Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 03/03/1988 tarihli 16014 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, satış vaadi alacaklılarının yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, T24 tapudan emekli olup bu işi çözebileceğini, orman sınırları dışına çıkarılan davalılara ait taşınmazın davacıların adına tescil edilmesini sağlayacağını taahhüt ettiğini, sözleşmede belirtilen 4.000.000,00 TL ödenmemiş olup alıcıların yapacakları iş karşılığında alacakları taşınmazın %10'u bedel olarak kabul edildiğini, ancak normal bir satış vaadi sözleşmesi yapılmış ve 4.000.000,00 TL bedel ödenmiş gibi sözleşme düzenlendiğini, sözleşmede gösterilen eski 4.000.000,00 TL ödenmiş olsa bile, satıcılara ödenecek bedel sadece bu bedel olmayıp orman dışına çıkarılan ve davalıların tapu kapsamı içinde kalan yerlerin davalılar adına tescil ettirmesi gerektiğini, satış vaadi alacaklıları T24 ve Baki Bodur yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, satış vaadi ile aldıkları yerleri kısmen 3. kişilere satmak ve satış vaadi sözleşmeleri...

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili ve davacı arasında 25.07.2007 tarihli Gayrimenkul Hisse Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmede belirtilen 5000 YTL taşınmaz bedelini almamış olmasına rağmen aileye duyulan güvenden ötürü abisine güvenerek bedeli aldığını noter de belirttiğini, fakat kendisine vaat edilen bedeli teslim edilemediğini, bundan ötürü tapuda devir yapmadığını, davacı tarafın iddialarının aksine sırf gayrimenkul hisse taşınmaz satış vaadi sözleşmesi dolayısıyla bedeli ödenmeyen taşınmazın devrinin gerekmediğini, burada asıl dikkate alınması gereken hususun taşınmazın bedelinin ödenmesi gerektiği olduğunu, ayrıca müvekkili T3 ile davacı arasında akdedilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 25.07.2007 tarihinde akdedildiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tabi olduğu özel bir zamanaşımı rejimi söz konusu olmadığını, bu nedenle zamanaşımı konusunda BK...

Asliye Hukuk Mahkemesi ve Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme gereğince verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

    İflas İdaresine başvuru yaptığına ve iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını ileri sürerek onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık; tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir. 2....

      Dairemizin 21.06.2021 tarih ve 2019/1362 Esas, 2021/773 Karar sayılı kararında özetle;"...Dava asıl dosyada; yükleniciden bedelini ödeyerek villa satın alan davacı tarafından davalı yüklenici ile arsa sahibine karşı açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi, birleşen 2016/156 Esas sayılı dosyada, yükleniciden bedelini ödeyerek villa satın alan davacı tarafından inşaat işini devralan diğer yüklenici aleyhine açılan bedel iadesi, birleşen 2015/170 Esas sayılı dosyada yükleniciden bedelini ödeyerek villa satın alan davacı tarafından davalı yüklenici ile arsa sahibine karşı açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi, birleşen 2016/190 Esas sayılı dosyada yükleniciden bedelini ödeyerek villa satın alan davacı tarafından inşaat işini devralan ikinci yüklenici aleyhine açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Düzce 2. Noterliğinin 26/12/1964 tarih ve 7076 yevmiye no.lu "Resen Satış Senedi ve Hususi Vekaletname" incelendiğinde, satıcıların T25 Ayşe Soylu, T26 T23 oldukları, bu satıcılar tarafından davacı T1 dava konusu Düzce ili, Merkez ilçesi, Beyciler köyü 304 parsel (yeni 1689 ada 3 parsel) sayılı taşınmazın 1.500,00 TL bedelle satışının vaad edildiği, satış bedelinin nakden ve peşinen ödendiğinin, taşınmazın da davacıya teslim edildiğinin belirtildiği, ancak satıcıların vefatı nedeniyle eldeki davanın mirasçılarına karşı açıldığı anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi K A R A R Dava, mahkeme (İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi) nitelendirmesine göre; geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay ... Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davası sonunda verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde (davalı ... vekilinin temyizi adli yardım istekli) temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, gabin ve temsil yetkisinin köyüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı ......

          Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Birleşen davada satış vaadi sözleşmesinin gabin nedeniyle feshi isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, gabinin koşullarının oluştuğundan bahisle 07.02.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı temyiz etmiştir. Biçimine uygun düzenlenen ve davada dayanılan 07.02.2006 tarihli sözleşme kural olarak geçerlidir. Yine kural olarak taraflar sözleşmenin konusunu ve koşullarını tayinde serbesttir. Bu kural Borçlar Hukukunda hakim olan akit serbestisinin bir yansımasıdır. Kural bu olmakla birlikte bazen taraflardan biri diğerinin içinde bulunduğu zor durumda kalmasından, düşüncesizliğinden ya da tecrübesizliğinden yararlanarak onu adeta sömürebilir....

            diye sorularak davalı şirket personeli tarafından ''Evet'' cevabı verildiğini ve buna dair mail yazışmalarını dosya ekinde sunduklarını, daha sonrasında müvekkil şirkete gönderilen faturaya karşı müvekkil şirket yetkilisi mail yoluyla itiraz ettiğini ve düzeltilmesini talep ettiğini, tüm itiraz ve taleplerine rağmen davalı şirket tarafından işlemin düzeltilmediğini, müvekkili her ne kadar davalı yana taşınmaz satış bedeli olarak 130.000 TL ödemişse de tapuda taşınmazın satış bedeli 110.169,50 TL olarak gösterildiğini, bunun haricinde davalı yan tarafından 256,88 TL döner sermaye harcı ödendiğini, daha sonra bu bedel müvekkil şirket tarafından davalı yana 256,68 TL olarak bankadan ''tapu döner sermaye tahsilatı'' olarak gönderildiğini, taşınmazın satışı için 110.169,50 TL ödenmesi gerekmekteyken müvekkil tarafından 130.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkil tarafından davalı yana 19.830,50 TL fazla ödeme yapıldığını ve bahse konu ödemenin müvekkil şirkete iadesi gerektiğine dair karar verilmesini...

              UYAP Entegrasyonu