Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı yüklenici vekili, diğer davalı arsa sahibi şirket ile birlikte hareket etmediklerini, dava konusu bağımsız bölümün davacıya teslim edilmiş olması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebine ek olarak eksik imalat bedeline ilişkin tazminat isteminin haksız olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ... vekili, müvekkilleri yönünden davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı yüklenici yönünden, davacı tarafından ödenen dava konusu taşınmazın 40.000,00.-Euro satış bedeli ile satım sözleşmesinden kaynaklanan 20.000,00.-Euro cezai şartın davalı yükleniciden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....

    HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında konut satışına ilişkin olarak yapılan sözleşme, istinaf mahkemesi kararında açıkça geçerli satım sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ve bu doğrultuda inceleme yapılarak hüküm kurulmuştur. Buna göre dava geçerli taşınmaz satış sözleşmesinden (alacağın temliki hükümlerinden) kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        Davacı T4 vekili istinaf dilekçesi ile; davacılardan T4 vefat etmiş olduğundan mirasçıları adına çıkartılan veraset ilamı ve vekaletnamenin dosyaya sunularak Yerel mahkemeden davaya dahil edilme talebinde bulunulduğunu, işbu istinaf dilekçesini davacı T4 ve mirasçıları adına sunduklarını, satımın gerçek ve geçerli bir satış olduğunu, sözleşmenin noterde yapılmamış olması, sözleşmeyi ve satım akdini geçersiz kılmayacağını, alıcı tarafından satıcıya satım bedelinin ödendiğini ve taşınmazın da fiilen müvekkile teslim edildiğini, sadece sözleşme anındaki hukuki imkansızlık sebebiyle tapu devri yapılamadığını, ödeme makbuz ve dekontlarının değerlendirilmediğini, alıcı/davacılar tarafından arsalar üzerinde ev vs yapılar yaptırıldığını veya halihazırda üzerinde bulunan yapılar kullanıldığını, tanık delilinin dikkate alınmadığını, kabul etmemekle birlikte bir an için taşınmaz satım vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve tapu tescilinin yapılamayacağının varsayılırsa en azından ödenen satım...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/573 ESAS, 2020/344 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptal Tescil (Mükerrer Kadastrodan Kaynaklı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin 16/05/1998 tarihinde vefat eden Hüseyin Ataç'ın mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin maliki olduğu Esentepe Mahallesi 1 ada 14 nolu taşınmazın yüzölçümünün zemin ile uyuşmadığını, şuan itibarı ile zeminde taşınmaz 904,57 m2 olmasına rağmen tapu kaydında 729,84 m2 olarak göründüğünü, bu durumun iptal edilen ikinci kadastro uygulamasına ait mahkeme kararlarının çeşitli sebeplerle tapuya bildirilmemesinden kaynaklandığını, dava konusu taşınmazın olduğu alanda Tunceli Kadastro Müdürlüğü tarafından iki adet kadastro çalışması yapıldığını yargı süreci devam ederken ikinci kadastro çalışmasının iptal edildiğini, dava konusu taşınmaza ilişkin ikinci kadastro uygulamasının iptal edildiğinin tespiti ile bu duruma göre taşınmazın yüzölçümünün...

        Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2015/545 ESAS, 2021/160 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklı) KARAR : KARAMAN 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal-tescil talebinin kabul edilmemesi halinde taşınmaz satış bedelinin tahsiline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, satış vaadi sözleşmesinin davalı Garanti Koza ile akdedildiğini, müvekkili bankanın söz konusu satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayıp, müvekkili bankanın bu türlü bir sözleşmesinin tarafı olmasının da beklenemeyeceğini, bu nedenle, müvekkili bankaya bu yönde bir husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca tapu iptal ve tescil davasının, iptal ve tescili istenilen taşınmazın tapudaki son malikine karşı açılabileceğini, davacının dilekçesinde kısmında, tapu kayıtlarına göre mülkiyeti dava-dışı Garanti Koza adına kayıtlı bulunan taşınmazın, tapuda davacı adına tesciline karar verilmesini müvekkilinden de talep ettiğini, müvekkili bankanın, tapuda malik olmadığını, müvekkili bankanın maliki olmadığı bir taşınmazın 3. bir kişi adına tescilini sağlayamayacağını, davanın müvekkilim...

            Hukuk Dairesince verilen 15.05.2019 gün ve 2019/1075 E.-2019/1026 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Dairemizin görevi 30.09.1988 tarihli 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin uyuşmazlıklarla ilgilidir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil istemine ilişkin olup, anılan iş bölümü kararı kapsamında Dairemiz'in görev alanına girmemektedir. Uyuşmazlık ile ilgili Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi’nce görevsizlik kararı verilmeksizin UYAP sistemi üzerinden Dairemize gönderildiğinden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 14....

              UYAP Entegrasyonu