Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Teslim süresi bitmeden ve inşaat yapımı tamamlanmadan yüklenicinin kendisine kalan bağımsız bölümleri kiraya vererek ya da kullanmak suretiyle kazanç sağlaması ve sözleşme ilişkisi halen devam ettiğinden yüklenicinin maliyet ile dava tarihindeki satış bedeli arasındaki fark şeklinde hesaplanan kâr kaybını istemesi mümkün değildir. Bu durumda, yüklenicinin açtığı ve asıl dava haline gelen davanın açıldığı 06.07.2007 tarihi itibariyle yapı ruhsatının alınması ile birlikte inşaat yapımı için gereken sözleşme tarihinden itibaren 3 yıl 3 aylık süre geçmediği, yüklenici süresinden önce dahi olsa inşaatı tamamlayıp teslim ettiğini kanıtlayamadığı ve yüklenici lehine gecikme tazminatı niteliğinde kira kaybı ile kazanç kaybını talep etme koşulları oluşmadığından, davacı yüklenicinin gecikme tazminatı ve kazanç kaybı taleplerinin reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....
Davacı, 11.10.1995 tarih 15204, 28.6.1999 tarih ve 5491 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmeleri ile satışı vaad edilen 46 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar paylarının iptali ile adına tescilini talep etmiş, Davalı . davayı kabul etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiş, yerel mahkemece satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava red edilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/324 ESAS, 2020/262 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı şirket arasında 16/08/2018 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, Gürpınar Mahallesi/Köyü, 652 Ada 15 Parselde bulunan A2 Blok 36 No.lu bağımsız bölümün davalı şirket tarafından müvekkil şirkete devredilmesine karar verildiğini, ilgili sözleşme gereği davalı şirketin dava konusu bağımsız bölümü 28/02/2019 tarihine kadar davacı müvekkil şirkete teslim edeceği, aksi durumda gecikilen her ay için rayiç...
"İçtihat Metni" KARAR Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince geç teslimden kaynaklı tazminat davasıdır. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde süre verilmesi 6098 s.TBK'nun 123.m.sinde,"- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri,borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklı/Alıcı'nın,temerrüde düşen satıcı/borçludan isteyebileceği seçimlik haklar 6098.s.TBK'nun 125.m.sinde "- Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir....
gerekçelerle de, davacı arsa sahibinin, davalı T4 ile akdettiği sözleşmeden kaynaklı olarak, inşaatın süresinde tamamlanmaması nedenine dayalı olarak, 28.07.2020 tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ve tarafına verileceği taahhüt edilen 10 adet bağımsız bölüm sayılı dairelere ilişkin geç teslimden kaynaklı rayiç kira bedelleri tutarına tekabül eden gecikme tazminatı talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatine mahkememizce varılmış olup, teknik bilirkişi raporundaki hesaplama ve davacı vekilinin ıslah talebi doğrultusunda, davacı Hasan Yıldırım'ın geç teslimden kaynaklı rayiç kira bedelleri tutarına tekabül eden gecikme tazminatı talebinin kabulü ile, 56.549,10 TL alacak tutarının, 30.000,00 TL sinin dava tarihi olan 10.02.2021 tarihinden, bakiye 26.549,10 TL sinin ise ıslah tarihi olan 14.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T4ten alınarak davacı Hasan Yıldırım'a verilmesine, davacı vekilinin 20.04.2021 tarihli beyan ve 14.10.2021 tarihli tam ıslah...
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli İli Dilovası İlçesi Muallim-1 Mahallesi 2090 numaralı parselin öncesinde davalı T3 adına tapuda kayıtlı olduğunu, Hüseyin tarafından dava dışı Sedat Mullaoğlu adlı kişiye içinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapma yetkisi de bulunan vekaletnamenin verildiğini, Sedat Mullaoğlu'nun da T3'a vekaleten müvekkili ile 05/01/2005 tarihinde noterde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, bu şekilde 2090 numaralı parselin satış vaadine konu edildiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Gebze 1....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; teslimdeki gecikme nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir....
Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....