Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13/1 maddesi gereğince ''Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz.''...

    e satışının vaadine ilişkin "düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi"nin ve davalı ... ile davalı ... arasında Üsküdar ....'uncu Noterliğinde 10/11/2014 tarihinde .... yevmiye numaralı işlemle, tapu sicilinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 55 parsel numarasında F Blok 17. Kat, 203 numaralı bağımsız bölümün davalılardan ... tarafından diğer davalı ...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 esas sayılı dosyası ile davalı T3 aleyhine taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili ile birlikte satış vaadine konu taşınmaz tapu kaydına işlenen haciz şerhinin kaldırılması talepli dava açtıklarını, mahkemece görülen davada tapu kütüğünde yararına haciz şerhi konulan kişi ve kurumlar hakkında yeni dava açarak iş bu davaları ile birleştirilmesi için kendilerine süre verildiğini belirterek bu dosya ile Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ve dava dosyalarında verilen birleştirme kararı sonrasında davalara Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 (yeni 2019/12) esas sayılı dosyasında devam edilmiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulü ile; Malatya 3....

      Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, istikrar kazanmış Yargıtay uygulamasına göre tapuda kayıtlı taşınmazlar için düzenlenen ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, resmi şekilde düzenlenmiş olmaları koşuluyla satış vaadi borçlusunun sözleşme tarihinde taşınmaz maliki olmasına gerek bulunmamaktadır. Geçerli bir satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız hale gelmesi durumunda ise satış vaadi alacaklısı ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle taşınmazın rayiç değerini tazminat olarak talep edebilecektir. Somut olayda;davacı ile davalı T2 arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin, tapuda kayıtlı taşınmaz için ve resmi şekle uygun olarak düzenlenmiş olması sebebiyle geçerli olduğu her türlü tartışmadan uzaktır. Sözleşmeye konu taşınmazın sonradan Antalya Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile maliye adına tapuda tespit ve tescil gördüğü ve böylece ifanın imkansız hale geldiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.01.2006 gününde verilen dilekçe ile gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalıların kök murisi ... adına kayıtlı 604 parsel sayılı taşınmazın anılan murisin mirasçıları arasında yapılan miras taksim sözleşmesi ile paylaştırıldığını, daha sonra davalıların murisi ... ile davalı ...'ın müvekkillerinin murisi ... ile noterde yaptıkları 10.11.1975 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle bahsi geçen taşınmazdaki paylarını ...'...

          Davacının talebi, 04.05.1955, 20.06.1955, 30.05.1957 ve 15.08.1968 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan sözleşmelere ilişkin olup sözleşmelerde taşınmazların tapu bilgileri ve parsel numaraları bulunmadığından satış vaadine konu yerin ve parsel numarasının tespiti gerekmektedir. Bunun için yöreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişiler ile tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi, her bir satış vaadi sözleşmesinde yazılı olan hudutların ayrı ayrı mahalli bilirkişi ve tanıklara sorularak belirlenmesi, satış vaadi sözleşmesine konu yerin parsel numarasının tespiti gerekmektedir. Parsel numarası tespit edildikten sonra bu taşınmazların davalılar adına tespit görüp görmediği belirlenerek talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahalli bilirkişilere taşınmazların sınırları sorulmadan fen bilirkişisi tarafından hazırlanan rapor ile yetinilerek dava konusu edilen taşınmazların satış vaadine konu taşınmazlar olmadığı kanaatiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalıdan satış vaadi sözleşmesi ile alınan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, kişisel hakka dayalı taşınmaz satış vaadine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davasına bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sakarya 1....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. Maddesinden (TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

              Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.2.1996 gün ve 1995/14963 E, 1996/69 K. sayılı kararında da vurgulanıp kabul edildiği üzere; tarafların sözleşmede özgür iradeleri ile saptadıkları satış değeri esas alınarak belirlenir. Yargılama giderlerinden olan harç ve vekalet ücreti takdirinde de bu bedel esas alınır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunun 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğmasından sonra işlemeye başlar....

                UYAP Entegrasyonu