığı, maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; zilyetlik ve hibe durumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti ... ile Hazine ve ... ve müşterekleri aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespti davasının görev yönünden reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 23.08.2013 gün ve 470/149 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

        nun 8/II-3 maddesinde, taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir. Davacı, Hazineye ait yayla vasıflı arazi üzerindeki davaya konu binayı satın aldığını, bina üzerinde intifa hakkının bulunduğunu, ancak davalının evin kapısını kırmak suretiyle zilyetlik hakkında tecavüz ettiğini belirterek, açıkça zilyetliğinin korunarak müdahalenin önlenmesini talep etmiştir. Burada davacı, zilyetliğini intifa hakkına dayandırmış ise de, zilyetliğinin korunması dışında bir istemi bulunmamaktadır. O halde yalnızca taşınmaz zilyetliğinin korunmasına ilişkin uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          in parsel üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı açıklanarak senetsizden Hazine adına; 242 ada 4 parsel ... taşınmaz, 10.11.1994 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, senetsizden ... oğlu ... adına; 242 ada 29 parsel ... taşınmaz, 26.12.1994 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, 1958 tarih 343 tahrir nolu vergi kaydı uyarınca ... oğlu ... adına; 242 ada 36 parsel ... taşınmaz, 17.05.1995 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, 1971 tarih 1879 tahrir nolu vergi kaydı uyarınca ... oğlu ... adına; 242 ada 37 parsel ... taşınmaz, 17.05.1995 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, senetsizden ... oğlu ... adına; 2 ada 2 parsel ... taşınmaz, 24.10.1984 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, beyanlar hanesine okul arsası olduğu şerh düşülerek, senetsizden Hazine adına; 2 ada 2 parsel ... taşınmaz, 24.10.1984 tarihli kadastro komisyonu kararıyla, senetsizden ... Belediyesi adına; 2 ada 3 parsel ... taşınmaz ise, ......

            Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine Temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapusuz taşınmaz üzerinde TEDAŞ tarafından geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle zilyetliğinin tespiti isteğine ilişkindir. TEDAŞ'ın taşınmaz üzerinden nakil hattı geçirmesi irtifak hakkının kullanılması niteliğindedir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 4. maddesinde "Taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine amaç için yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın belirli kesimi, yüksekliği, derinliği veya kaynak üzerinde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir." denilmiştir....

              Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine Temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapusuz taşınmaz üzerinde TEDAŞ tarafından geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle zilyetliğinin tespiti isteğine ilişkindir. TEDAŞ'ın taşınmaz üzerinden nakil hattı geçirmesi irtifak hakkının kullanılması niteliğindedir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 4. maddesinde "Taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine amaç için yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın belirli kesimi, yüksekliği, derinliği veya kaynak üzerinde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir." denilmiştir....

                olmalarından dolayı muris ölünceye kadar birlikte yaşadığından birlikte kullanmalarının zilyetliğinin devredilmediği anlamına gelip gelmeyeceği, davacı mirasçılardan ...'...

                  ın 19.04.2013 tarihli rapor ve eki krokisinde 18 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 18981,67 m2 lik taşınmaz, 23 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 6097,25 m2 lik taşınmaz, 24 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 20789,79 m2 lik taşınmaz, 26 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 8238,97 m2 lik taşınmaz, 28 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 4371,33 m2 lik taşınmaz, 29 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 1142,87 m2 lik taşınmaz ve 44 zilyetlik parsel numarası ile belirtilen 1890,20 m2 lik taşınmazda davacı ...'nın zilyetliğinin tespitine, birleşen Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/229 Esas, 2014/613 Karar sayılı dosyasında davacı ...'in davasının kabulü ile; ... ili Serik İlçesi Akbaş Mahallesinde yer alan ve fen bilirkişisi ...... ...'...

                    un çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 1955 tarihinde başladığını, öncesinde taşınmaz üzerinde kimsenin zilyetliğinin bulunmadığını bildirmişlerdir. Esasen bu yön mahkemenin de kabulünde olduğuna göre zilyetliğin başladığı 1955 yılı ile taşınmazın tespitinin yapıldığı 1970 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. madesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinebilmek için gerekli 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı kuşkusuzdur. Ne var ki; mahkemece zilyetlik süresinin, 1955 yılı ile davalıların miras bırakanı ...'un davada müdahil olan ...'a taşınmazı haricen sattığı 1977 yılı esas alınarak yanlış hesaplandığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu