Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işlemlerinin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 2. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

    Noterliği'nin 05/05/2004 gün 005023 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi imzaladığını; buna göre, davalıların, bu taşınmazı toplamda 40.000.000.000 TL karşılığında sattıklarını ve paralarını peşin olarak aldıklarını; davacının ise, T8'dan bu taşınmaz vaadi sözleşmesini, Bodrum 3....

    Davacı, 11.10.1995 tarih 15204, 28.6.1999 tarih ve 5491 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmeleri ile satışı vaad edilen 46 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar paylarının iptali ile adına tescilini talep etmiş, Davalı . davayı kabul etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiş, yerel mahkemece satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava red edilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

      Noterliği 19/12/2011 tarih 41818 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi yapıldığı gün olan 20/12/2011 tarihinde 20531 yevmiye ile tapu siciline şerh edildiğini, şufa hakkı kullanarak şufa davası açan davalılar bu haklarını satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edildikten sonra kullandıklarını, tapudaki hisse devir tarihleri ve mahkemece verilen önalım kararlarının tarihi taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 20/12/2011 tarihinden sonraya denk geldiğini, Tapu Kanunu gereğince taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi nedeniyle davacı T1'ın sözleşmeyle kazandığı şahsi hakkını taşınmazı sonradan malik olanlara karşı ileri sürülme olanağı olduğunu, her ne kadar asli müdahiller T6, T7 ve T8 ön alım hakkını kullanarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu hisseyi adlarına tescil ettirmiş iseler de devraldıkları hisseler üzerinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ilgili tapudaki şerh nedeniyle davacı T1'a karşı sorumlulukları bulunduğunu, Tapu kaydında Satış...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1532 KARAR NO : 2023/1768 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 5.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/366 ESAS, 2023/42 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan) KARAR : Çorum 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/366 esas, 2023/42 karar sayılı dava dosyasında verilen alacak (taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı yüklenici arasında Çorum İli, Merkez İlçesi, Ulukavak Mahallesinde kain olan 3091 ada, 18 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yapı inşa edilmesi için 27/07/2015 tarihinde Çorum 2....

      Noterliği'nin 03.09.2002 tarih ve 04069 yevmiye numaralı Satış Vaadi Sözleşmesinde satış vaadi alacaklıları olmakla, aynı zamanda akraba oldukları, bu sebeple davalı ...’ın sözleşmeden kaynaklanan taşınmazlarda davacılar murisi ...’ın alacak hakkı olduğunu bilen birisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeyi bilen ve imzalayan davalının davacılar murisi aleyhine vaat borçlusu...ve diğer hisse sahiplerinden taşınmaza ait tüm payları tapuda adına satış işlemi ile devralması iyiniyetle bağdaşmaz. Bu yönüyle mahkemenin ret gerekçesi doğru değildir. Aynı zamanda sözleşmede taşınmazın davacılar murisi ...’a devredildiği de belirtildiğinden zamanaşımı işlemeyecektir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

        Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.09.2004 tarihinde açılan tarafların noterde yapmış oldukları düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

            TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli İli Dilovası İlçesi Muallim-1 Mahallesi 2090 numaralı parselin öncesinde davalı T3 adına tapuda kayıtlı olduğunu, Hüseyin tarafından dava dışı Sedat Mullaoğlu adlı kişiye içinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapma yetkisi de bulunan vekaletnamenin verildiğini, Sedat Mullaoğlu'nun da T3'a vekaleten müvekkili ile 05/01/2005 tarihinde noterde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, bu şekilde 2090 numaralı parselin satış vaadine konu edildiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Gebze 1....

            UYAP Entegrasyonu